İnsan ister ki mevsim hep yaz olsun. Günlük güneşlik olsun, bayram havası olsun yaşantısı. Göğe baktığında pırıl pırıl gök karşılasın onu. İnsan ister ki her şey mümkün olsun. Emek vermeden dilekleri gerçek olsun. Yorulmadan karnı doysun. Konuşmadan anlaşılsın. İnsan ister ki hiç hata yapmasın. Yapılan hatalar kolayca affedilsin. Sevdikleri yanında olsun sevmedikleri uzak dursun.
İnsan ister hep. Toprağa tohum saçmadan mahsul ister. Hep kendi bildikleri doğru olsun ister. Saygı duymadan saygı görmek ister. Sevmeden sevilmek ister. Anlamadan yorum yapmak ister. Hakim olmadan yargılamak ister. İnsan ister de hayatın bu isteklerden ibaret olmadığını bilmez. Koşulların herkes için eşit olmadığını bilmez. Düşmanı uzaklarda ararken asıl düşmanın bu isteklerin sahibi kendi nefsi olduğunu bilmez. Kendini özgür sanır da insan kendi arzularının esiri olduğunu bilmez.
Dünyada tekmiş gibi hep kendine ister. Adalet ister haksızlığa uğrayana kadar aklına gelmez başkası için adalet aramak. Barış ister kendi küskünlüklerinden yorgun düştüğünde hatırlar barışı. Yemek ister ama sadece kendine. Dünyanın dört bir yanında bir damla suya muhtaçları unutarak hem de. Penceresinin önüne konan küçük bir kuşun kanat seslerini duymaz bir parça ekmek kırıntısını çok görür. İnsan şifa ister kendi hastalanmadan bilmez sağlığın kıymetini. Baş ağrım geçsin diye dua eder ama bilmez hastane odalarında ne ağır hastaların şifa beklediğini. İnsan ister yargılanmadan yaşamayı ama kendini unutur da kınamaya başlar arkadaşını. Yarası sarılsın ister tuz basarken başkasının yarasına.
İnsan ister, istesin de Bediüzzaman’ın ifadesiyle “Vermek istemeseydi istemek vermezdi.” Dediği Yüce Allah’a ağır gelmez insanın istekleri. Ellerini açıp yalvarsan verir, verecek de istediklerini. Yaratan senin için yaratmış zaten kâinat denen nesneyi. İste fakat sadece kendin için isteme. Dostun için de iste. Komşundan bir haber olduğunu hatırla onun için de iste. Sen güneş açsın diye dua ederken yağmur bekleyen coğrafyalar için de yağmur iste.
İste! Sen istemekten vazgeçme. Kendin için. Eşin için, ailen için, dostun için, komşun için iste. Sen istedikçe Rabbin fazlasıyla verir. Bazen istemeden de verir. Dert verir dermanı kıymetini bil diye. Ayrılık verir vuslatın değerini anla diye. Bazen geç verir sabrını ölçer. Bazen istediğini farklı surette verir. Bazen daha iyisini verir. Sen iste doğru kapıyı çal. Rabbinden iste. Verdiklerine şükret vermediklerine sabret. Unutma güzel şeyler yaşamak senin ne kadar hakkınsa başkalarının da o kadar hakkı. Sen hakkını Hak’tan iste.
İnsan ister istesin de.