İlk adımı sen at!

Esat Ergener

İnsan yaşamı süresince nefsine, bedenine, zihnine zor gelen durumlar ile karşılaşır. Karar aşamasındaki en büyük zorluğuysa, herhalde nefsine zor gelen hususlarda çeker.
Burada devreye fıtrat girer.
Kimisi defaten kırılmış olsa da adım atabilir.
Kimisi de kırılmaya ramak kala bütün ilişkisini bitirebilir.
Burada yine büyüklerimizin bir sözü gelir aklıma; “Yapmak zor, yıkmak kolaydır.”
Düşünüyorum da herhalde hayatımdan çıkardığım insan sayısı bir elin parmağını geçmemiştir.
Gerçek dostlarımdan bu durumla ilgili sürekli fırça yerim. Hatta şimdi bile “Yeter artık!” dediklerini duyar gibiyim. Ama maalesef ben iflah olmaz biriyim bu hususta.
Ancak herhangi bir ilişkimin son aşaması üzerine tefekkür ederken, genellikle gurur duyarım kendimle. Çünkü her ilişkimde bir emek vardır.
İnsan bu hususta en yakınlarını çok kolay kırıyor maalesef.
Ve insan fıtratı umduğu yere küsmekle ilgili yaratıldığı için, çok basit mevzulardan dolayı ciddi ayrılıklar çıkabilmekte. Aslında ufak bir gülümseme, şakalaşma, hediyeleşme ile mevzu çözülebilecekken, o ufak adımın atılmamasından ötürü büyük sıkıntılar yaşanabilmekte.
Kardeşi ile küs vefat edenler, babasının vefat etmesinden sonra annesini hazmedemeyenler, miraslardan doğan kavgalar, bir yanlış anlaşılmadan ötürü biten dostluklar. Her biri günümüzde sıkça karşılaştığımız hususlar aslına bakıldığı zaman.
Nefse zor geldiğini biliyorum ve farkındayım.
Ama insan ömrü ortalama 65-70 sene.
Ve her bir saniye geri dönüşü olmayan bir yol aslında.
Harcadığımız sermayenin de farkında değiliz, bakmayın siz.
Bundan ötürü küsmek, ilişkiyi kesmek hakikaten çok kolay. Belki kafanız da rahat eder, edecektir. Belki ben bu konuda bir psikopatım, bilemiyorum.
Ama bildiğim doğru şu, emeksiz yemek olmuyor. İyi hisler beslediğiniz insanlara karşı fedakârlık yapmadan da onları kazanamıyorsunuz veya onu önemsediğinizi hissettiremiyorsunuz.
Ha bunu -özür dileyerek- aptallık seviyesinde de yapmamak gerek elbette.
Sen her türlü fedakarlığı yaptıktan sonra karşı taraf sana bir bardak suyu dahi çok görüyorsa, burada da ilişkileri yeniden gözden geçirmek gerekir elbette.
Zira bu işin sonu yok.
Hepimiz pekâlâ biliyoruz ki insanoğlunun gözü doymaz. İki vadi dolusu altın versek üçüncüsünü ister insan.
Ondan dolayı, iddianın ispat gerektirdiği gerçeğini unutmadan, bir ilişkinin devamı ve salahiyeti için elbette her iki taraf da üzerine düşeni yapmalı, gerekli fedakarlıkları ve çabaları göstermeli.
Hayat kısa, her saniye ömür bitiyor.
Ondan dolayı gelin yarın pişman olmamak için, kendimize de ihanet etmeden, ilk adımı her daim biz atalım…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.