İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç faiz indirimine ilişkin yaptığı değerlendirmede, indirim kararının ekonomide öngörülebilirliği sağlayan, 2025'e girerken faiz planlamalarının düşüş yönünde yapılabilmesine yönelik beklentileri karşılayan bir hamle olduğunu ifade etti.
Finansman koşullarının iyileşmesinin, yatırım ve üretime katkı verecek en önemli unsur olacağını kaydeden Avdagiç, "Fonlama maliyetlerinin yüksekliği yatırım ve ticaretin önünde engel. Bu süreçte finansmanı üretime ve yatırıma yönlendirecek seçici bir kredi mekanizması tesis edilmesi son derece önemli." diye konuştu.
Avdagiç, 2025'te finansman koşullarının enflasyon, faiz ve kur kanalındaki gelişmelerin bütününe göre şekilleneceğini aktararak, "İş dünyası olarak bu üçlü arasında bir denge kurulacağına eminiz." dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de "İhracatçılar olarak mart ayından bu yana yüzde 50'de tutulan politika faizinde indirim zamanının artık geldiğini düşünüyorduk. Merkez Bankası da bu yönde adım attı." ifadelerine yer verdi.
Gültepe, 2025'e girmeden faizin 250 baz puan indirilmesini memnuniyetle karşıladıklarının altını çizerek, "Yatırım yapmak isteyen ya da işletme sermayesi zayıflayan firmalarımız için faizlerin makul seviyelere indirilmesi çok önemli. Piyasaya da moral olacağını düşündüğüm indirimlerin enflasyondaki gerilemeye paralel olarak sürmesini arzu ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Finansa erişim ve yatırım ortamı açısından çok önemsiyoruz"
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise yılın ikinci yarsından bugüne ekonomik göstergelerin faizlerin düşmesi noktasında sinyal verdiğini ve Merkez Bankasının da 250 baz puan indirimle bu doğrultuda adım attığını kaydetti.
Aydın, faizlerin düşmesini finansa erişim ve yatırım ortamı açısından önemsediklerini ve bu kararın piyasalara moral olacağını vurgulayarak, "Merkezin para politikasındaki kararlı duruşu, yurt içi talepte dengeleme, reel olarak değerlenen Türk liramız, cari açığın milli gelire oranının yüzde 5,5'ten 1'e gerilemesi, ülke risk primimizin düşmesi, rezerv düşüklüğünün endişe kaynağı olmaktan çıkması, dış kaynak maliyetinin yüzde 30 düşmesi ve 2025 yılı enflasyonunun yarı yarıya düşecek öngörüsü bizi bu beklentiye itmişti." şeklinde konuştu.