Saadet Partisi Selçuklu İlçe Gençlik Kolları tarafından düzenlenen “Fetih ve Gençlik” programına katılan İlahiyatçı Arslan Ateş, İslam’ın yükselen bir değer olduğunu bu yükselen değere ise insanlığın sımsıkı sarılması gerektiğini söyledi
Saadet Partisi (SP) Selçuklu İlçe Gençlik Kolları tarafından “Fetih ve Gençlik” gecesi programı düzenlendi. Kardelen Düğün Salonu’nda gerçekleşen programa konuşmacı olarak katılan TV 5’te program yapımcısı İlahiyatçı Arslan Ateş, İslam’ın yükselen bir değer olduğunu bu yükselen değere ise insanlığın sımsıkı sarılması gerektiğinin altını çizdi. Etkinlikte SP İl Başkan Yardımcısı Ali Mücevher, SP Selçuklu İlçe Başkanı Mustafa Derbentli ve ilçe teşkilatı da hazır bulundu.
İnsanların daha fazla kötülüğe bulaşmaması için bu tür etkinlikleri her yıl düzenleyeceklerini belirten SP Selçuklu İlçe Başkanı Mustafa Derbentli, gelecek yıl bütün ilçe teşkilatlarında fetih gecesi programının icra edileceğini aktardı. Programı hazırlayan ilçe teşkilatına teşekkür eden Derbentli, “Milli Görüş kadroları olarak öncelikli hedefimiz insanların huzur ve saadet içinde yaşamasıdır. İnsanlığın saadet ve huzura varması ise kötülükleri bırakıp iyiliklere dönmesiyle mümkün olur. Bu açıdan böyle bir gecede Fetih ve Gençlik programının yapılmış olması önemlidir. Önümüzdeki yıllarda başta gençlerimiz olmak üzere herkesi bir nebze olsun günahlardan geri çekmek için tüm ilçe teşkilatlarında fetih gecesi düzenlenecektir” dedi.
İlahiyatçı Arslan Ateş de İslam’ın yüceliği hakkında önemli bilgiler verdi. İnsanların dünyaya geldikten sonra hicret yolunun başladığını ve bu durumun vefatına kadar süreceğini aktaran Ateş, “İnsanoğlunun dünyadaki temel vazifesi Allah’a doğru bir kul olmaktır. Çünkü her insan özünde dünyaya Allah’ın birliğine ve kudretine inanarak geliyor. Fakat dünyaya gelen çocuğun anne ve babası başka dine mensup ise o dinin kurullarına uyuyor. Bu açıdan bize düşen görev yaratılış vizyonumuza uygun olarak insanlara Allah’ın birliğini ve kudretini anlatmaktır. Bu açıdan önce kendimizi sorguya çekmeliyiz. Ben İslam’ı yüceltmek için ne yapmalıyım? Sorusuna cevap vermelidir. Daha sonra çevresi için bir şeyler yapmalıdır. Çünkü kendisine hayrı olmayan insan çevresine de bir şey veremez” dedi.
Kur’an Kerim’in insanlığa bir yaşam programı çizdiğini ve bu programa uyulduğu takdirde ebedi yaşamda Allah’ın rızasının kazanılacağını dile getiren Ateş, şunları kaydetti: “Kur’an’daki binlerce ayet boşuna gönderilmemiştir. Her biri insanoğlunun alacağı dersler ve öğütleri içermektedir. Derslerden yola çıkıp öğütleri dinlersek işte o zaman gerçek saadete ulaşırız. Müslüman hiçbir zaman delalet, zafiyete, yanlışa, gaflete düşmemelidir. Sürekli olarak Allah’ın yükselttiği İslam’ın yayılmasına destek olmalıdır. İslam Allah’ın yüce bir değeridir ve ondan başka da yüce bir şey yoktur” dedi.
Dünyada insanların dine bakışlarına göre mümin, münafık, kâfir ve diğerleri olarak ayrıldığını ancak bunun doğrulara ve değerlere göre olmak üzere iki kısma ayrılmasının daha iyi olacağını ifade eden Ateş, doğruların yanında olanların sadece Allah’ın rızasını kazanmak için çalıştığını, diğerlerin yanında olanların ise dünya mallarına kıymet verdiğini anlattı. Bu açıdan doğruların yanında olunması gerektiğini belirten Ateş, “Kur’an’a sımsıkı sarılmalıyız. Dünya hayatının mutluluklarını değil ahiret mutluluğunu kazanmalıyız. Servetin ve rahatın kulu değil Allah’ın kulu olmalıyız. Hz. Peygamber Efendimiz, Mekkeli müşriklerin baskılarına karşı hiçbir zaman görevinden dönmedi. Yanındaki sahabelerde dönmedi. Müşrikler kendisine servetleri önüne yığmalarına rağmen ‘Bir elime ayı bir elime de güneşi verseniz yine de vazifemden dönmem’ diyerek Allah’ın resulü olma görevini devam ettirdi. Bu açıdan bu dünya için değil ahiret için çalışmalıyız. Bu dava Allah’ın davasıdır, bizim mücadelemiz ise Allah’ın rıza kazanmaktır. İyi ve kötünün mücadelesi kıyamete kadar sürecek. Mücadelemizde iyiyi seçmeliyiz. İyiyi seçersek mutluluğa kavuşuruz” diye konuştu.