Haram olan, fakirliğe kapı aralayan, gereksiz harcamalardan, israftan, karaborsacılıktan, faizcilikten, haksız kazanç ve haramlardan birey, toplum ve devlet olarak kaçınmamız gerekiyor.
Yine bir yılbaşı yaklaşırken, mukaddes kitabımızda haram olduğu açıkça beyan olunmasına rağmen, insanlar milli piyango bileti alabilmek için uzun kuyruklar oluşturmakta. Şeytanın tuzağı olan bu tür kolay, emeksiz zenginleşme hayalleri boş ve nafile eylemlerdir.
Yapılan araştırmalara göre de büyük ikramiyeye sahip olan insanlar bila istinasız hepsinin sonu iflas, hezeyan ve hüsran olmuştur. Aile yuvaları dağılmış, başlarına da türlü felaketler gelmiştir.
Yanlışta ısrar etmenin faydası olamayacağı için, bu alışkanlıları terk etmek en doğru eylem planı olmaktadır.
Şimdi size Ahmet Bayram’ın milli piyango çıktıktan sonraki yaşadıklarını nakledelim;
En çarpıcı örneklerden biridir. 2005 yılbaşında çeyrek biletine büyük ikramiye isabet eden Ahmet Bayram, kendini asarak canına kıydı. Bayram’ı ölüme sürükleyen 4 yıllık serüven filmlere bile taş çıkartacak cinsten. Bayram, Erzurum’da yaşıyordu. 9 çocuk babasıydı ve işsizdi. Talih kuşu başına konduğunda eşi dostu ile birlikte bütün Türkiye sevindi. “Hiç olmazsa büyük ikramiye muhtaç durumda olan birine çıktı” diye. Ancak o, herkesi şaşırttı. Parayı alır almaz ilk iş olarak eşini ve çocuklarını terk etti. Başına katran karası bir peruk takıp İstanbul’da aldı soluğu. Gece hayatı, genç sevgili ve kumar. Hazır paraya dağ bile dayanmaz derler ya. Aynen öyle oldu. Kısa sürede bitip tükendi piyango ikramiyesi. Sonrasını tahmin etmek zor değil. Paralar suyunu çekince garibanlığa dönüp, eski eşine sığındı. Kapıya dayanan alacaklılar yüzünden bunalıma girip, Nisan 2009’da evin banyosunda kendini astı.
Bu anlattığımız hikaye, bir çok yaşanmış hayatlardan sadece bir tanesi. Diğerleri de bundan farklı değil.
Öyleyse bu tür zengin olma hayallerinden vaz geçip, helal yoldan kazanma gayreti içinde olmalıyız.
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.