Ütopya’nın kelime anlamı; Erişilemeyen, gerçekleşmesi mümkün olmayan anlamlarına gelir. Aynı zamanda siyasi bir ideali ifade etmek için tasarlanan hayali bir ülkedir. İngiliz yazar ve siyaset adamı Sir Thomas More’un 1516 yılında aynı adı taşıyan eserle ünlenmiştir.
Tıpkı günümüzde, hatta sınırımızda kurulması planlanan, Yahudilerin hedefi olan (BOP) Büyük İsrail Projesi gibi. Temennimiz ise bunun hep ütopya olarak kalmasıdır.
Bir de insanların mutluluğu var ki, hep hayal eder ama bir türlü ulaşamaz. Bunun birçok sebepleri var elbette. İyi düşünüp, doğru analiz yapmak gerekir.
Bilge bir insana niçin bu kadar sakinsiniz? Diye sorarlar. O’da cevaben şöyle der;
Uzun zaman okumam ve tecrübelerimin neticesinde hayatımı beş temel esas üzerine kurdum:
- Benim rızkımı kimsenin yiyemeyeceğini anladım ve sakinleştim.
- Allah’ın beni daima gördüğünü anladım ve haya ettim.
- Benim işimi kimsenin yapamayacağını anladım ve çalışmaya koyuldum.
- Anladım ki işimin sonu ölümdür ve ona hazırlandım.
- Anladım ki iyilik ve kötülük her ikisi de kalıcıdır, dolayısıyla iyiliklerimi çoğalttım ve kötülüklerimi azalttım.
Bütün insanlar hayatı böyle yorumlasa, ortada ne savaş kalır ne de toprak-rant kavgası. Bütün dünya insanları yaşadığı memleketinde huzurlu bir şekilde hayatını ihya ve idame ettirir. Aksi takdirde ülkeler bütçelerinin önemli bir miktarını silah ve savaş sanayisine ayırmak zorunda kalır. Bununla birlikte günahsız, suçsuz insanların hayatlarını kaybetmelerine vesile oluyorlar. Bu da insanlığın ayıbıdır, yanlışıdır. Tabidir ki, Yaradan zamanı gelince bunun hesabını tek tek soracak ve müstahaklarını verecektir.
Rabbimiz İbrahim Suresi 52. Ayeti’nde insanlara şu şekilde uyarıda bulunur;
“Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.”
Kuran-ı Kerim-i iyi anlayıp, bizim için öğüt ve doğruluk rehberi olduğunu hiçbir zaman unutmamız gerekmektedir.
Cumanız ve hicri yılbaşınız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.