İslam dünyası sessiz kalmamalı!

Muharrem Kesni, Haçlı Seferleri'ni devam ettiren işgal güçlerinin şimdi de İslam'a fikri, edebi, tiyatral ve görsel platformlarla saldırdırıyor dedi.

Haçlı Seferleri'ni devam ettiren işgal güçlerinin şimdi de İslam'a fikri, edebi, tiyatral ve görsel platformlarda saldırdığını belirten Muharrem Kesni, “Bu manzara karşısında kimse sessiz kalmamızı beklemesin” dedi

Başörtüsü ve temel insan hakları için her hafta düzenli olarak Kayalıpark'ta basın açıklaması yapan Konya İnanç Özgürlükleri Platformu'nun bu haftaki konusu Peygamber Efendimiz'e hakaret içeren sinema filmi ve bu filme karşı Müslümanların verdiği ve vermesi gereken tepkiler oldu.
Platform adına konuşan Muharrem Keskin, Asr-ı Saadet'te İslam'ın dünyayı nuruyla aydınlattığı bir dönemde Yahudilerle yapılan mücadeleler, Hıristiyanların da bu sapkın yola, inkar ve küfür yoluna sapıp nübüvvet güneşini söndürmek istemeleriyle İslam'a karşı bir savaş başladığını hatırlattı. Mute ve Tebük'ün bu savaşın ilk başlangıcı olduğunu, Şam ve Irak'ın fethiyle Hıristiyanlık dünyasıyla oluşan bu savaşın sonuçlarının bugüne kadar gelen bir nitelik kazandığını söyleyen Muharrem Keskin, “Bölgesel, etnik ve küçük devletlerin karşı çıkışıyla başlayan bu hakikate muhafelet hareketi, Papa Urban'ın başlattığı Haçlı Seferi anlayışlarıyla küresel bir hale dönüştü. Batı bundan böyle İslam'la küresel olacak savaşır oldu, her türlü çirkefi caiz gördü. Haçlı Savaşları'nın oluşturduğu kültürel atmosfer, batı dünyasında sanata, edebiyata ve görsele de etki eder oldu. Kaynağı İslam'a düşmanlık olan bir sanat ve edebiyat şekillendi. Müslümanların insan eti yediklerinden, Kabe isimli bir puta taptıklarından, her türlü kötülüğü helal saydıklarından bahseden ve bu hususta hiçbir sınır tanımayan edebiyat eserleri batı dünyasında kütüphaneler dolusudur” dedi.
Çağdaş Haçlı Seferleri şeklinde ifade edilen Amerikan işgalleri ve Amerika öncülüğünde NATO'nun İslam'a ve Müslümanlara yönelik eylemlerinin de İslam'a yönelik çağdaş saldırıları şekillendirdiğini dile getiren Keskin, “Bu saldırılar bazen şiir, roman, tiyatro, karikatür ve bazen de sinema şeklinde tezahür etmektedir. Yaşadığımız bu çağda hemen hemen her yıl bir büyük saldırı ve bunun akabinde de büyük krizler meydana gelmektedir. Batı dünyası bu iğrenç saldırılarla İslam düşmanlığı ateşini sürekli canlı tutmakta, kendi gücünü bu ateşin alevinden almaktadır. Hollanda, Danimarka, Belçika derken karikatür, Kur-an yakma, iğrenç filmler çekme şeklindeki karalama ve saldırı kampanyaları batının bitmez tükenmez kinini ve hakikate olan öfkesini bir defa daha göstermektedir. İslamofobi diye adlandırılan korku üzerine kurulu saldırganlık sadece bir provokasyonla izah edilemez. Bu, batının kendi karasteriğidir. Asli tabiatıdır. İstisna olan, batının insani ve özgürlükçü yüzüdür. Bu özgürlük ve insancıllık maskesi, hakikati örtmeye yetmemektedir. İşgalci ve emperyalist Amerika'da piyasaya sürülün bu film gösterisi, insanlığın kurtarıcısı efendimize ve İslam'a yönelik menfur saldırılar içermektedir. Bu saldırgan tutumu telin etmek için yapılan eylemleri provokasyona gelmek olarak nitelemek de batıya olan aşkın dillendirilmesidir. İslam dünyasındaki tepkileri haklı buluyor, bu hususta gayret göstene tüm Müminleri tebri ediyoruz” diye konuştu.
Emperyalist batının bu tür saldırılarına son vvermedikçe Müslümanların da eylemlerine son vermelerinin beklenemeyeceğini vurgulayan Muharrem Keskin, “Kimse Müslümanlardan değerlerimize küfredilirken susmasını ve tepkisiz kalmasını beklemesin. Tepkilerin geldiği boyuttan endişe etmekteyiz. Bu tür bahanelerin, batının işgal senaryolarının bir başlangıcı olduğu tecrübelerle sabittir. Bu tepkiler bahane edilerek yeni işgal senaryoları üretildiği hususunda kaygı duymaktayız” diyerek sözlerini tamamladı.
HABER MERKEZİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri