Almanya'nın Frankfurt şehrindeki Katolik Sankt Georgen Üniversitesinde "İslam açısından Katolik teolojisi" isminde yeni bir vakıf kürsüsü kuruldu. Yeni kürsünün açılışına, Papalık Dinler arası Diyalog Şurası Başkanı Jean-Louis Kardinal Tauran'ın yanısıra Müslüman ve Hıristiyan pek çok bilim adamı ve kanaat önderleri katıldı.
Sankt Georgen Üniversitesi adına misafirleri selamlayan Rektör Prof. Dr. Ansgar Wucherpfennig, içinde bulundukları Frankfurt şehrinde yaklaşık 157 bin Katolik’in, 132 bin Protestan’ın ve 98 bin Müslüman’ın yaşadığını ifade etti. Kendilerinin bu çoğulcu yapı karşısında herkese açık olmaları gerektiğini ve bu açıklığın akademik alanda da geliştiğini söyledi. Konuşmasında, Charles Foucault'un İslamı tanıdıkça kendi dininde derinleştiğini ve Allah'a farklı bir yol bulduğunu ifade eden Wucherpfennig, bu kürsü sayesinde kendilerinin de dinlerinin derinliklerine vakıf olmayı umduklarını söyledi.
Kardinal Tauran ise farklı din mensupları arası diyalogun, iki kişinin veya iki gurubun benzer veya farklı düşündükleri konularda ortak yorumlar aramak olduğunu ve bunun, ortak bir dili, konumunu samimi bir şekilde ifade etmeyi ve elinden gelen her şeyi yaparak, diğer tarafın görüşünü anlamaya çalışmayı gerektirdiğini belirtti. Tauran, “Papalık dinler arası diyalog şurası diyalogumuzun sınırlarını ve kendisinin üstesinden gelmesi gerektiği meseleleri görüyor: Elitlerin arasında gerçekleşen diyalogun meyveleri, tabana da faydası olacak şekilde, buluşma ve diyalog kültürünün oluşması ve güçlenmesi nasıl sağlanır? Medya artık düşman olarak algılanmayıp, "müttefik" olarak nasıl kazanılır? Öteki hakkında daha objektif bilgiyi ve onun onuruna ve devredilmez haklarına karşı saygıyı geliştirecek şekilde okul kitapları, dini söylem ve eğitim sistemi nasıl etkilenebilir?” dedi.
Katolik Kilisesi Bamberg Başpiskoposu Ludwig Schick ise bu kürsünün Müslümanlarla yapılan diyalogun devamlılığı için önemli olduğunu ve dini çoğulculuğun barışın kaynağı olarak görmek istediklerini söyledi.
Yeni kurulan kürsünün başkanı olan Prof. Dr. Tobias Specker ise açılış konuşmasında, kurulan bu kürsünün 3 noktadan önemine dikkat çekti. İlk olarak İslam dini ile olan benzerlik ve farklılıklara kuş bakışı ile yüksekten bakmanın yanlış olduğunu ifade etti. İkinci olarak bu kürsünün yeni bir diyalog mekanını teşkil ettiğini vurguladı. Son olarak da, farklılıkların inkar edilmemesi, kabul edilmesi ve medenileştirilmesi gerektiğini ifade ederken, Papa'nın da ifadesiyle, geleceğin farklılıkların oluşturacağı ortak yaşamı üzerine inşa edileceğini söyledi. CİHAN