16 yıllık tek parti iktidarının bu geçen sürede yaptıkları ve yapamadıkları ile ilgili olarak herkes başka bir siyasi partiye benzetebilir.
Belki de bu yazıyı okuyanlardan farklı olarak ben AKP iktidarını DYP iktidarına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptıkları ve yapamadıklarını da Tansu Çiller’in yaptıkları ve yapamadıklarına benzetiyorum.
Belki aralarındaki tek fark Tansu Çiller döneminde devlete ait kurumların özelleştirmelerinin yapılmaması nedeniyle işçilerin greve gitmeleridir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde “babalar gibi” yapılan özelleştirmeler nedeniyle devlete ait işletme neredeyse kalmadığı için grevin adı bile anılmamıştır.
Hatta bu fark siz tersinden benzeşme de diyebilirsiniz.
Ama doğru yönden asıl benzeşme nedir derseniz ben AKP tek parti hükümetleri döneminde geçen 16 yılın tam anlamı ile israf oluşudur derim.
Geçmişte Tansu Çiller Hükümeti nasıl bu ülke kaynaklarını yatırıma değil de bu gün artık kesin olarak israf olduğu ortaya çıkan şeylere yatırmış ise 16 yıllık AKP hükümetleri döneminde de bu ülkenin kaynakları üretime dönük yatırım yerine artık israf olduğu açık olan yerlere harcamıştır.
Bu düşünceye karşı özellikle AKP sempatizanları tarafından 16 yıllık sürede yapılan pek çok hizmet öne sürülerek itiraz edilebilir.
Doğrudur. Yollar, binalar, havaalanları, spor tesisleri, şehir hastahaneleri ve hatta millet bahçeleri yapılarak pek çok hizmet yapılmış veya var olanların vatandaşlarca kullanımı kolaylaştırılmıştır.
Ama bunların hiç birisi ülke insanının üretime katılması ile ticari ve sanayi üretimine katkısı konusunda bir artısı yoktur.
Daha önemlisi son seçimde bunların ülke üretimine bir katkısı olmadığını söyleyen bizlere düşman hatta hain muamelesi yapılmıştı.
Şimdi geçen 16 yıldan sonra Hükûmetin başı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerini hatırlamakta fayda var.
- İsraf ekonomisinden verim ekonomisine geçeceğiz.
- İhalesi yapılan ancak yapımına başlanmayan projeleri, yatırımları durduracağız.
- Kamu harcamalarını kısacağız.
- Kamuda bina tasarrufu yapılacak ve kiradan vazgeçilecek.
- Kamuda araç tasarrufuna gideceğiz.
Daha dün denebilecek bir dönemde bütün bunları Milletin hayrına bir düşünce ile söyleyen insanları sırf bir seçim daha kazanmak amacı ile gerek siyasette gerekse sosyal medyada vatan düşmanlığı ile suçlayarak linç etmeye kalkışanlar Cumhurbaşkanını bu sözleri hakkında neden suskun kalmaktadırlar?
Ya da daha da açık seçik soralım.
16 yıllık dönemde yapılanlara bakılarak bu hükümetin verim ekonomisine geçerek devletin ve milletin kalkınması için yatırım yapmayı düşüneceğine inanıyor musunuz?
Ben inanmıyorum.
Çünkü tasarruf yapacağız denildiği günün hemen ertesi günü basın yayın organlarına Katar Emirinin uçağının alındığı ile ilgili haberlerin yansıdığı göz önüne alınırsa geçmezler, geçemezler.
Olsa olsa başta varlık fonu olmak üzere satılamayan diğer fabrika ve para eden arazilerin satılması gerçekleştirilir.
Bunun için de geçen 16 yılda olduğu gibi sürekli bir CHP Fobisi ile insanlar düşünme yerine biat ve itaat etmeye yönlendirilerek siyonizm'in istediği mali politikaların uygulanmasına devam edilir.
Hükümet 16 yıllık yaptığı hatadan dönüp satılan fabrikalar yerine açılan fabrikalar yapmadıkça, yerel işletmeler başta olmak üzere tarım ve hayvancılıkta üretim artışı sağlanmadıkça, Eğitimde gerçekten milliliğe dönülüp kalite yükseltilmedikçe hem bu ülke için hem de İslâm Âlemi için beklenen bir kurtuluş olmayacaktır.
Aslında en başta yazmamız gereken bir benzeşme daha vardı AKP hükûmetleri ile DYP hükümeti arasında.
Tansu Çilleri Başbakan olduğu dönemde MHP’nin o dönemdeki Genel Başkanı olan merhum Türkeş desteklemişti hükümeti dışarıdan.
Şimdilerde en az iki dönemdir yine AKP hükûmetini yine MHP’nin genel Başkanı Bahçeli kayıtsız şartsız denebilecek bir şekilde desteklemektedir.
Belki yine fark olarak o dönemde Çiller Hükümetini destekleyenler arasında Ecevit de vardı diyenler olabilir.
Ama CHP’nin Genel Başkanının bu günkü uyguladığı politikalar sonucu Erdoğan Hükümetlerinin elde ettiği destek Ecevit’in o günkü desteğinden hiç de az değildir.
Hükümetin yanlıştan dönmesi elbette iyidir ama yapması gereken bir diğer iyilik de hem geçmişte hem de bugünlerde yaşanan her türlü olumsuz şartlar altında Hükümete hep bu Milletin ve Ülkenin hayrına olan doğruları gösterenlerin takdir edilmesinde daha fazla gecikmemesidir.