İşadamı; iş kuran müteşebbistir.
İşadamı, ticaret, ekonomi ve sanayi gibi alanlarda iş yapan kimsedir. İşadamı, seçtiği iş kolunda başarılı olmak için bütün birikimini ortaya koyar. Başladığı işte sonuç almak için olanca gücü ile çalışır. İşadamı, işinin başarıya ulaşması için istişareler yapar, tavsiyeler alır. Ama etki altında kalmaz. Çünkü etki altında kalan kişiler başarılı olamazlar. İşadamı büyük düşünür. Hedefi işini büyütmektir. Yeni gelişmeleri takip ederek, ilim ve tekniğin ortaya koyduğu imkânlardan faydalanır.
İşadamı tuttuğu işi başarandır.
İŞADAMININ SORUMLULUĞU NEDİR?
İşadamı önce kendine güvenmelidir. Kendine güveni olan bir işadamı, iş prensiplerini uygulamak kaydı ile başkalarına da güven duymalıdır. Kendine güvenmeyen başkasına da güvenmez. İşadamı, işyerini kurumsallaştırmalıdır. İşyerinde yetkililer tayin etmeli ve görevler vermelidir.
İşadamı, işini iyi takip etmelidir. Görev verdiği yetkililerden işin gidişatı hakkında bir program dahilinde raporlar almalı ve kararını doğru bilgiler doğrultusunda vermelidir. İşadamı dedikodulara bakmamalı ve doğru olmayan bilgilere önem vermemelidir.
İşadamı ortaklarının hakkını kendi hakkı gibi gözetmelidir. Çalışanlar için haksızlığı önleyici prensipler koymalıdır. İşadamı, adil olmalı ve ayrım yapmamalıdır. İşadamı, israfçı olmamalı ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmalıdır.
ORGANİZASYON NEDİR?
Organizasyon, düzen, kuruluş, teşkilât kurmaktır. Faaliyetlerde kuruluş oluşturmak, işin düzgün ve ahenkli bir şekilde yürümesini sağlayacak esaslar hazırlamak. Diğer bir anlatımla; beşeri ve fiziki amaç ve imkânların bir işletmenin amacını gerçekleştirecek tarzda düzenlenip, hizmete konulmasıdır.
Organizatör, işletmede plânları yapan, faaliyetleri organize eden sorumludur. Diğer bir manada tertipleyicidir.
Firmalar ve işletmeler işlerini düzenli bir şekilde yürütebilmeleri için organize olmak zorundadırlar. Ancak iyi bir organizeyi, iyi bir organizatör sağlar.
İşte bu organizasyonlardan biri de çok ortaklı şirketlerin organize edilmesi, yönlendirilmesi yönünde yapılan çalışmalardır. Ekonomik refaha ulaşmak, fertler arasında sosyal dengeyi sağlamak ve işsizliği ortadan kaldırmak için bir ülkede kurulan çok ortaklı şirketlerin sayısına bakmak gerekir.
Eğer bir ülkede tasarruf sahiplerinin sayısı çok, fakat yatırım ve üretim alanları az ise o ülkede hızlı bir gelişme beklenemez. Hızlı gelişmeyi sağlamak ve sanayileşmiş ülkeler seviyesine ulaşmak için çok ortaklı şirketlerin kurulup, yaygınlık kazanmasına ve organizeli olarak çalışmasına büyük bir ihtiyaç vardır. Çok küçük tasarrufların bir araya getirilmesi ile büyük dev yatırımların ortaya çıktığı bir gerçektir. Bir atasözünde “Damlaya damlaya göl olur” denilerek, ne güzel bir ışık tutulmuştur.
Bu düşünceler çerçevesinde, iyi bir organizasyonla, teşebbüs gücü de ortaya konularak, ekonomik kalkınma için küçük tasarrufların bir araya getirilmesi ile çok büyük işletmeler ve firmalar kurulabilir.
Böylece ekonomik refaha giden yollar daha çabuk açılır.
İŞ PRENSİPLERİ
Bir firmanın, bir kurumun başarılı olması için, o işyerinde uygulanması gereken bazı prensiplerin olması gerekir. İşyerinde uyulması gereken prensiplere iş prensipleri denir.
İş prensiplerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Zamanında işe gelmek ve mesai bitiminde işyerinden ayrılmak
2- İşle ilgili mesuliyet taşımak
3- Zamanı iyi değerlendirmek
4- İnsanlarla tek tek ilgilenmek
5- Kurumlar ve daireler arasında koordinasyon sağlamak
6- Çalışanlar halka karşı sorumlu olduğu bilincinde olmalı, insanlara güler yüzlü ve şefkatli davranmalıdır.
7- İdareciler mahiyetinde çalışan elemanlarını takip etmeli. İyi çalışana mükâfat verilmeli, hata yapanlar ikaz edilmeli, suç işleyenler de cezalandırılmalıdır.
8- İdareciler tarafından çalışanlara zaman zaman tavsiyelerde bulunulmalıdır.
9- Bir işyerinde silsile takip edilmeli. Amir, memur ilişkileri iyi bir şekilde işlemelidir.
10- Çalışanlar, işin en iyisini yapmaya gayret göstermelidir.
11- İşyerindeki davranış biçimi iyi olmalıdır. Lâkayt hareketlere fırsat verilmemelidir.
12- İşyerinde tasarrufa önem verilmeli, israf önlenmelidir.
13- İşyerinde eğitim seferberliği yapılmalıdır. Çalışanların bilgi ve becerileri sürekli artırılmalıdır.
14- İşyerinde bir kütüphane olmalı ve çalışanlar okumaya teşvik edilmelidir.
15- İşyerinde rüşvet, iltimas ve haksızlığa geçit verilmemelidir.
16- Kalkınma ve gelişme şuuru bütün çalışanlara verilmelidir.
17- İşyerinde çalışanlara ibadet imkânı ve mekânı hazırlanmalıdır.
18- Kirli ve tozlu işyerlerinde çalışanlara, mesai bitiminde yıkanma ve temizlenme imkânı sağlanmalıdır.
19- Bir işyerinde uzmanlar grubu oluşturulmalıdır.
20- Çalışanlara ilerlemeyi ve kalkınmayı teşvik eden millî şuur ve kültür verilmelidir.
21- İşverenle çalışanlar arasında üretimi artırmayı, hizmeti geliştirmeyi hedefleyen tarafsız bir istişare heyeti kurulmalıdır.
22- İşyerinde otorite boşluğu olmayan, dirayetle disiplini sağlayıcı bir idare ve icra organizasyonu kurulmalıdır.
İşadamı, ticaret, ekonomi ve sanayi gibi alanlarda iş yapan kimsedir. İşadamı, seçtiği iş kolunda başarılı olmak için bütün birikimini ortaya koyar. Başladığı işte sonuç almak için olanca gücü ile çalışır. İşadamı, işinin başarıya ulaşması için istişareler yapar, tavsiyeler alır. Ama etki altında kalmaz. Çünkü etki altında kalan kişiler başarılı olamazlar. İşadamı büyük düşünür. Hedefi işini büyütmektir. Yeni gelişmeleri takip ederek, ilim ve tekniğin ortaya koyduğu imkânlardan faydalanır.
İşadamı tuttuğu işi başarandır.
İŞADAMININ SORUMLULUĞU NEDİR?
İşadamı önce kendine güvenmelidir. Kendine güveni olan bir işadamı, iş prensiplerini uygulamak kaydı ile başkalarına da güven duymalıdır. Kendine güvenmeyen başkasına da güvenmez. İşadamı, işyerini kurumsallaştırmalıdır. İşyerinde yetkililer tayin etmeli ve görevler vermelidir.
İşadamı, işini iyi takip etmelidir. Görev verdiği yetkililerden işin gidişatı hakkında bir program dahilinde raporlar almalı ve kararını doğru bilgiler doğrultusunda vermelidir. İşadamı dedikodulara bakmamalı ve doğru olmayan bilgilere önem vermemelidir.
İşadamı ortaklarının hakkını kendi hakkı gibi gözetmelidir. Çalışanlar için haksızlığı önleyici prensipler koymalıdır. İşadamı, adil olmalı ve ayrım yapmamalıdır. İşadamı, israfçı olmamalı ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmalıdır.
ORGANİZASYON NEDİR?
Organizasyon, düzen, kuruluş, teşkilât kurmaktır. Faaliyetlerde kuruluş oluşturmak, işin düzgün ve ahenkli bir şekilde yürümesini sağlayacak esaslar hazırlamak. Diğer bir anlatımla; beşeri ve fiziki amaç ve imkânların bir işletmenin amacını gerçekleştirecek tarzda düzenlenip, hizmete konulmasıdır.
Organizatör, işletmede plânları yapan, faaliyetleri organize eden sorumludur. Diğer bir manada tertipleyicidir.
Firmalar ve işletmeler işlerini düzenli bir şekilde yürütebilmeleri için organize olmak zorundadırlar. Ancak iyi bir organizeyi, iyi bir organizatör sağlar.
İşte bu organizasyonlardan biri de çok ortaklı şirketlerin organize edilmesi, yönlendirilmesi yönünde yapılan çalışmalardır. Ekonomik refaha ulaşmak, fertler arasında sosyal dengeyi sağlamak ve işsizliği ortadan kaldırmak için bir ülkede kurulan çok ortaklı şirketlerin sayısına bakmak gerekir.
Eğer bir ülkede tasarruf sahiplerinin sayısı çok, fakat yatırım ve üretim alanları az ise o ülkede hızlı bir gelişme beklenemez. Hızlı gelişmeyi sağlamak ve sanayileşmiş ülkeler seviyesine ulaşmak için çok ortaklı şirketlerin kurulup, yaygınlık kazanmasına ve organizeli olarak çalışmasına büyük bir ihtiyaç vardır. Çok küçük tasarrufların bir araya getirilmesi ile büyük dev yatırımların ortaya çıktığı bir gerçektir. Bir atasözünde “Damlaya damlaya göl olur” denilerek, ne güzel bir ışık tutulmuştur.
Bu düşünceler çerçevesinde, iyi bir organizasyonla, teşebbüs gücü de ortaya konularak, ekonomik kalkınma için küçük tasarrufların bir araya getirilmesi ile çok büyük işletmeler ve firmalar kurulabilir.
Böylece ekonomik refaha giden yollar daha çabuk açılır.
İŞ PRENSİPLERİ
Bir firmanın, bir kurumun başarılı olması için, o işyerinde uygulanması gereken bazı prensiplerin olması gerekir. İşyerinde uyulması gereken prensiplere iş prensipleri denir.
İş prensiplerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Zamanında işe gelmek ve mesai bitiminde işyerinden ayrılmak
2- İşle ilgili mesuliyet taşımak
3- Zamanı iyi değerlendirmek
4- İnsanlarla tek tek ilgilenmek
5- Kurumlar ve daireler arasında koordinasyon sağlamak
6- Çalışanlar halka karşı sorumlu olduğu bilincinde olmalı, insanlara güler yüzlü ve şefkatli davranmalıdır.
7- İdareciler mahiyetinde çalışan elemanlarını takip etmeli. İyi çalışana mükâfat verilmeli, hata yapanlar ikaz edilmeli, suç işleyenler de cezalandırılmalıdır.
8- İdareciler tarafından çalışanlara zaman zaman tavsiyelerde bulunulmalıdır.
9- Bir işyerinde silsile takip edilmeli. Amir, memur ilişkileri iyi bir şekilde işlemelidir.
10- Çalışanlar, işin en iyisini yapmaya gayret göstermelidir.
11- İşyerindeki davranış biçimi iyi olmalıdır. Lâkayt hareketlere fırsat verilmemelidir.
12- İşyerinde tasarrufa önem verilmeli, israf önlenmelidir.
13- İşyerinde eğitim seferberliği yapılmalıdır. Çalışanların bilgi ve becerileri sürekli artırılmalıdır.
14- İşyerinde bir kütüphane olmalı ve çalışanlar okumaya teşvik edilmelidir.
15- İşyerinde rüşvet, iltimas ve haksızlığa geçit verilmemelidir.
16- Kalkınma ve gelişme şuuru bütün çalışanlara verilmelidir.
17- İşyerinde çalışanlara ibadet imkânı ve mekânı hazırlanmalıdır.
18- Kirli ve tozlu işyerlerinde çalışanlara, mesai bitiminde yıkanma ve temizlenme imkânı sağlanmalıdır.
19- Bir işyerinde uzmanlar grubu oluşturulmalıdır.
20- Çalışanlara ilerlemeyi ve kalkınmayı teşvik eden millî şuur ve kültür verilmelidir.
21- İşverenle çalışanlar arasında üretimi artırmayı, hizmeti geliştirmeyi hedefleyen tarafsız bir istişare heyeti kurulmalıdır.
22- İşyerinde otorite boşluğu olmayan, dirayetle disiplini sağlayıcı bir idare ve icra organizasyonu kurulmalıdır.