Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan, bize taşıyamayacağımız yük yüklemeyen, “hangimizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratan.” (Mülk Suresi 2) Ve bizi, her an imtihan eden Allah’a (c.c) hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam olsun.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden benim canım kardeşim; Bilesin ki hayatımızın tamamı bir imtihandır. Ve bu imtihan son nefese kadar devam edecektir.
İmtihan, sadece hınzır/domuz eti ve türevlerinin kullanımı olarak karşımıza çıkmaz. Kardeşlerimiz hınzır konusunda zaten hassastırlar. İmtihan; bazen kredi, bazen yarış atı, bazen iddia, bazen kumar olarak karşımıza çıkar. Bazen faiz, bazen şans oyunu, bazen piyango, bazen de bir başka haram olarak karşımıza çıkar. Veya yılın son gününde canlı yayınlanan bilet törenleri olarak karşımıza çıkabilir.
Canım kardeşim; Kötü bir niyetim yok, ben sadece izliyorum diye iç seslerin gelebilir. İmtihanda olduğumuzu unuttuğumuz anda bir ses gelir kulağımıza, “şansını dene, bir kereden bir şey olmaz.” Dikkat edesin; her ne sebeple olursa olsun “bir kereden bir şey olmaz” yaklaşımı bağımlılığın ilk adımıdır.
Herkes yapıyor zaten!. Başka çaren mi var!. Yanlış olan bu iç sesler, bize teklifler sunarak, bizi cazibesine çekmeye çalışır. Sesin kimden gelmiş olabileceği düşünülmez. (İblisten ve yardımcılarından gelir.) Ne de olsa kaybedilecek bir şey yoktur! O ses, bazen de günahsız çocuğumuza besmele çektirerek yılsonu bileti aldırır.
Dikkat edesin canım kardeşim. Bir iki dakika içerisinde yapılan bu davranışlar, alınan gayri milli biletler, harama bulaştırmasın ne olur. İnançlı bir insan olarak, yılsonu, yılbaşı eğlencesi adı altında dinimiz İslam’ın uygun görmediği organizasyonların peşine takılıp gidemezsin.
İmtihanı kazanmak isteyen inançlı insan ankete, çoğunluğa, cazibeye değil; câizliğe bakar. Câizliğin ölçüsünün haberler ve reklamlar olmadığını bilir inançlı insan. Hayatın bir film olmadığını bilen inançlı insan, algıların ve manipülasyonların sarhoşluğunda boğulmaz, dizilerin ve kırmızıya boğulmuş vitrinlerin albenisinde benliğini yitirmez.
Canım kardeşim;
Yeryüzündeki her kötülüğü, her zulmü iyi imiş gibi gösteren İblistir, bunu unutmayasın. Ve İblis, kişiye göre hareket eden profesyonel bir düşmandır bunu bilesin. “İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.” (Hicr Suresi 39,40)
Faiz, kumar, hileli ürün satışı, piyasaya sahte para sürmek, tefecilik, mafyacılık gibi haramlardan uzak duran benim canım kardeşim;
Bir şeyin yasal olmasının onu helal kılmadığını biliyorsun. İnançlı bir insan olarak, her an devam eden imtihanını kazanmak için gayret etmelisin.
İmtihanı kazanmak isteyen, Allah’a ve ahiret gününe iman edensin sen. Bir dakikanı bile boş işlerle geçiremezsin. Batılın, yanlışın, günahın peşine takılıp gidemezsin. “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Mâide Suresi 90)
Benim canım kardeşim;
Kumar insanın umudunu çalar, insanı tembelleştirir. Dostlar arasına fitne sokar kumar. İddia, insanlar arasına düşmanlık sokar. Kişiye kul olduğunu unutturur içki. Ailede mutluluğu, toplumda huzuru ve güveni bitirir alkol. Ne olur, helal olanın peşinden koşalım canım kardeşlerim; cazibenin değil.
Kerim Kitabımız Kur’an’ın emir ve yasaklarına uyan, aklını ve iradesini, yılın sonunu değil; yolun sonunu düşünerek kullanan benim canım kardeşim. Allah’a emanet olasın.