Demokrasi; monarşinin kirlerinin halk deterjanlarıyla yıkanmış halidir.
İktidar gücü halkından alıp, aldığı gücü halka karşı kullanmak değildir. Halktan aldığı güçle, halkını daha güçlü ve müreffeh bir seviyeye taşımanın yeridir.
Yani Selimi tabirle “Hakim olma gayesinden çok Hadim olma gayesini” taşımak iktidarın en asli görevidir.
Öncelikle bu olayların cereyanından itibaren oluşturulan karmaşa ve kavgaya karşı olduğumu söylemek istiyorum.
Ne iktidarın davranışını tasvip ediyorum nede Eylemcileri…
Popülist kültürün en büyük sporu bugünlerde eylem yapmak. Soğanın kokusundan iğrenen doğanın savunucuları çokta samimi gelmemektedir bana.
Ama aynı samimiyetsizliği İktidarında gösterdiği çok aşikardır. 30 Yıllık düşünce ve siyasi ideolojilerini anında bir manevra ile değiştiren İktidar.
“Değişim ve Yeniliğin” sembolü olarak toplumun % 50'sinin oyunu almışken.
Şimdi verdiğimiz sözden dönmezük naraları atmasının ne kadar da samimi olduğunu kim söyleyebilir ki bana.
Bir ağaç dikmeden, doğayı seviyorum ağaçlar kesilmesin narası atan elinde ağaçların bağrından sökülmüş kağıt pankartlara aciz küfürler yazıp slogan atanların samimiyetinden kim söz edebilir..!
Parkların bir açık alan yatak odasına dönüştüren, üniversite neslinin ağaçlara ve doğaya saygı taşıdığından da bahsedemezsiniz..
Şiddet ve zulmün tarafında olmak her zaman hakikat hazinesinden uzak bir viranede, kaosu aramaktır.
Aranan kaos bulunduğuna göre toplumun sorgulama ve yargılama adresi olan vicdan mahkemeleri de devreye girmelidir.
Ve şunları sorgulamalıdır. Bütün suskun, eylemci ve iktidarcı harekete sahip olanların…
.Ayran içip iktidar sarhoşu olanlarla, bira içip doğa ve özgürlük savunucusu olanların arasında fark var mıdır?
.Devletin malına zarar veren eylemci ile, köşe başında sıkıştırılıp dövülen ve gencine zarar veren devlet görevlisi arasında nasıl bir fark vardır?
.Başbakana hakaret sloganı atanlarla, başbakana yağ çekenler arasında bir fark varmıdır ?
.“Tencere tava bunların hepsi aynı hava” diye gören bir Başbakanla…
.Yabancılara toprak satışını kat be kat artırmış bir hükümetle…
.Toplumundaki 9 tane fidan mavi Marmara parkında park ettiğinde susan ve sessiz kalan toplumuyla, bu toplum ve yönetim nereye gidiyor.
Neyse sözün burasında yazımızı biraz keselim…
Önerilerimizi söyleyelim…!
Hükümet güvenlik güçlerinin eliyle bugünden itibaren eylem yapanlara, biber gazı ikram etmek yerine fidan dağıtsın. (Zaten o ağaçları dikecek kara parçası bulana kadar bir 10 gün geçer ve eylemler son bulur.)