Medeniyet, Şehir ve Üniversite başlıkları altında Konya Büyükşehir Belediyesi, Medeniyet Okulu Projesi kapsamında çeşitli kurum ve kuruluşların katkıları ile gerçekleştirilen 1. Uluslararası Konya Sempozyumu okunan sonuç bildirgesinin ardından sona erdi. Sempozyumun kapanış bölümünde Konya’nın içinde yeşerdiği medeniyeti ve bu medeniyetin en önemli göstergelerinden olan üniversiteler ile şehrin tarihsel süreç içerisinde geçirdiği değişimler ele alınarak değerlendirmeler yapıldı. Sempozyumun değerlendirme kısmında açılış konuşmasını Selçuk Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Prof. Dr. Ali Boran yaptı. Boran, “85 bilim adamının ismi sempozyuma kayıt edildi. Fiilen 78 bilim adamı burada sizlerle beraber oldu. Doğudan batıdan bürokrasilerden bir sürü kişinin katılımıyla yaptık sempozyumumuzu. Bedel ödemeden güzellikler olmuyor. Amacımız çok konuşmak yerine bir şeyler yapmaktı. Bunu yapmaya çalıştık elimizden geldiğince. Bu gibi programların Konya'da yapılması büyük bir ayrıcalıktır” dedi.
ÖNEMLİ OLAN İNSANLIĞI KAZANMAK
Medeniyetten önce insanı inşa etmenin gerekliliğini vurgulayan Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen, “Biz önce insanlığımızı daha sonra medeniyetimizi kaybettik. İnsanlığını kaybeden bir millet her şeyi kaybetmeye mahkumdur. İşe kaybettiğimiz insanlarımızı geriye kazanmakla başlayacağız. Biz ve burada bulunan değerli bütün arkadaşlarım ve kardeşlerimle bu amaç için buradayız. İnsanlığı kazanırken özgürlük ilk esastır. Bu gibi programlara geç kalmış olabiliriz ama geri kalmış değiliz. İslam medeniyeti Kur'an-ı Kerim medeniyetidir. Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) olmasaydı, Kur'an-ı Kerim olmasaydı İslam medeniyeti olmazdı. Bardağın her zaman boş tarafına değil biraz da dolu tarafına bakmalıyız. Bir arada yaşayan insanlar medenidir. Bir arada yaşadığı kadar birbirinin hakkına sahip çıkan ve kardeşlerinin hakkını gözetenler medenidir. Medeni olmak şehirde yaşamak şehirde yaşarken şehrin en lüks ve yüksek yerinde oturmak değildir. Gerek şehirde gerek köyde her nerede yaşanılırsa yaşansın insan, insanlığını kaybetmeden çevresinde yaşanan olaylara, çevresinde olup bitenlere ilgisiz kalmıyorsa medenilikten söz edilebilir. Şehirler yapılan binalarla, lüks yaşam tarzlarıyla değil bünyesinde barındırdığı insanların ruhlarıyla anlamlıdır. Bizim medeniyet algımızın içi boş değildir” diye konuştu.
ŞEHİR KÜLTÜRÜ YOK OLMASIN
Daha sora konuşan Doç. Dr. Metin Aksoy ise, “Biz belkide öz geçmişimizi yitirdik. Şehir, medeniyet ve üniversitelerimizle kaybettiğimiz bu değerlerimizi bulmaya çalışıyoruz. Yapılan sempozyum, gelecek adına anlamlı ve bizleri motive eden bir program. Bir nesli yetiştirip, onların geleceğimize yön vermesini istiyorsak hiç şüphesiz onlara kendi öz kültürümüzü ve değerlerimizi aşılamalıyız. Biz manamızı kaybettik. Bizim önceden merkezimiz camilerimizdi. Şimdi ise alışveriş merkezleri. İnsanlar ev alırken alışveriş merkezlerine yakın olmalarını arzu ederek tercih yapıyorlar. Üzücü olmakla birlikte insan olarak bizleri düşündüren bir durum. Eğer beraber bir şeyler yapmak istiyorsak geleceğimizin teminatı olan kardeşlerimize kendi özümüzü ve kaybettiğimiz insanlığımızı tekrar aşılayarak işe başlayabiliriz. Sağlam atılmayan temel çöker” dedi.
EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com