İktidar partisi olmasına rağmen yerel seçimler için başkanlık koltuklarına kimlerin aday gösterileceği ile ilgili hazırlıklarını diğer partilerden önce tamamlayamaması nedeniyle, süreci tam anlamı ile bir muammaya dönüştüren bir il teşkilatı var şimdi milletin karşısında.
Ve bu iktidar partisinin il başkanı sıfatıyla ortaya çıkıp sürecin tüm sorumluluğu benimdir diyemeyen, dahası genel merkezi tarafından da kaale alınmayan bir il başkanı var şimdi milletin karşısında.
İl başkanının basiretsizliği sonucunda belediye başkan aday adayları ile ilgili olarak basın yayın organlarına kadar yansıyan, ne idüğü belirsiz bir de değerlendirme raporu var şimdi milletin karşısında.
İl başkanınca paraflanan raporun il yönetiminden habersiz olarak hazırlandığını bilen, ama gelecek endişesi ile sus pus olan bir yönetim var şimdi milletin karşısında.
Ve bu il başkanı ile il yönetiminin karşısında da, haklı talepleri olan bir millet var şimdi.
Bu milletin dilinde ise, iktidar partisinin belediye başkanı adaylarının açıklanması ile birlikte, dilden dile yayılan hatta basın yayın organlarında yazıya dökülen ve artık gittikçe daha da yüksek bir sesle seslendirilen bir istek var:
İl başkanı yönetimiyle birlikte derhal istifa etmelidir ve geçmişinde lekeler olduğu iddia edilen adaylar değiştirilmelidir.
Yaşanan aday adaylığı sürecine basiretli bir göz ile bakabilenler bu süreçte şunları görmüşlerdir:
Akparti cemaat arasındaki son restleşmede, karşı taraftaki paralel yapılanmayı masonik bir yapılanma şeklinde ifade etmekten çekinmeyen partililer, aday adaylığı sürecinde kendi içlerindeki derin ve masonik türdeki bir yapılanmayı gördüklerinde epey şaşırmış olmalıdırlar.
Bu derin yapıda hayli etkin olan görünmez bir takım eller tarafından aday adayları değerlendirme raporunun servis edilmesi ise, il ve ilçe teşkilatları başta olmak üzere hem aday adaylığı müracaatı yapanları, hem de Kamuoyunda beklenti içinde olanlar tam anlamı ile dumura uğratmıştır.
Tabi ki bu el altından yapılan servis, derin yapı içindeki daha farklı oluşumları gözetleyen bir takım kirli odaklar tarafından üretilen yeni bir yönlendirmenin aracı değilse.
Şu ana kadar ortaya çıkan tablo kimlerin ekmeğine yağ sürmüş olursa olsun açık bir şekilde göstermiştir ki; aday adaylığı savaşında bünyede var olan bir takım zehirli organizasyonların neler yapmaya kadir oldukları da ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Ortaya çıkan görüntüye göre; bu derin organizasyonun zehri ve bu zehirli fikir sahiplerinin elleri/dilleri ile yaptıkları organizasyonlar ve tehditler o kadar ileri gitmiştir ki, geçmiş yerel ve genel seçimlerde aday adayları arasında küfürleşmelere hatta aile yapısını tehlikeye düşüren şart etmelere kadar varan davranışların örtbas edilmesi olaylarının sadece o seçimlere münhasır olmadığı da bir kez daha ispatlanmıştır.
Bütün bu yaşananlardan sonra aday adaylarına karşı yanlış bilgiler, hatta zulüm derecesine varan suçlamalar içermesi nedeniyle binlerce kişide öfke ve nefret uyandıran dilbilgisi kuralları hataları ile dolu değerlendirme raporunun sadece il başkanının kaleminden çıktığına kimseyi inandırmak mümkün olmayacaktır.
Yerel basında zaman zaman gündeme getirilen ve büyükşehir belediye başkanının maddi-manevi desteğinin olmadığı bir ortamda, il başkanlığının derhal sona ereceği iddiaları ise, aday değerlendirme raporunu daha da şaibeli kılmaktadır.
Bu sebeple bir taraftan son 5 yıldır birlikte çalıştığı kendi partisinin 2 belediye başkanına “Büyükşehir belediyesi ile gerekse de teşkilatla uyumu sağlıklı değildir ve Şehir felsefesi, medeniyet algısı ve estetik düşünce yetersizdir” suçlaması yapıp adaylıklarının uygun olmadığını vurgularken, diğer taraftan illaki bu aday olsun diye bir başka aday adayı için referans olması sebebiyle şu anda il başkanından beklenen tavır, ya rapora benimdir diyerek sahip çıkması, ya da raporda yazdıkları kale alınmayan bir il başkanı olarak derhal istifa etmesidir.
İl başkanının istifasını gerektiren daha önemli bir diğer sebep, belediye başkan adaylarından bir kısmının bizzat Başbakanın danışmanı tarafından “ruhsat rüşvetçisi, hovarda ve kadın pazarlayan kişiler” olarak itham edilmeleridir.
Bu aday listesi daha çok su kaldıracak gibi gözükmektedir.
İstifa bu durumda düşünülmez ise ne zaman düşünülür, bilenler beri gelsin.