Hocam: “Çocuğum İlkokulu bitirdi. Normal ortaokula mı göndereyim yoksa İmam Hatip’e mi? Sorusuyla günlük hayatta şu sıralar çok sık karşılaşmaktayım.
Rivayete göre İbrahim (a.s) bir gün yoldan geçen kervanı durdurur ve onlara bir ziyafet verir. Kervandakiler yemeklerini yedikten sonra İbrahim (a.s)’a teşekkür edince İbrahim (a.s); “Sizden bir şey rica etsem yapar mısınız?” der. Kervandakiler de “Yapabileceğimiz bir şeyse neden yapmayalım” derler.
İbrahim (a.s) “Sizden bir kere Allah’a secde etmenizi istiyorum” der. Kervandakilerde “O kadar yemeğini yedik, bir kere secdeden ne olacak ki” derler. Onlar secdeye gidince İbrahim (a.s) hemen ellerini açar: “Allah’ım elimde ancak bu kadar geliyor. Ben bedenlerini Sana yönelttim Sende kalplerini yönelt! Ve gerisini Sana havale ediyorum” diye dua eder. Cenab-ı Hak’ta İbrahim (a.s)’ın duasını kabul eder ve onlara iman kapısını açar. (Kaynak: Çocuklara Allah ve Namazı Bilinçaltında Sevdirebilmek, M. Emin Karabacak, Ensar Neşriyat, İst.2015)
İşte bizde çocuklarımızı iyi niyet içerisinde dini eğitimlerini almak gayesiyle bedenlerini İmam Hatip’e gönderelim. Ondan sonrasını da yine İbrahim (a.s) gibi dua ederek çocuklara bu konuda yardımcı olmak gerekir.
“Ey Rabbim! Beni, soyumdan gelenleri, namazı devamlı kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” (İbrahim, 40)
“(Ve o kullar) Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplere önder kıl derler.” (Furkan,74)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu konuda şöyle buyurmaktadır:
“Üç duanın kabul olunmasında hiç şüphe yoktur: Mazlumun duası, misafirin duası, anne babanın duası.” (İbni Mace,3853)
“Allah’ım senden çocuklarımız için hidayet, takva, iffet ve zenginlik isterim.” (Müslim, Zikir,72)
“Ey Hayy ve Kayyum olan Allah’ım, rahmetinle yardıma çağırıyoruz. Çocuklarınızı bütün işlerinde doğru kıl, onları göz açıp kapayıncaya kadar ya da daha kısa süre bile nefislerine bırakma.” (Ebu Davut Cihad,35)
Bir öğrenci: “…Hocam TEOG’dan iyi bir puan aldım. Ben Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne gitmek istiyorum. Ancak ailem göndermek istemiyor. İmam Hatip’e gidip de ne yapacan?” diyorlar. Bir öğrencimiz tarafından sorulan bu soru, Peygamber Efendimiz (s.av) bir hadisini aklıma getirdi.
Resul-i Ekrem (s.a.v) bir gün şöyle buyurdu: “Yazıklar olsun ahır zaman babalarına!” Bunun üzerine ashap sordu: “Yoksa müşrik mi olacaklar?” Peygamberimiz (s.a.v): “Hayır, Müslüman kalacaklar; ama çocuklarına dini öğretmeyecek ve hatta çocukları dini öğrenmek istediklerinde onlara engel olacak ve onları dünya malı kazanmaya sevk edeceklerdir. İşte ben böyle babalardan uzağım; onlar da benden uzaktırlar.” (Müstedrek’ül-Vesâil, c.2, s.625) buyurmuştur.
Hadisi okuduğum zaman bu devirde böyle babalar yoktur herhalde, kıyamete yakın bir zamanda olur diye düşünüyordum. Ancak öğrenci ve öğrenci velilerinden TEOG’daki lise tercihleri ile ilgili soruları gelmeye başlayınca böyle anne babalarında günümüzde olabileceğine düşünmeye başladım. Bir zamanlar İmam-Hatip Liselerine önü kapalı diye çocuklar gönderilmiyordu. Şimdi ise her yere imam hatip açıldı, bu kadar öğrenci İmam-Hatip Lisesi’ne giderse hem çocuğum ilerde işsiz kalır hem de İmam-Hatiplerin geleceği yok diye gönderilmek istenmiyor.
Bazı anne babalar ise çocuklarını İmam-Hatip’e göndermek istememelerinin nedeni olarak; ilerde iyi bir kariyer ve iyi bir iş imkânı olmamasını göstermektedir. Şu mesleklerde daha iyi para var, şu meslekler gelecek vaat ediyor diye çocukların hem ideallerini hem de geleceklerini maddiyata bağlamaktadırlar.
Çocuklarının geleceği için her şeyi düşünen bu anne babalar; aslında önemsemedikleri ya da ikinci plana attıkları bir gerçeği akıllarına getirmek istemiyorlar. Bu durumu Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır: “Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka bir şey değildir. Büyük mükâfat Allah’ın katındadır.” (Enfal, 8/28)
Çocuklarının bu dünyada rahat edebilmeleri için her fedakârlığı yapan anne babalar, çocuklarının dini eğitimleri söz konusu olunca aynı hassasiyeti göster(e)memektedirler. Oysa verilecek iyi bir dini eğitim, çocukları olduğu kadar anne babaları da hem sorumlulukta kurtaracak hem de ahiretleri için kurtuluşlarına neden olabilecektir.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.a.v.)’in: “İnsanoğlunun öldükten sonra amelinin kesilmeyeceği üç şeyden biri de kendisi için arkadan dua edecek hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyyet 14) hadisini bilmeyenimiz yoktur.
“Hayır Dualı” evlatlar yetiştirmek dileğiyle…