İş Dünyası Yeni Oluşacak Kabineyi Yakın Takibe Aldı

Türkiye’nin gündemini yeni oluşacak kabineye kimlerin gireceği oluştururken, iş dünyasından mevcut ekonomi yönetimine destek geldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, isim vermeden Ali Babacan,...

Türkiye’nin gündemini yeni oluşacak kabineye kimlerin gireceği oluştururken, iş dünyasından mevcut ekonomi yönetimine destek geldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, isim vermeden Ali Babacan, Mehmet Şimşek ve Erdem Başcı’ya güvendiklerini deklare ederek, oluşacak yeni kabineyi yakın takibe alacaklarını söyledi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın geçtiğimiz günlerde Meclis’e sevk edildiğini duyurduğu Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nı eleştiren Budak, “Bu haliyle yasalaşmasına gerek yok.” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) ağustos ayı meclis toplantısı yapıldı. TOBB’daki görevinin yanı sıra ATSO Yönetim Kurulu Başkanı da olan Çetin Osman Budak, yerel ve cumhurbaşkanı seçimlerinin geride kalmasına rağmen Türkiye’nin gerginlikten kurtulamadığını ifade etti. Önünde Haziran 2015 seçimleri, gelecek yıl zirve yapacağına inandığı Ermeni meselesi, Suriye, Irak, Gazze gibi uluslararası krizler bulunduğuna dikkat çeken Budak, Türkiye’deki gerilimi sona erdirecek adresin ise siyaset olduğuna işaret ederek, “Türkiye’deki bu gerginliği bitirmesi gerekenler siyasiler. Önümüzdeki bu siyasi belirsizliklerin, gerginliklerin giderilmesini talebini biz ancak siyasilerden yapabiliriz. Hem iktidardan hem muhalefetten bunları talep etmeliyiz.” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı seçiminden sonra ülke gündeminin ekonomiye dönmesini arzu ettiklerini, ancak bunun mümkün olmadığını dile getiren Budak, son olarak kredi derecelendirme kuruluşlarının da Türkiye’de siyasi belirsizliğin devam ettiği yönünde uyardığını hatırlatarak, “Türkiye’de siyasi belirsizlik, siyasi risk devam ediyor görünüyor. Var mı? Evet, var. O yüzden ekonomiyle ilgili sağlıklı kararların alınabileceği organ biran önce tesis edilmesi lazım.” diye konuştu.

Yeni oluşacak kabine için bakanların istifalarını verdiklerine değinen Budak, "Burada çok önemli bir şey söyleyeceğim." diyerek şunları ifade etti: "Önümüzdeki seçime bir yıl var. Bu bir yıl içinde tek gündemin ekonomi olması tek temennimiz. Özellikle ekonomi yönetiminde şuanda bir düzen söz konusu. Ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı, Maliye Bakanı, Merkez Bankası, bu üçlü hem dışarıdaki finans piyasalarına son derece net bir şeyler ifade ediyorlar ve bir anlamda da bunlar bir ekonomi için, hiç olmazsa teselli bulmak istiyoruz dedim ya geçen toplantıda, hiç olmazsa bizim ‘gerçekten bu sorunları dinleyen bir yönetim de var’ algısını uyandırıyor. Onun için bu kabineyi de çok yakından izlemeye devam edeceğiz."

Türkiye’nin sorunlarının eğitim, adalet, vergi sistemleri ve benzeri konularda gerçekleştirecek reformlarla mümkün olabileceğini kaydeden Budak, ülkenin gelişip kalkınabilmesi için ‘kaçınılmaz’ gördükleri bu reformların bir an önce hayata geçirilmesini talep ettiklerini söyledi.

"YASA BU HALİYLE ÇIKMASA DA OLUR"

Çetin Osman Budak, Bakanlar Kurulu’ndan TBMM’ye sevk edilen Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nda çok ciddi değişiklikler yapıldığına işaret ederek, düzenlemenin yeni halini eleştirdi. Birkaç bakan eskiten yasa tasarısının ilk hazırlandığı yıllarda 20 bin olan işsiz esnaf sayısının bugün 1 milyonu aştığı hatırlatmasında bulunan Budak, buxnun perakende sektörünün kanunu olmamasından kaynaklandığı tespitinde bulundu. Büyük sermaye gruplarının ve zincir marketlerin etkisinde kaldığı izlenemi uyandıran tasarıda olmasını bekledikleri bazı maddelerin değiştirildiğini ya da çıkarıldığını gördüklerini belirten Budak, "Bu haliyle bu yasa bu kadar beklemeye hiçbir şekilde değmiyor. Piyasayı düzenleyici bir özelliği de çok fazla olmayacak." eleştirisinde bulundu.

Türkiye’de dört ana grup sermayenin 8 bin civarında zincir marketi olduğuna değinen Budak, şöyle konuştu: "Buralarda ruhsat sorunu ciddi. Her apartmanın altına bir zincir market konuşlanmış durumda. Oralarda istenilen her şey satılıyor. Ayakkabıdan buzdolabına kadar, sadece gıda da değil. Bunların düzenlenmesi ve raptu zapt altına alınması gerekiyor. Bir kere birbirlerine vurmaya başladılar ve ticarette inanılmaz haksız rekabette özellikle küçük üreticiler üzerinde ağır bir baskı oluşturmanın zirvesine çıkmış durumda. Eğer bu konu böyle geçecekse, bununla ilgili yönetmelikler de hızla geçmeyecekse bu kanunun çıkmasının bana göre çok fazla esprisi olmayacak."

RUSYA’YA DİKKAT ÇEKTİ

Rusya’nın batı mallarını boykot ederek ülkesini sokmama kararı almasının üretici ve ihracatçı açısından beklenildiği kadar büyük bir etki oluşturmayacağı düşüncesinde olduğunu ifade eden Budak, "Eğer üretim planlaması yapılmazsa, lojistik ve ambalajlama konularında önemli karlar alınmazsa, üretici birlikleri devreye girmezse, tarım bakanlığı devreye girmezse bu yıl ihraç ürünlerinde, Rusya’nın tükettiği ürünlere yüklenme olabilir. Buralarda inanılmaz bir ürün fazlası olabilir. Fiyatlar inanılmaz yerle bir olabilir.” uyarısında bulundu. Rusya’nın alacağı tarım ve gıda ürünleri toplamının 2,1 milyon ton olduğunu hatırlatan Budak, "Tamamını sizden alsalar bile bu senenin rakamları 2,4 milyon ton olabilir. Antalya’nın yaş sebze meyve üretimi 6 milyon 300 bin ton. Antalya’nın üretiminin üçte biridir. Bunun içinde elma, armut, diğer meyveler var. Bazı sebzeler var ve bu sadece Antalya’dan alınsa bile fiyatları çok fazla maniple edeceğini sanmıyorum. Planlama olursa üretimimiz de ülkemiz de kazanır." diye konuştu.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri