Gençlik inceleme yazı serisi
İnsanın etrafını çepeçevre kuşatan ve onun yapacağı bütün hareketlerini tanzim eden sistemler önce ikiye ayrılır. Öncelikle insanın mutluluğunu sağlayan “adil düzen” ile insanları madden ve manen istismar ederek ona daha dünyada iken cehennem azabı yaşatan “batıl (yanlış) düzenler” dir.
Adil düzenin tek tarifi vardır ki o da düzenin “Hakkı üstün tutması” olarak tarif edilir. Bunu bir başka ifadesi “kim haklı ise o kuvvetlidir” şeklinde özetlenebilir.
Batıl düzenler ise her zaman “kuvveti üstün tutmaktadırlar.” Bunun bir başka ifadesi ise kim “kuvvetli ise o haklıdır” denmektedir.
Adil düzenin tek olması yanı sıra, kuvveti üstün tutan batıl düzenlerin sayısı sayılamayacak kadar çoktur. Bunlar genel tasnifte ikiye ayrılırlar. Zamanımızda ki isimleri ile siyasi kuvveti üstün tutan “Sosyalizm” ile sermaye kuvvetini üstün tutan “Kapitalizm” dir.
Bu gün yeryüzünde Sosyalizm ve kapitalizm, büyük propagandalar ile sanki birbirinin alternatifi gösterilse de her ikisi de kuvveti üstün tuttuklarından, arka planda “Irkçı Emperyalizm” denilen tek merkezden idare edilirler ve halkı ezen düzenler olarak karşımıza çıkarlar.
Bu yazımda adil düzen ile kuvveti üstün tutanların ekonomik yönden mukayesesini (karşılaştırılması) incelemek istiyorum. Ancak makale boyutunda bir yazıda size tablo arz edemediğim için üzgünüm. Bakalım yazı dizgide yazılar dağılmadan size tabloyu tanıtabilecek miyim?
EKONOMİK DÜZENLER VE ÖZELLİKLERİ*
Adil Düzen Sosyalizm Kapitalizm
Mülkiyet Özel ve kamu dengesi Kamu mülkiyeti Özel mülkiyet
Kar ve faiz Kar var, faiz yok Kar yok, faiz yok Kar var, faiz var
Tekelleşme Tekelleşme yok Devlet tekeli Sermaye tekeli
Kredi Üretim ve emeğe Devlet kurumlarına Sermayeye kredi
Planlama Makro planlama Makro ve mikro planlama Plansızlık
Teşvikler Üretime tam teşvik Üretim ve tüketime baskı Tüketimi teşvik
Refah ortamı Herkese refah Teşvik yok, baskı var Fakirden zengine
Ortaklıklar Ortaklıkları teşvik Merkezi planlama Sermaye teşebbüsü
Vergiler Devlet katılımına ortak Fiyat yoluyla tüketiciden Kar, mal üzerinden
“*Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Adil düzen konferansı”
Adil düzende halkın refahını sağlanırken, kuvveti üstün tutan sistemlerde ise halk birinde Devletin kölesi haline getirilmekte, diğerinde sermayenin kölesi durumuna düşmektedir. Asgari ücretle çalışanlar ile her ihtiyacını karne ile alan insanların yaşadığı hayat, bu iddiamızın birer ispatıdır.
Aklı başında her insanın, kendisinin, çoluk çocuğunun, akrabalarının, komşularının, dost ve arkadaşlarının refahı için Adil ekonomik düzeni tercih edeceği açıktır. Ancak yapılan yoğun propagandalar, insanların boş şeylerle meşgul edilmeleri ve daha önemlisi insanın “yarınını düşünür hale getirilmesi” yüzünden, toplum bu nazik ve önemli konular üzerinde düşünememektedir.
Bir önemli konu da söylemleri ile Adil düzen isteyenlere benzeyen ancak icraatlarıyla faizci kapitalist sistemi yürütenlerin halkı aldatması sebebiyle halk, “uydum kalabalığa…” şeklinde yanlış bir taraf doğru hızla sürüklenmektedir.
Bu gidişin sonu ise pek tabiidir ki “uçurumdan yuvarlanmak” ve helak olmaktır.
Kapitalist sistemler uygulamada faizsiz düşünülmezler. Bir malın imalatının her bir safhasında faiz o malın üzerine girdiği için fiyatlar durmadan yükselir. Fiyat istikrarsızlığı ise “fiyat ayarlaması” adında zam olarak karşımıza çıkar. Kapitalist sistemlerde yönetime her gelen, gideni aratır. Vergiler, değişik söylem ve uygulamalarla halktan toplanır. Zenginin verdiği vergi kardan olduğu için o vergiyi de sonuçta halk öder.