Stüdyoyu kapatacağını cama astığı bir yazıyla duyuran Yılmaz Oğlu, “Kapatmak istemiyorum. Ama maddi olanaksızlıklar yüzünden kapatmak zorunda kaldım. Yetkililerden destek istiyorum” dedi.
Teknolojinin gelişmesiyle göz nuru birçok meslek yok olmaya yüz tutmuş durumda. Bu mesleklerin içerisinde stüdyo fotoğrafçılığı da var. Dijital fotoğrafçılığın çıkmasından sonra stüdyo fotoğrafçılığı git gide gözden düştü. Şimdilerde nerdeyse herkesin elinde dijital fotoğraf makinası var. Fotoğraf çektirmek eskisi kadar özel bir olay olmaktan çıktı. Bu nedenle de stüdyo fotoğrafçılığına olan ilgi gün geçtikçe azaldı. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde stüdyo fotoğrafçılığının tamamen biteceği söyleniyor. İşte bu fotoğraf stüdyolarından biri de Foto Hasan Behçet. Foto Hasan Behçet sıradan bir fotoğraf stüdyosu değil. O 1917 yılında Hasan Behçet tarafından açılarak ilk Türk fotoğraf stüdyosu oldu. Hasan Behçet’te ilk Türk fotoğraf stüdyosunun sahibi. Hasan Behçet, stüdyoyu vefat edinceye kadar işletti. Hasan Behçet vefat edince stüdyoyu yeğeni Ahmet Oğul devraldı. Ahmet Oğul’da zamanla oğlu Yılmaz Oğul’a bıraktı mirası. Stüdyoyu halen Yılmaz Oğul işletiyor. Bugün stüdyonun Türk fotoğrafçıları için çok önemli bir yeri var. Ancak, gerek teknolojideki gelişmeler gerekse de ekonomik zorluklar yüzünden zor günler geçiren Yılmaz Oğul, stüdyoyu kapatarak içerisindeki tarih niteliğindeki fotoğrafları depoya kaldırmayı düşünüyor. Bugün stüdyo körüklü tabir edilen ve Türkiye'de üç tane bulunan eski büyük fotoğraf makinesi, tarihi fotoğraflar ve cam negatiflerle küçük bir müze görünümündedir ve siyah beyaz fotoğraflar da Konya’nın son yüz yılına tanıklık eder niteliktedir.
15 yaşında başladığını bu meslekte 38 senesini doldurduğunu ifade eden Hasan Behçet’in 3. kuşaktan torunu Yılmaz Oğul, “Elimizde Hasan Behçet’in 3 bin 500 siyah beyaz fotoğrafı var. Ayrıca bir o kadar da Hasan Behçet’in ustası Ermeni Garabet Kirkor Solakian’ın. Bu Türkiye’nin en büyük fotoğraf arşivi. Ayrıca, ülkede sadece 3 tane olan körüklü adı verilen fotoğraf makinesi var. Bunların hepsi birer tarih değerinde” dedi.
“Teknoloji geliştikten sonra dijital fotoğrafçılık çıktı. Herkesin elinde bir fotoğraf makinesi var. Artık stüdyolara ihtiyaç kalmadı.” diyen Oğul, “Artık, ekonomik şartlar çok ağırlaştı. Son birkaç yıl içerisinde bizim meslek bitme noktasına geldi. Artık stüdyodan kazandığımla borçlarımı bile ödeyemiyorum. Çok yoruldum. Ayakta kalma mücadelesini kaybettim. Bu nedenle stüdyoyu kapatma kararı aldım” şeklinde konuştu. Bugünlerde Foto Hasan Behçet’in önünden geçenler kapatma kararının yazılı olduğu duyuruyu okuyor. Çünkü, Oğul, kapatma kararını dükkanın camına astığı kocaman bir ilanla duyurmuş. Stüdyo15 Mayıs da kapanacak. Yazıyı asarken gözyaşına boğulduğunu anlatan Oğul, duygularını şöyle ifade etti: “Kolay değil. Burada bir asırlık bir emek var. Benim babamın amcası, babam ve en son ben. Her üçümüzün de emeği var bu stüdyoda. Bu kadar emeğin sonunda o yazılı asarken nasıl zorlandığımı anlatmam mümkün değil. Ama başka çarem kalmadı. Yıllarca direndim. Ama artık yoruldum.”
“Stüdyodaki fotoğrafların ve makinenin kendisinden alınarak bir müzeye konulmasını istiyorum” diye konuşan Oğul, “Fotoğraflara ve makinelere 50 bin TL fiyat biçiyorum. Büyükşehir Belediyesi kent müzesi kurmayı planlıyor. Fotoğraflar müze için çok iyi olacaktır. Adana ve Balıkesir de bile fotoğraf müzesi var. Ama böyle bir arşive sahip Konya’da yok. Belediye tarihine sahip çıkmalı” şeklinde konuştu.
Daha önce İstanbul’dan gelen birkaç kişinin fotoğrafları 50 bin TL’ye satmalarını istediğini, ancak fotoğrafların Konya’da kalması için satmadığını vurgulayan Oğul, sözlerine şöyle devam etti: “Büyükşehir Belediyesi’ne, Konya Ticaret Odası’na ve Selçuk Üniversitesi’ne defalarca başvuruda bulundum. Ancak, hiç birinde muhatap bulamadım. Özellikle Büyükşehir Belediyesi ile defalarca görüşmeye çalıştım. Ama bir sonuç alamadım. Bana almak istemediklerini söylediler. Bende umudumu kaybettim. 15 Mayıs’ta stüdyoyu tamamen kapatacağım. Fotoğraf arşivini de depoya kaldıracağım. Belki birileri gelip almak ister diye bekleyeceğim.”
Kendisini en çok üzen şeyin muhatap alınmaması olduğunu kaydeden Oğul, “Konya’da neredeyse her evde Foto Hasan Behçet’te çekilmiş bir fotoğraf vardır. Biz 3 nesildir Konya’ya hizmet ediyoruz. Ama karşılığında aldığımız bu. Beni en çok bu kahrediyor” diye aktardı.
“Kapanma ilanını gören müşterilerimiz de büyük üzüntü yaşıyor.” diyen Oğul, müşterilerinin stüdyonun kapatılmasını istemediklerini anlattı.
Yetkililerden destek istediğinin altını çizen Oğul, son olarak şunları söyledi: “Ben kendimi düşünmüyorum. Bu yaştan sonra kendime iş arayacağım. Ancak bu güzide fotoğraf arşivi kurtarılsın. Yetkililer bu arşivi benden alıp bir müzeye koysun. Böylece Konya’nın son yüzyılının fotoğraf arşivini kurtarmış olacaklar.”
MUSTAFA TURAN