İsrail, ruh hastası

Hasan Mor: İsraili, saldırganlıktan, kan dökmekten güç alan, bunlar olmadığı zaman eksiklik hisseden ve yaşamı anlamsız gören bir ruh hastalığına yakalandığını gösteriyor.
İsrail’in Filistin ile ateşkes anlaşmasının sona ermesinden hemen sonra, Filistin’e yönelik saldırıya geçip yüzlerce sivilin ölümüne neden olması, her kesimin tepkisine neden oluyor. Saldırılarının Hamas’a yönelik olduğunu gerekçe gösteren işgalci İsrail, saldırısında sivil ayırımına girmeden önüne geleni kadın, çocuk, yaşlı demeden katlediyor. İsrail’in son saldırısının çok vahim bir durum olduğunu ancak bunun İsrail’den beklenmeyen bir durum olmadığını aktaran Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Hasan Mor, Ortadoğu’da barış ortamının beklendiği bir dönemde böyle bir saldırının olmasının, barış umutlarını yerle bir ettiğini söyledi. İsrail Başbakan’ı Ehud Olmert’in ‘Filistin devleti tanınabilir’ açıklaması, ABD’nin başkan değişikliği ve Türkiye’nin arabuluculuk rolünün, bölgede dostane olmasa da sakin, saldırıların olmadığı bir dönem oluşturduğunu aktaran Mor, ancak bu sakin dönemin, İsrail’in gaddar saldırısı ile sona erdiğini ifade etti. İsrail saldırılarının, onun ruh haletini yansıttığını ifade eden Hasan Mor, “Münasebetsizce yapılan bu son saldırı, daha önceki saldırıları da münasebetsizceydi fakat bir gerekçe gösteriyordu, İsrail’i, saldırganlıktan, kan dökmekten güç alan, bunlar olmadığı zaman eksiklik hisseden ve yaşamı anlamsız gören bir ruh hastalığına yakalandığını gösteriyor. 8 yıllık Bush döneminde İsrail’in artan saldırganlık ve kan dökücülüğü, onda kalıcı bir ruh hastalığı oldu. Bu, dünya açısından çok vahim bir durum. Bundan dolayı İsrail’in derhal bir terapiye ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
ABD’nin yönetim değişikliğiyle Türkiye’nin arabuluculuğunun, bölgede bir barış umudu oluşturduğunu, ancak son saldırıların bu umutları temelsiz bıraktığını ifade eden Yard. Doç. Dr. Mor, dünyanın sessizliğini bozup, buna karşı çıkması gerektiğini ve İsrail’e cezai yaptırım uygulaması gerektiğini söyledi. Dünyanın saldırılara karşı sessizliğinin tasvip edilebilir yanının olmadığını aktaran Hasan Mor, “Küreselleşme adı altında insanlık bir köy gibi birbirine yaklaştı. Bu yakınlaşmaya rağmen böyle bir sessizlik kaygı verici. Dünyanın bu konulara daha duyarlı olması gerekirken, kimin yaptığı hiç önemli değil, böyle bir gaddarca saldırıya karşı çıkması gerekirdi. Saldırıya maruz kalan Müslümanlar olunca dünya, tarihi ve kültürel geçmişten etkilenerek suskunluğa, buna bağlı olarak İsrail’in bu tavrını tasvip ve teşvik ediciliğe neden oluyor” dedi. Menfaat için dahi olsa bu saldırılara karşı çıkılması gerektiğini savunan Mor, “İşin insanlık boyutunu bir kenara bıraksak bile, menfaat açısından bu saldırıları tasvip etmek mümkün değildir. Çünkü, şimdi bu zulme ve saldırılara sessiz kalanlar da er ya da geç bundan olumsuz etkilenecek, zarar görecektir. Bundan dolayı ben, ABD ve duyarsız kalanları kınıyor, onları akıllı olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin İsrail saldırılarından sonra uyguladığı politikayı olumlu gördüğünü söyleyen Hasan Mor, “Başbakan, Cumhurbaşkanının net tavrı ve Dışişleri Bakanlığı’nın İslam Konferansı Teşkilatı’nı toplantıya çağırması, böyle bir dönemde önemli bir gelişme ve bu tavrı doğru buluyorum. Türkiye, saldırılardan sonra İsrail’e karşı ama, fakat demeden, net tavır takınarak, olumlu bir politika izlemiştir. Ancak bu tepkisini, ABD’ye karşı da göstererek, İsrail’in yaptıklarının ne anlama geldiğini açıklamalı ve dünya kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmeli. Türkiye, bu saldırıları, kendisini ispatlamak ve göstermek için, maalesef, bir fırsat olarak değerlendirebilir” diye konuştu. Mor, bütün Filistinlilere sabır ve metanet dileğinde bulundu.
UĞUR ELMAS

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri