Enes b. Malik (r.a)’ten gelen rivayette Nebî (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Âlim olanlar, devlet yöneticilerinin haksız işlerine alet olmadıkça ve dünyalık mal peşinde koşmadıkları sürece Peygamberlerin vekilleridir. Dünyalık menfaat için boyun eğdiklerinde ise peygamberlere ihanet etmiş olurlar. Bu durumda onlardan kendinizi koruyunuz.” (Deylemi, Müsnedü’l Firdevs, no: 4029.)
Ebu Derda (r.a) şöyle demiştir:
“İlim tahsil edilmeden âlim olunmaz. İlmi ile amel etmeyen de âlim sayılmaz.”
Yine, “İlim tahsil etmeyene bir kere, ilmi ile amel etmeyene de yedi kere yazıklar olsun.” demiştir.
Ebu Derda (r.a),
“Bana kıyamet gününde, ne öğrendin, diye sorulmasından korkmam. İlmîn ile nasıl bir amel işledin denmesinden korkarım.”
Hz. İsa (a.s) şöyle demiştir:
“Kör birisinin taşıdığı lambanın kendisine ne faydası vardır? Bu lambanın ışıklarından başkası faydalanır. Evin dışında yanan kandilin, evin içine ne faydası vardır? Kendisi ile amel edilmeyen ilimden, nasihatten ve hikmetli sözlerden ne fayda vardır? Meyve ağacı çoktur ama hepsi meyve vermez. Âlim de çoktur ama amel eden yoktur. İlim de çoktur ama hepsi faydalı değildir.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
Her âlim bildiğiniz kişilerin sohbetine katılmayınız. Sizleri beş şeyden uzaklaştıran ve beş şeye yaklaştıran âlimlerin sohbetinde bulununuz. Bunlar;
1. Şüpheli hallerden alıp, kesin olana götürene,
2. Kibirden uzaklaştırıp, tevazuya götürene,
3. Düşmanlık duygulardan alıp, nasihate götürene,
4. Gösterişten kurtarıp, ihlaslı bir amel etmeye götürene,
5. Dünyadan uzaklaştırıp, zühde götürene. (Deylemi, Müsned’ül Firdevs, no: 7611.)
Gününüz bereketli olsun.