RÖPORTAJ: MEHMET AKİF SÜTÇÜ
UYGULAMALI EĞİTİM ÖNEMLİ
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kalender ile iletişim fakültelerini ve Selçuk İletişim'in başarısını konuştuk. Prof. Dr. Ahmet Kalender, “Ülkemizdeki bazı iletişim fakülteleri teorik ağırlıklı eğitim veriyor ve uygulama imkanları bulunmuyor. Selçuk İletişim'de ise çeşitli uygulama birimleri kuruldu. Amacımız iletişim sektörünü daha iyi tanıyan, teorik eğitim almış, sorumluluğunu bilen iletişimciler yetiştirmek” dedi.
SEKTÖRDE REKABET BÜYÜDÜ
İletişim Fakültesi öğrencilerinin kendilerini çok iyi yetiştirmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kalender, “Medya sektörünün garantisi yok. Güvencesi de sağlanmış değil. Bu kadar sayıda İletişim Fakültesi’nin olması ve buna bağlı olarak mezun sayısının artması artık kıyasıya rekabetin doğmasına neden oluyor. Her üniversiteyi bitiren öğrencinin devlette iş bulma imkanı ortadan kalktı. Bundan dolayı öğrencinin kendini iyi yetiştirmesi gerekiyor” diye konuştu.
**Okurlarımıza Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni biraz daha yakından tanıtmak istiyoruz. Fakülte hakkında bilgi verir misiniz?
-Fakültemiz 1992 yılında kuruldu ve 1993 yılında Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü ile eğitim-öğretim hayatına başladı. 1994 yılında ise ikinci öğretime öğrenci almaya başladı. Arkasından Gazetecilik ve Radyo Sinema Televizyon Bölüm’leri açıldı. 2011yılında da Reklamcılık Bölümü açıldı. Şuanda 4 bölüm ile eğitim ve öğretimini sürdürüyor. Bugün itibari ile 2 bin 420 civarında öğrencimiz var. 91 akedemik personelimiz var. Bunlardan 36’sı öğretim üyesi, 35 asistan, 5 öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Geriye kalanları da uzmanlar oluşturuyor. Başlangıç dönemlerinde profesör ve doçentimiz yoktu. Şuanda 7 profesörümüz var. Gelecek yıllarda 15-20’ye yakın profesörümüz olacak. Akademik kadro gerçekten önemli. Çünkü fakülte hakkında bilgi alınacağı zaman ne kadar profesör ve doçent olursa tercih etme noktasında olumlu bir etkisi oluyor. Şuanda diğer iletişim fakülteleri içerisinde akademik kadro itibariyle çok iyi durumdayız.
UYGULAMA BİRİMLERİMİZ ÇOK BAŞARILI
**İletişim fakültelerinde teorik eğitimin yanında uygulamalı eğitimde büyük önem arz ediyor. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi bunu nasıl gerçekleştiriyor?
-İletişim eğitimi aynı zamanda bir uygulamayı gerektiren bir bölüm. Biz uygulama ile teoriyi bir arada ve dengeli bir şekilde sürdürmeyi önem veriyoruz. Ülkemizdeki bazı iletişim fakülteleri teorik ağırlıklı eğitim veriyor ve uygulama imkanları bulunmuyor. Biz konu hakkında bilgi edinsin, dünyada iletişim alanına ilişkin ne tür gelişmeler var, hem bunları alsın hem de mezun olduğu zaman bunları rahatlıkla uygulabilsin diye çeşitli birimler kurduk. Bu şekilde çeşitli uygulama birimleri var. Bir gazete atölyemiz var. Selçuk İletişim Gazetesi çıkarılıyor. Yaklaşık 1994 yılından beri yayın yapıyor. Mizampaj ve haber dallarında çeşitli ödüller de alıyor. Genellikle de fakülte öğrencilerimiz gönüllü bir şekilde görev alabiliyor. Uygulamalı bir şekilde gazeteciliği öğreniyorlar. Haber yazıp röportaj yaparak gazete sayfalarını görüyor. Yine Reklam ve Halkla İlişkiler atölyemiz var. Burada da çeşitli reklam kampanyaları ve çalışmaları düzenleniyor. Özellikle reklam ve halkla ilişkiler bölümündeki öğrenciler iş hayatına hazırlanıyorlar. Kısa film atölyemizde var. Genellikle Radyo Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencileri çeşitli konularda kısa filmler çekiyorlar ve çeşitli yarışmalara katılıyorlar. Kısa film dalında birçok ödülümüz var. Bunlar biraz daha amatör ruhlu uygulama birimleri, Temel ana uygulama birimi olarak adlandırabileceğimiz. Selçuk Üniversitesi televizyonu ve radyosu var. Geçmiş yıllarda doğrudan fakültenin uygulama birimi gibiydi ama yaklaşık 5-6 yıl önce ayrı birim ile biraz daha işlevsel olması için merkez haline getirildi. Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon Uygulama Merkezi olarak gelişti. Sektöre de iş yapabiliyor. 24 saat yayın yapan televizyon ve radyo var. Doğrudan rektörlüğümüze ait bir kurum. Kurumda çalışanların yüzde 90’ı bizim fakülte öğretim elamanları ve öğrencilerimiz oluşturuyor. Televizyondan ulusal düzeyde eleman yetişti. Uygulama ve teori anlamda eğitime katkı sağlıyor. Amacımız iletişim sektörünü daha iyi tanıyan, teorik eğitim almış, hayatı sorgulayabiliyen, sorumluluğunu bilen iletişimciler yetiştirmek.
**Selçuk Üniversitesi’nin ilk 500 hedefinde İletişim Fakültesi’nin yeri nedir? Ne gibi katkılar sunmaktadır?
-İletişim fakülteleri bütün üniversitelerin dinamiği ve sürükleyicisidir. Çünkü; iletişim mesleği kurumların dışa açılan penceresidir. Kurumların başka sektörler ile ilişkisi geliştirmektedir. Sözel bölümü olması nedeniyle öğrencilerimiz hareketli, girişimci ve sosyal yönü gelişmiştir. Öğrencilerimiz aktivite, etkinlik ve çeşitli organizasyonlarda oldukça aktif rol almaktadırlar. Her fakülte üniversitenin gelişimine oldukça katkı sunmaktadır. İletişim Fakültesi de düzenlemiş olduğu etkinliklerle ve alanda yapılan çeşitli yarışmalarda ödüller almalarıyla üniversitenin tanıtımını yapmaktadır. Doğrudan ilk 500 hedefine nokta atışı yapıldığını söyleyemeyiz. Ama üniversitelerin uluslarası düzeyde tanıtılması ve duyurulmasında ciddi katkılar sağlıyor.
**Türkiye’deki İletişim Fakülteleri göz önüne alındığında Selçuk İletişim bunların neresinde?
-1980’li yıllarda Ankara ve İstanbul’da 2 tane İletişim Fakültesi vardı. İzmir’de de 1 tane vardı. Eskişehir’dekini de dahil ettiğimiz zaman fakültemiz kuruluş itibari ile 7. sırada. Şuanda Türkiye’de İletişim Fakülte sayısı 45’i buldu. Uygulama alanı itibari ile fakültemizin ilk 3’e girdiğini düşünüyorum. Yine eğitim-öğretim ve istihdam politikaları bakımından fakültemiz çok rahat ilk 5’te yer alır diye düşünüyorum.
KONYA ANADOLU’NUN MERKEZİ
**Öğrencilerin Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde ne gibi avantajları var?
-Üniversitemiz ve fakültemizin en büyük avantajı uygulama olanaklarının çok geniş olması. Binlerce liralık cihazları öğrencilerimizin imkanlarına sunuyoruz. Bizdeki gibi diğer üniversiteler bizim öğrencilerimize sunduğumuz imkanları veremiyor. Akademik personelimiz öğrencilerin yetişmesi konusunda gerçekten sabırlı bir şekilde çalışıyor. Buradaki hocalarımızın hepsi öğrencileri yol gösterip elinden tutuyor. Bunda öğrencilerin de diyalog kurması çok önemli. Sadece fakülte değil. Konya huzurlu ve sakin bir şehir. Orta Anadolu’da olduğu için ulaşımı kolay. Hızlı tren ile Ankara ve Eskişehir ulaşımı kolaylaştı. Bu gibi nedenler üniversitemiz ve fakültemizi ön plana çıkarıyor. Akademik personelimiz uluslararası konferanslarda bildirimler sunuyor. Artık uluslararası arenaya açıldık. Senede 20-30’a yakın hocamız dünyanın çeşitli ülkelerinde iletişim adına sempozyum ve konferanslara katılıyorlar.
İLETİŞİM ÖĞRENCİLERİ KENDİLERİNİ YETİŞTİRMELİ
**Türkiye’de iletişim fakültelerinin artmasıyla birlikte paralel olarak mezun sayısı da artıyor. Bunun avantajları ve dezavantajları nelerdir?
-Fakülteler çoğaldıkça mezun sayısı da çoğalıyor ve pasta daralıyor. Her mezun olan öğrencinin işe girme gibi bir garanstisi yok. Bizim fakültemizin 4 bölümünden de mezun olanlara devlette kadro yok. Bakanlıklara, ajansa ve bazı kuruluşlara yılda çok az bir sayı ile kadro açılıyor. Bir öğretmenlik ve mühendislik gibi değil açılan kadrolar. Bundan dolayı bizim çalışma alanlarımız özel sektörler. Dolayısıyla sektör de belli. Bu kadar çok sayıda mezunların artması avantaj olarak gözükmüyor. Zaman zaman İletişim Fakültesi dekanlarının oluşturduğu grup var ve yılda bir kez toplanılarak sorunlar tartışılıyor. Alınan karar yeni İletişim Fakültelerinin açılmaması yönünde çıkıyor. Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun olan öğrenciler kurumların değişik birimlerinde istihdam ediliyor ama gazeteci, gazete ve televizyonda çalışırsa alanında uygun bir istihdam olur. Çünkü bu alanda yetişmiştir. Bu açıdan bakıldığı zaman medya sektörünün garantisi yok. Güvencesi de sağlanmış değil. Bu kadar sayıda İletişim Fakültesi’nin olması ve buna bağlı olarak mezun sayısının artması artık kıyasıya rekabetin doğmasına neden oluyor. Her üniversiteyi bitiren öğrencinin devlette iş bulma imkanı ortadan kalktı. Bundan dolayı öğrenci kendini iyi yetiştirmesi gerekiyor. İletişim Fakültesi öğrencisi gerçekten üzerine düşeni yaptığı zaman çok rahatlıkla iş bulacağına inanıyorum. Girişimci olan ve sosyal aktivitesi güçlü olan işsiz kalmıyor. Bizim meslekte kısa sürede üst makamlara atlamak çok zor. Belli bir yıl piyasada çalışıp kendisini ispat etmesi lazım ve bu sürede para da alamayacak. Sabredebiliyorsa iyi yerlere geleceğini inanıyorum. Kaliteli bir personel olduğunuzu kabul ettirirseniz kurum sizi bırakmak istemez. Veliler de çocuklarına mezun olduktan sonra yüklenmemesi gerekiyor. İmkanları varsa birkaç sene maddi destek yapması lazım. Yoksa da mezun olan arkadaşımızın kendi imkanları ile sabretmesi gerekiyor.
YEREL BASIN BİZE DESTEK VERİYOR
**Konya basını İletişim Fakültesi öğrencilerine ne gibi katkı sağlıyor?
-Konya basını oldukça gelişmiş durumda. Yaygın basını aratmayacak şekilde gazete ve televizyonlar var. Ulusal bir gazete ve televizyonda mezun olur olmaz çalışabilmek çok zor. Bundan dolayı öğrenci yerelde kendini geliştirip, pişirmesi gerekiyor. Öğrenciler 2. Sınıfta stajyer olarak çalışmaya başladığında ulusal düzeyde büyük katkılar var. Yerel basının fakültemize de bakışı çok güzel. Bize öğrenci talebinde bulunuyorlar. Oralarda çalışıp fakülteden aldığı dersleri uygulamaya dökebiliyorlar. Biz de kurumları arayarak başarılı öğrencilerimize referans oluyoruz. Merhaba Gazetesi aracılığıyla da basın kuruluşlarının desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum.
DERSLİK SORUNU ÇÖZÜLÜYOR
**Kontenjan sayısında artış olduğu gözleniyor. Buna bağlı olarak İletişim Fakültesi binası yeterli mi?
-Binanımız yeterli değil ve kontenjanlarımız 78 olarak belirleniyor. Dikey geçiş, yatay geçiş, yabancı uyruklu ve Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilerimizle birlikte, sınıflar 100’ü çok rahat geçiyor. Bu bina da İletişim Fakültesi için yapılmış bir bina değil. Yan tarafa yeni bir derslik bina yapılıyor. Diş Hekimliği, Sağlık Bilimler Fakültesi ve İletişim Fakültesi bu dersliği kullanacak. Yaklaşık bize 10 sınıf verilecek ve derslik problemi ortadan kaldırılacak. Önümüzdeki eğitim öğretim yılına yetiştirilmesi planlanıyor.
Ahmet Kalender kimdir?
1967 yılında Konya Ladik Kasabası'nda doğdu. 1988 yılında Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversiteye bağlı Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'nde 1993 yılında yüksek lisansını, 1998 yılında doktorasını tamamladı. 1988 yılından 1997 yılına kadar; Etibank Genel Müdürlüğü, Başbakanlık ve TBMM gibi kurumlarda görev yaptı. 1998 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümüne Yardımcı Doçent olarak atandı. 2004 yılında doçent unvanını aldı. 2009 yılında profesör kadrosuna atandı. 2011 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı'na atandı. Ahmet Kalender, evli ve üç çocuk babasıdır.