Bir taraftan İran gezi notlarını unutmadan sizlere aktarıyoruz, diğer taraftan Konya'nın gündeminden konular işlemeye gayret ediyoruz...
***
Konya'daki Selçuklu eserlerine ve durumlarına baktığımızda, İran'da İsfehan'da gördüğümüz eserlerden sonra Konyalı olarak utandık...
***
Bütün haşmetleriyle dimdik kadim medeniyetin sembolü olarak ayakta duran İsfehan Selçuklu yapıları ruhumuzu yüceltti...
***
Ya bizimkiler...
***
Bakıverin Alaaddin Cami ve çevresine...
***
Savaşların, fırtınaların ve acımasız yüzyıllarca zamanın ortadan kaldıramadığı Selçuklu'nun eserlerini şimdilerde biz yıkmak için azami gayret sarfediyoruz...
***
Restore edeceğiz diye temellerini açıyoruz...
***
İki yıldan fazla zamandır açık olan o temellere yağmur ve kar suları doluyor...
***
Etrafını bırandaladığımız bu muhteşem ortak dünya mirası yapılar neredeyse bugün yarın KAHRINDAN çökecekler...
***
İsfehan'ı keşke görmeseydik diye hayıflanıyoruz...
***
Keşke o muazzam minarelerinin altında o namazı hiç kılmasaydık da, içimize o andan itibaren açılan yaralar şimdi sızlamasaydı...
***
Konya'daki bu hazin tabloyu oralar ile kıyaslama imkanımız olmasaydı...
***
Atasına küfreden, hafife alan, mirasına tüküren, kazan, yok eden başkaca bir millet yok sanırım yeryüzünde...
***
Ambargo altında inim-inim inleyen İran bile, Selçuklu eserlerini stratejik savaş bölgelerinden daha sıkı koruyor... Tadilat ve tamiratlarını an be an aslına uygun yapıyor...
***
Alaaddin'in sarayının halini soran İsfehanlılara; “Asırlık, kıyamını bugün- yarın secde ile taçlandıracak” diyemedik...