AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF'ye olan borcun, Nisan 2013 tarihine kadar biteceğini bildirdi.
Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:
Bir önceki grup toplantısından bugüne önemli temaslarımız oldu. Slovenya ve İtalya'ya resmi temaslarımız oldu. Slovenya'da "son 10 yılın dünya şahsiyeti" ödülünü teslim aldım.
Yatırım ve Danışma Konseyi'nin 11'sini İstanbul'da gerçekleştirdik.
Dünyanın en büyük firmalarının 17'sinin katıldığı bu toplantıda ülke ekonomisine ne gibi katkılar sağlar bunları dinleme fırsatı oldu.
İstanbul'u uluslarası finans merkezi haline getirirken diğer yandan uluslararası bölge haline getirmeye çalışıyoruz. Bu yönde ciddi çalışmalarımız var.
IMF BORCU 2013'ÜN NİSAN AYINDA BİTECEK
Türkiye IMF ilişkilerini de gözden geçirdik... Bir çok ekonomik kurum ve kuruluş Türkiye'nin başarısını takdir ettiler....
Biliyorsunuz biz iktidara geldiğimizde IMF'ye olan borcumuz 23,5 milyar dolardı. Şimdi 2,3 milyar dolar. İstersek bu borcu öderiz. Fakat önümüzdeki Nisan ayına kadar çok çok küçük faziler olduğu için böyle daha hayırlı gördük... Yani 2013'ün Nisan ayında bu borcu da bitirmiş olacağız...
GURBETÇİYE OY KULLANMA HAKKI
TBMM'de geçtiğimiz hafta görüşülen ve kanunlaşan bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın bulunduğu ülkelerde oy kullanmalarının önünü açan düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. TBMM'de sizlerin gayretiyle kanunlaşan bu düzenlemeyle engeller ortadan kalktı. Gurbetçi vatandaşlarımız artık bulundukları şehirde oylarını kullanabilecekler.
AK Parti iktidarları krizi görünce sıvışan krizi görünce fırtınanın dinmesi için fırsat kollayan duyarsızlardan olmadı hiç. Bunlar sıfır sorunu "Her koyun kendi bacağından asılır olarak" anladılar. Bakın "her koyun kendi bacağından asılır ama" bir süre sonra kokusundan kimse duramaz.
SURİYE'DEKİ KRİZE "MEZHEP ÇATIŞMASI" DEMEK YANLIŞ
Suriye'deki krizi mezhepsel çatışma olarak değerlendirmek yanlıştır. Buradaki mesele insani, vicdani bir meseledir. Suriye krizine mezhep boyutuyla bakanlar mezhep karşıtlığı yapanlardır.
La ilahe illallah diyen, aynı kıbleye dönenlerin, inanan insanların kardeşliğini birbirlerine hatırlatmaları gerekir
Buradan CHP Genel Başkanı'na sesleniyorum... Sayın Kılıçdaroğlu Suriye konusunda dilinizin altındaki baklayı çıkarın. Suriye yönetiminin yaptıklarına neden göz yumduğunuzu; kıvırmadan, çark etmeden mertçe çıkıp söyleyin. Bakın CHP'nin bir dış politika anlayışı yok ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun beyin kıvrımlarında bazı hassasiyetleri var... CHP Genel Başkanı'nın kendi seçmenine bile açıklayamadığı bir dış politika anlayışı var...
Ey CHP Genel Başkanı senin kalibren ne kapasiten ne? Cürmün kadar yer yakarsın fazla değil. Sen bizi CHP sanma. Biz 9 yıldır dünyanın her noktasına gittik. Sizin sırtınızı döndüğünüz, Arap diyerek ve Müslüman diye yüz çevirdiğiniz her ülkeye gittik ve gideceğiz. Sizin kendi içinizde dünyaya kapattığınız bu ülkeyi büyütmeye dünyaya hakim kılmaya devam edeceğiz. Sizin çarpık Türkiye algınızla dünyanın Türkiye algısı arasında çok farklar var. Dünya Türkiye'yi konuşuyor.
"Recep Tayyip Erdoğan'a gideceği ülke bırakmayacağım" dedikten sonra "Avrupa'dan İnsan Hakları ödülü alacaktı. Aldı mı? Alamadı gidemi bile. Çünkü CHP var..." diye devam etti.. Bakın bize Almanya'da ödül alacaktık. Maalesef gitmeye bir gün kala Afganistan'da görev yapan askerlerimiz şehit oldu. Bu yüzden Almanya programını iptal ettik.
Fakat Kılıçdaroğlu'nun kasttetiği şey başka. Burada biz gideceğiz diye bazı gruplar gösteri organize etti. PKK, Ermeni ve bazı Alevi derneklerinin ortaklaşa organize ettiiği gösteri. CHP Genel Başkanı aylardır bunu dilinin altında saklıyor. Bizim oraya bu yüzden gitmediğimizi düşünüyor.
Daha dur bakalım Sayın Kılıçdaroğlu sen Sivas'ın ötesine yeni gitmeye başladın. Hakkari'ye PKK destekli gittin. Bir tane Türk bayrağı açamadın orada. Bize neyi anlatıyorsun. CHP Genel Başkanı'nın zihni dar olabilir. Ama Türkiye artık çok büyük bir ülke. Türkiye artık alan el değil veren eldir.
En son Suriye'de esir tutulan iki tane gazeteci kardeşimizi İran'ın da desteğiyle teslim alıp anneler gününde, anne ve babalarına teslim ettik.
CHP'de böyle bir genel başkan, CHP seçmeni için büyük bir talishsizliktir, bizim için de talihtir.
Kendi teşkilatının, kendi belediye başkanlarının arkasında kalan biri, her fırsatta posta konulan biri Genel Başkan olabilir ama asla lider olamaz...
Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:
Bir önceki grup toplantısından bugüne önemli temaslarımız oldu. Slovenya ve İtalya'ya resmi temaslarımız oldu. Slovenya'da "son 10 yılın dünya şahsiyeti" ödülünü teslim aldım.
Yatırım ve Danışma Konseyi'nin 11'sini İstanbul'da gerçekleştirdik.
Dünyanın en büyük firmalarının 17'sinin katıldığı bu toplantıda ülke ekonomisine ne gibi katkılar sağlar bunları dinleme fırsatı oldu.
İstanbul'u uluslarası finans merkezi haline getirirken diğer yandan uluslararası bölge haline getirmeye çalışıyoruz. Bu yönde ciddi çalışmalarımız var.
IMF BORCU 2013'ÜN NİSAN AYINDA BİTECEK
Türkiye IMF ilişkilerini de gözden geçirdik... Bir çok ekonomik kurum ve kuruluş Türkiye'nin başarısını takdir ettiler....
Biliyorsunuz biz iktidara geldiğimizde IMF'ye olan borcumuz 23,5 milyar dolardı. Şimdi 2,3 milyar dolar. İstersek bu borcu öderiz. Fakat önümüzdeki Nisan ayına kadar çok çok küçük faziler olduğu için böyle daha hayırlı gördük... Yani 2013'ün Nisan ayında bu borcu da bitirmiş olacağız...
GURBETÇİYE OY KULLANMA HAKKI
TBMM'de geçtiğimiz hafta görüşülen ve kanunlaşan bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın bulunduğu ülkelerde oy kullanmalarının önünü açan düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. TBMM'de sizlerin gayretiyle kanunlaşan bu düzenlemeyle engeller ortadan kalktı. Gurbetçi vatandaşlarımız artık bulundukları şehirde oylarını kullanabilecekler.
AK Parti iktidarları krizi görünce sıvışan krizi görünce fırtınanın dinmesi için fırsat kollayan duyarsızlardan olmadı hiç. Bunlar sıfır sorunu "Her koyun kendi bacağından asılır olarak" anladılar. Bakın "her koyun kendi bacağından asılır ama" bir süre sonra kokusundan kimse duramaz.
SURİYE'DEKİ KRİZE "MEZHEP ÇATIŞMASI" DEMEK YANLIŞ
Suriye'deki krizi mezhepsel çatışma olarak değerlendirmek yanlıştır. Buradaki mesele insani, vicdani bir meseledir. Suriye krizine mezhep boyutuyla bakanlar mezhep karşıtlığı yapanlardır.
La ilahe illallah diyen, aynı kıbleye dönenlerin, inanan insanların kardeşliğini birbirlerine hatırlatmaları gerekir
Buradan CHP Genel Başkanı'na sesleniyorum... Sayın Kılıçdaroğlu Suriye konusunda dilinizin altındaki baklayı çıkarın. Suriye yönetiminin yaptıklarına neden göz yumduğunuzu; kıvırmadan, çark etmeden mertçe çıkıp söyleyin. Bakın CHP'nin bir dış politika anlayışı yok ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun beyin kıvrımlarında bazı hassasiyetleri var... CHP Genel Başkanı'nın kendi seçmenine bile açıklayamadığı bir dış politika anlayışı var...
Ey CHP Genel Başkanı senin kalibren ne kapasiten ne? Cürmün kadar yer yakarsın fazla değil. Sen bizi CHP sanma. Biz 9 yıldır dünyanın her noktasına gittik. Sizin sırtınızı döndüğünüz, Arap diyerek ve Müslüman diye yüz çevirdiğiniz her ülkeye gittik ve gideceğiz. Sizin kendi içinizde dünyaya kapattığınız bu ülkeyi büyütmeye dünyaya hakim kılmaya devam edeceğiz. Sizin çarpık Türkiye algınızla dünyanın Türkiye algısı arasında çok farklar var. Dünya Türkiye'yi konuşuyor.
"Recep Tayyip Erdoğan'a gideceği ülke bırakmayacağım" dedikten sonra "Avrupa'dan İnsan Hakları ödülü alacaktı. Aldı mı? Alamadı gidemi bile. Çünkü CHP var..." diye devam etti.. Bakın bize Almanya'da ödül alacaktık. Maalesef gitmeye bir gün kala Afganistan'da görev yapan askerlerimiz şehit oldu. Bu yüzden Almanya programını iptal ettik.
Fakat Kılıçdaroğlu'nun kasttetiği şey başka. Burada biz gideceğiz diye bazı gruplar gösteri organize etti. PKK, Ermeni ve bazı Alevi derneklerinin ortaklaşa organize ettiiği gösteri. CHP Genel Başkanı aylardır bunu dilinin altında saklıyor. Bizim oraya bu yüzden gitmediğimizi düşünüyor.
Daha dur bakalım Sayın Kılıçdaroğlu sen Sivas'ın ötesine yeni gitmeye başladın. Hakkari'ye PKK destekli gittin. Bir tane Türk bayrağı açamadın orada. Bize neyi anlatıyorsun. CHP Genel Başkanı'nın zihni dar olabilir. Ama Türkiye artık çok büyük bir ülke. Türkiye artık alan el değil veren eldir.
En son Suriye'de esir tutulan iki tane gazeteci kardeşimizi İran'ın da desteğiyle teslim alıp anneler gününde, anne ve babalarına teslim ettik.
CHP'de böyle bir genel başkan, CHP seçmeni için büyük bir talishsizliktir, bizim için de talihtir.
Kendi teşkilatının, kendi belediye başkanlarının arkasında kalan biri, her fırsatta posta konulan biri Genel Başkan olabilir ama asla lider olamaz...
Haber7