IMF: Türkiye yüzde 3 büyüyecek

IMF Türkiye’nin bu yıl yüzde 3, gelecek yıl için ise yüzde 3.5 büyüyeceği tahmininde bulundu, tüketici fiyatlarıyla 12 aylık enflasyon bu yıl yüzde 7.5, gelecek yıl ise yüzde 6.2 olacak. İhracatın yeni piyasalara doğru yapılan başarılı bir çeşitlendirme sonucu iyi performans göstermeye devam ettiğini belirten IMF “Bankacılık sistemi iyi sermayelendirilmiş durumda. Sermaye rasyoları yüzde 16’ dan fazla ve düzenleyicinin belirlediği en alt düzeyin oldukça yukarısında. Basel II ve II.5’in devreye girmesi etkilemedi. Karlılık yüksek ve geri dönmeyen krediler, geçen aylardaki küçük yükselişlere rağmen tarihi düşük düzeyde bulunuyor” açıklamasını yaptı.

IMF İcra Kurulu, Türkiye hakkındaki 4 Madde Konsültasyonu sonucunu gece açıkladı. Buna göre Türkiye’nin GSYİH’sı bu yıl 1 trilyon 419 milyar TL, gelecek yıl ise 1 trilyon 585 milyar TL olacak. IMF 2011 itibarıyla Türkiye’de kişi başına milli gelirin 10 bin 362 dolar olduğunu da belirtti. Türkiye’nin reel GSYİH büyümesi bu yıl yüzde 3, gelecek yıl ise yüzde 3.5 düzeyinde olacak. Bu yıl özel brüt sabit sermaye yatırımı yüzde -2.3 iken gelecek yıl için yüzde 2.9’luk bir büyüme öngörüldü. Bu yıl GSYİH’nın yüzde 7.5’i olarak öngörülen cari işlemler açığı gelecek yıl azalacak ve yüzde 7.2’ye inecek. IMF net doğrudan yabancı yatırımların bu yıl GSYİH’nın yüzde 1.8’i, gelecek yıl ise yüzde 2.1’i olacağını tahmin etti.

YENİ PAZARLAR SAYESİNDE İHRACATIN PERFORMANSI İYİ

4. Madde Konsültasyonu’nda 2010 ve 2011’de genel eğilimin oldukça üzerinde büyüme rakamlarından sonra Türk ekonomisinin bu yıl daha sürdürülebilir bir oranla, yüzde 3 büyüyeceği belirtildi. 2011’de uygulanan sıkı para politikası ve makro ihtiyatı politikalar sonrasında iç talep ve ithalat yavaşlarken büyümenin daha dengeli hale geldiğini belirten IMF, ihracatın ise yeni piyasalara doğru yapılan başarılı bir çeşitlendirme sonucu iyi performans göstermeye devam ettiğini bildirdi. Bir kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir düzeye çıkardığını anımsatan IMF daha yavaş ve daha dengeli büyümenin dengesizlikleri düzeltmedeki önemine dikkat çekerken cari işlemler açığında önemli düşüş sağlandığını bildirdi. Dolaylı vergi ve hükümetçe belirlenen fiyatlardaki son yükselişlere karşın rekabeti olumsuz etkileyebilecek biçimde geçici olarak artan çekirdek ve ana enflasyonun, 2012 başlarında zirveden düşüş gösterdiğine değinen IMF, faiz dışı fazlanın geçen yılın aynı dönemine göre 2012 sonunda önemli ölçüde düştüğüne değindi. 4 Madde Konsültasyonu’nda şu saptamalar yapıldı: “-Bu yıl için öngörülen bütçe hedefinin, özellikle personel, sağlık ve sermaye harcamaları alanlarındaki harcamaların aşılmasından dolayı yakalanamaması bekleniyor. -Bankacılık sistemi iyi sermayelendirilmiş durumda. Sermaye rasyoları yüzde 16’ dan fazla ve düzenleyicinin belirlediği en alt düzeyin oldukça yukarısında. Basel II ve II.5’in devreye girmesi etkilemedi. Karlılık yüksek ve geri dönmeyen krediler, geçen aylardaki küçük yükselişlere rağmen tarihi düşük düzeyde bulunuyor."

“DIŞ BELİRSİZLİKLER NEDENİYLE GÖRÜNÜM BULANIK”

IMF İcra Kurulu, görüşmeler sırasında Türk yetkililere bu yıl için düşük cari işlemler açığı ve düşük enflasyonla birlikte daha sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme önerildiğini bildirdi. Konsültasyon sonucuna şöyle devam edildi: “IMF İcra Direktörleri dış belirsizliklerin görünümü bulanık hale getirdiğine ve Türkiye’nin, ülkenin hala büyük dış finansman gereksiniminden dolayı piyasa duyarlılıklarındaki oynamalara karşı hassas olduğuna dikkat çektiler. Bu nedenle politika öncelikleri, dengesizliklerin devamlı bir şekilde giderilmesine yönelik olarak düzenlenmeli. İç tasarrufların ve ekonominin potansiyelinin artırılması orta vadede önemli hedeflerdir.”

"FDF’DE İSTENEN DÜZEY İÇİN EK REFORM GEREK"

IMF İcra Direktörleri 2013 bütçesindeki sıkı mali politika duruşunu memnuniyetle karşıladılar, altyapı yatırımlarında öncelik korunurken, ücret ödemeleri toplamı dâhil cari harcamalardaki artışı oynayacağı önemli role dikkat çektiler. Vergi tabanının genişletilmesi, vergi yönetiminin güçlendirilmesi ve bütçe esnekliğinden duydukları memnuniyeti dile getiren İcra Direktörleri, “Faiz dışı fazlada istenen düzeye gelmek için özellikle harcama reformları olmak üzere ek çabalar gerekiyor” uyarısında bulundular. Direktörler 2013-15 için orta vadeli mali programına doğru yönde atılmış memnuniyet verici bir adamı olarak değerlendirdiler.

“MERKEZ BANKASI İLERİ DÖNÜK PARA POLİTİKASI BENİMSEMELİ”

Enflasyonun hedef bandın üzerinde olduğuna ve yüksek kalacağı beklentisine dikkat çeken IMF Direktörleri, Merkez Bankası’nın daha ileri dönük bir para politikası duruşu benimsemesi, iç talepte, ücretler ve sermaye akışlarındaki gelişmeleri yakından izlemesi tavsiyesinde bulundu. Fiyat ve finansal istikrarı hedefleyen para politikası çerçevesinin zorlu bir ortam içinde işlediğine değinilen 4 Madde Konsültasyonu’na şöyle devam edildi: “Direktörlerin birçoğu, alışılagelmiş enflasyon hedeflemesi çerçevesi altında, güçlendirilmiş bir iletişim politikasıyla desteklenmiş pozitif reel politika faizine dönülmesinde yarar görüyor. Direktörlerin bazıları ise sermaye akışlarının şu andaki çalkantılı ortamında daha esnek bir politika çerçevesinin Türk ekonomisine olumlu hizmet edeceği kanısında bulunuyor. Direktörlerin büyük bölümü aşırı kısa vadeli sermaye akışlarından kaynaklanan riskleri yönetebilmek için, makro ihtiyati önlemlerle tamamlanmış görece düşük düzeydeki uluslararası rezervler karşısında,‘sterilize müdahale’ den daha geniş bir şekilde yararlanılabilme fırsatı görüyor.”

IMF İcra Direktörleri yetkililere finansal sistemin daha da sağlıklı hale getirilmesinde ilerleme sağlanması, düzenleme ve denetleme çerçevesinin FSAP 2011 güncellemeleri çerçevesinde geliştirilmesi tavsiyesinde bulundu. Bankaların Basel III kurallarına planlanandan önce girmek için iyi bir noktada bulunduklarını belirten IMF İcra Direktörleri, banka bilançolarında riskleri hafifletmek için makro ihtiyati gereçlerin geliştirilmesi ve sürekli teyakkuz halinde bulunulması konusunda destek verdi. Kara Paranın Önlenmesi ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadele yasal çerçevesinde bulunan eksikliklerin giderilmesi için hızlı hareket edilmesi beklentisini de ortaya koyan IMF, geçen onyılda tasarruf oranlarındaki hızlı düşüşe dikkat çekti. Son özel emeklilik reformu memnuniyetle karşılanırken, maliye politikasının sahip olduğu önemli role dikkat çeken Direktörlerin büyük bölümü, faiz dışı fazlada artışın ulusal tasarrufu artıracağı, bunun da Türkiye’nin sermaye akışlarındaki çalkantılar ve yükseliş-çöküş döngülerine karşı hassasiyetini azaltacağı görüşünü ortaya koydu. IMF İcra Direktörleri iş iklimi ve rekabetin iyileştirilmesi gereğine vurgu yaptı. Direktörler büyük kayıtdışı sektörün azaltılması, emek piyasasının daha iyi çalışmasının sağlanması ve hizmet ve üretim sektörlerinde verimliliğe yönelik düzenlemeler sağlamak için çabaların sürmesini istedi. Direktörler enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve enerji üretim ve dağıtımında verimliliğin iyileştirilmesi konusunda atılacak adımlara destek verdi.