İş Sağlığı ve Güvenliği Federasyonu (İSAF), Soma’nın ardından Karaman Ermenek’te yaşanılan kömür ocağı faciasıyla Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda atılan adımlarla yol alınamadığını, denetimlerin ve yaptırımların yetersiz olduğunu gözler önüne serdiğini duyurdu.
İSAF tarafından yapılan açıklamada, bile bile katliama yol açan yanlışlar ve kusurlu teknik gerekçelerin temelinde maliyet gerekçesiyle iş güvenliğine önem verilmemesi, özelleştirme, taşeron sistemi mantığı ve onun dizginlenemeyen kar etme hırsı gibi birçok farklı sebebin yattığı öne sürüldü. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Kullanılan malzemelerin özelliklerinden dolayı ortaya çıkan maliyet artışı işverenleri düşük maliyetli ama standart dışı malzeme ve ekipman kullanmaya yöneltmektedir. Sektörü ve karlılığı büyütmek adına uygulanan politikalar insanı bu sürecin en önemsiz halkasına indirgemiştir. Türkiye'de, 1941 yılından bu yana maden ocağı kazalarında yaklaşık 3 bin kişinin hayatını kaybetmesinde, kanunen sorumlu olanların yanında bir de kamu vicdanında sorumlu olanlar vardır. Sahada eğitimli personel yerine ucuz insan gücünü tercih eden zihniyeti kınıyoruz. Gerçek işlevi üretim ve kontrol olan mühendislik mesleğini sorumlu müdürlük, yapı denetim sistemi gibi politikalarla diplomasını kiralayan ama sürecin dışında bırakan, iş güvenliği çalışanlarına henüz iş güvencesini sağlayamayan bu anlayış devam ettiği sürece yakında diğer sektörlerde de can ve mal kayıplarına yol açan, adına kaza denilen ama asla kaza olmayan felaketler görülecektir."
İSAF olarak işverenlerin vicdanlarına çağrıda bulunulduğunun belirtildiği açıklamada, "Sözün bittiği bir yerdeyiz. Ölenlerin acısını en derin şekilde yaşadığımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Böylesine bir acıyı tarif etmenin imkansız olduğunu belirtmek istiyoruz. Siyasi, mülki, idari ve teknik anlamda daha iyiye ulaşabilmek için İSAF olarak artık varız." denildi. CİHAN