Terörist ABD’nin Milletimize karşı başlattığı görünüşte ekonomik gibi, gösterilen esasında ise siyasi olan savaşın son günlerde haydut kılıklı başkanı eliyle yeniden alevlendirilmesi pek çok insanı derinden etkileyecek gibi gözüküyor.
Bu etkilenme pek çoklarının zannettiği gibi sadece ekonomik kayıplardan dolayı olmayacak.
Asıl etkilenme milletin hissiyatındaki değişmelerde gözükecek.
Bundan önceki bir yazıda bahsetmiştik tekrarlamakta fayda var.
Uluslararası haydut ABD’nin Rockfeller Vakfı’nın desteklediği ve Ülkemizde yıllardır cirit atan GEB ajanlarının azgelişmiş ülkeler için söylediği şu sözü hiç unutmamamız gerekir.
“HER PROGRAM YALNIZCA EKONOMİYİ DEĞİL, AYNI ZAMANDA KIRSAL TOPLUMLARIN GELENEK VE KÜLTÜRÜNÜ DE DÖNÜŞTÜRECEKTİR”
Türkiye üzerinde oynanan oyunları sadece doların fiyatının yükseltilmesinden veya çelik ile alüminyuma konulan verginin artırılmasından ibaret olarak görenler bu sözü tekrar tekrar dikkatlice okumalılar ve bu günkü durumumuzun ne olduğunu anlamaya çalışmalılar.
Aksi halde yüzyıllık emperyalist oyun tekrar tekrar sahneye konmakta devam edecektir.
Bu Milleti tarih sahnesinden silerek İslam Dinini yok edebilmek için her türlü hile ve desiseyi uygulamaktan çekinmeyenler uygulamaya kalkıştıkları ekonomik ve sosyal politikalarla bizim temel değerlerimize olan bağlılığımızı erozyona uğrattılar ve hassasiyetlerimizi değiştirdiler.
Bunda işbaşına gelen hükümetlerin ABD ve AB’ye olan bağlılıkları önemli roller oynadı.
Avrupa ülkelerine olan tepki bir takım kanuni değişiklikler öne sürülerek önlenmeye çalışıldı.
Asker, vesayetten kurtuluyoruz ve bundan sonra asla askeri darbeler olmayacak söylemleri ile toplumumuzun temel dinamiklerinde yapılan değişiklikler gölgelendi.
Milletimizin ahlak ve maneviyatına vurulan darbeler dini kisve altında ve hükümetler eliyle pensilvanya papazına yaptırıldı.
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin arkasında başta ABD ve AB ülkeleri olduğu bilinmesine ve Hükümet yetkilileri tarafından defaatle açıklanmasına rağmen bu ülkeler ile ilişkiler en üst seviyede devam ettirildi.
Güneydoğuda Milletimiz başına bela edilen bölücü terörün bilfiil patronu olan ABD’yi bütün bu olanlara rağmen hala stratejik müttefik olarak görmek ise gafletimizin en büyüğüdür.
Daha açıkçası ABD ve NATO kıskacından kurtulmadığımız müddetçe ve AB karşısında kendi hükümetlerimiz eliyle düşürüldüğümüz aşağılık kompleksinden kurtulmadığımız müddetçe bu aziz milletin tarihteki yerini alması mümkün değildir.
En son 15 Temmuz FETÖ kalkışması nedeniyle içine çekildiğimiz milli ve manevi duygulara hitaptan öte gitmeyen hamaset ortamını terk ile başlayacağımız girişim sonucunda uygulanacak esaslı tedbirler ile üzerimizde oynanmak istenen ekonomik ve siyasi haydutluklara son verilebileceğine inanıyoruz.
Bunun içinde ilk karşılık olarak ithal mallara uygulanacak yüksek vergi uygulaması ve ABD’nin aşağılık dayatmalarına karşılık NATO üyeliğinin, AB’ye karşılık olarak ise üyelik müracaatının dondurulması ile başlanmalıdır.
ABD ve AB ülkelerinden bu girişimlere karşı gelecek tavra göre ise en başta stratejik ortağımız(!)ABD tarafından terör ve haydutluk yatağı haline getirilmiş olan İncirlik askeri üssünün faaliyetlerinin sonlandırılması gündeme getirilmelidir.
Haydut devlet haline gelmiş olan ABD’nin Başkanı Trump’ın atmış olduğu son twitler ile açık bir hale alan emperyalist tehditlere boyun eğmemizin mümkün olmayacağını her değişen bakanla yeniden açıklamamıza rağmen hiçbir faydasını göremediğimiz tüketim kültürünü körükleyen “Yeni Ekonomik Model” yerine yerli ve milli sanayi ve tarımsal üretimi arttırmak teşvik edilmelidir.
Müslümanların küfür ehli tarafından kendilerine uygulanacak ekonomik ambargolarla teslim alınamayacağı İslam’ın ilk yıllarında Mekke’de Hz. Peygamberimiz (sav) ve Ashabına (ra) uygulanan ilk ambargoya karşı durarak ispat eden bu ümmet elbette bu günkü uygulanmaya çalışılan ambargoyu da birlik ve beraberliklerini koruyarak hükümsüz kılacaktır.
Ama bunun için en başta hükümet yetkililerinin açıkladıkları “Bizim Allah’ımız var” sözünü Milletimizin milli ve manevi değerlerini altüst eden başta son kabul edilen bahis kanunu olmak üzere kanunların TBMM’de kabulü sırasında hatırlamaları ve gereğini ona göre yapmaları yeterli olacaktır.
Bütün bu iyi düşüncelere rağmen Milletimizin bu sıkıntılı günlerinde hamasi açıklamalar yapan veryansın eden hükümetten çok kısa bir süre sonra stratejik müttefikimiz(!) ABD ile dostluğumuzun karı koca arasındaki nikâh benzeri bir ilişki olduğunu duyarsak şaşırmayacağız.
Siz de şaşırmayın sakın.