Abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana yaptığı saldırılarla Türk-Filistin Dostluk Hastanesi dahil olmak üzere hastaneleri defalarca vuran ve binlerce sivilin ölümüne sebep olan İsrail, geçmişte de birçok kez bu kurumları hedef aldı.
1949 Cenevre Sözleşmesi'nde "Yaralıları, hastaları, malulleri ve lohusa kadınları tedavi için teşkil edilen sivil hastaneler, hiçbir veçhile taarruza uğrayamazlar. İhtilafa dahil taraflar her zaman bu hastanelere riayet ve bunları himaye edeceklerdir." maddesi bulunuyor.
Gazze'de sivillerin tedavi olmak için sığındığı hastaneleri bombalayan İsrail, geçmişteki gibi bugün de uluslararası hukuku ihlal ederek savaş suçu işliyor.
İsrail'in 20 yıldan fazla süredir hedef aldığı hastaneler
İsrail ordusu, 7 Ekim 2002'de Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde Nasır Hastanesini hedef aldı. Buraya düzenlediği operasyonda İsrail, yaralıları kabul eden hastanenin duvar ve pencerelerine her yönden ateş etti.
İsrail, 15 Ocak 2009'da, Hamas'a karşı 20 gün süren saldırılarında çok sayıda hastaneyi, uluslararası medya kuruluşunun kullandığı ofisleri ve Birleşmiş Milletler (BM) yardım merkezini bombaladı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Filistin Kızılayı tarafından işletilen Kudüs Hastanesinin en az bir kez doğrudan darbe, ikinci katının ise alev aldığını söyledi.
2014'teki saldırılarda 17 hastane hedef alındı
"Koruyucu Hat" adı altında 7 Temmuz 2014'te Gazze'ye havadan saldırı başlatan İsrail ordusu, 17 Temmuz akşamı karadan saldırıya geçti. İsrail, sivil yerleşim birimlerini hedef almasının yanı sıra hastaneleri vurdu.
Filistin Sağlık Bakanlığına göre, 3 Ağustos 2014'e kadar İsrail'in saldırılarında 17 hastane, 35 ambulans ve 102 sağlık görevlisi hedef alındı, saldırılarda 19 Filistinli sağlıkçı hayatını kaybetti.
İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'de 10 hastane ve 55 bakım merkezinden 44'ü ile onlarca sağlık kurumu kapatıldı.