İktidar hazırlıkları

Yerel gazete temsilcileri ve gazetecilerle görüş alışverişinde bulunan SP İl Başkanı Veli Tolu, teşkilat çalışmaları ve genel başkan faktörüyle Saadetin iktidara yürüyen bir parti olarak görüldüğünü söyledi
SAADET PARTİSİ ‘YEREL’LE BULUŞUYOR
Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı, toplumun beklentilerini öğrenmek ve partinin çalışmalarını halka duyurmak için topluma en yakın kesim olan yerel gazetelerle ‘Pazartesi Toplantıları’ düzenliyor. Toplantılarla ilgili gazetemize değerlendirmede bulunan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Av. Veli Tolu, teşkilat çalışmaları ve genel başkan faktörüyle Saadet Partisi’nin iktidara yürüyen bir parti olarak görüldüğünü söyledi
SAADET’İN EKSİKLİĞİ KENDİNİ GÖSTERİYOR
Tolu, “Gazeteci arkadaşların hemen hepsi Türkiye’deki siyasetin banalleştiğini, ciddiyetten uzak, sadece kavgaya dönük siyaset anlayışı olduğunda hemfikirler. Bunun yerine çözüm üreten ve somut öneriler getiren siyaset anlayışının hâkim olmasını istiyorlar. Ancak hükümette de muhalefet partilerinde de bu nevi bir yaklaşım olmadığını söylüyorlar. Gazeteci arkadaşların hemen hepsiyle fikirlerimiz ortak noktada buluşuyor” dedi.
“DİĞER PARTİLERDEN FARKLIYIZ”
“Türkiye’de artık siyasi partiler arasında hiçbir fark kalmamıştır. Bunu daha önce de deklare ettik. Meclis’te 4 tane siyasi parti var, bu partilerin programları birbirinden farklı değil. Ben farklıyım diyen olursa, çıkar hangi konuda kimden ne kadar farklı olduğunu açıklar. Saadet Partisi fikri müktesebatı olan, yerli, maneviyatçı ve özgürlükten yana olan bir parti olarak diğer tüm partilerden farklı bir konumdadır.”

 
Saadet, muktedir siyasetin adresi haline geldi

Yerel gazete temsilcileri ve gazetecilerle görüş alışverişinde bulunan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Av. Veli Tolu, teşkilat çalışmaları ve genel başkan faktörüyle Saadet Partisinin iktidara yürüyen bir parti olarak görüldüğünü söyledi
Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı, toplumun beklentilerini öğrenmek ve partinin çalışmalarını halka duyurmak için topluma en yakın kesim olan yerel gazetelerle ‘Pazartesi Toplantıları’ düzenliyor. İl Başkanı Av. Veli Tolu ile bu toplantıların amacı, sorunların tespiti, çözüm yolları ve ülke gündemine ilişkin söyleşi gerçekleştirdik. 

* Saadet Partisi Konya Teşkilatı’nın yerel basınla bir araya gelip görüş alışverişinde bulunduğu ‘Pazartesi Toplantıları’ndan kısaca bahseder misiniz?

- Saadet Partisi olarak hiçbir zaman durağan bir siyaseti kabul etmedik. Bütün birimlerimizle çalışan, aktif ve diri bir teşkilatız. Fakat son dönemde siyasette sadece diri olmakla sonuç alınmıyor. Farklı sebep ve faktörlerle sonuç almak mümkün oluyor. Biz bu faktör ve sebeplerianlayabilmek için öncelikli olarak halka en yakın kesim olan gazetecilerle ‘Pazartesi Toplantıları’ başlattık. 2 gazete hariç bütün hepsini bu toplantılara davet edip görüş alışverişinde bulunduk. Geride kalan 2 gazeteyle de önümüzdeki günlerde biraraya gelmeyi planlıyoruz. Devamında ajanslar, TV’ler -radyolar ve sivil toplum kuruluşlarıyla toplantılarımız olacak.

 

* Toplantıları yapmaktaki amacınız nedir?

 

- Biz, Saadet Partisi olarak çalışan, koşturan bir teşkilatız. Fakat bu çalışmamızda, toplumun beklentilerinin ne olduğu, gündemi nelerin oluşturduğu ve her şeye rağmen suni gündemle yoğun bir şekilde tutulan toplumun sinir uçlarını bularak insanımızı nasıl gerçek gündeme taşıyabiliriz bunun çalışmasını yapıyoruz. Bu bir altyapı, bir beyin fırtınasıdır. Bu çalışmadan çok verimli sonuçlar aldık. Nasıl diyecek olursanız? Bir kere bütün gazeteci arkadaşlar bizim ne yapmaya çalıştığımızı hem kişisel olarak tanıma fırsatı buldular, hem de bizim teşkilat olarak ne yapmaya çalıştığımızı anlama fırsatı bulmuş oldular. Teşkilatlardaki arkadaşlarımızın ortak kararı şöyle: Evet, bu toplantılar bizim halkla aramızda köprü olan gazeteci arkadaşların bizi daha iyi tanımasına vesile olmuştur. Bunu yaparken bizim amacımız şuydu: Saadet Partisi’nden de bir haber gelmiş, şu etkinliği yapmış gibi sıradan bir haber olma özelliğinden çıkarıp onun yerine nitelikli hangi amaca dönük bir çalışma yapıyorlar, diye insanın beyninde çapraz sorgu oluşturacak tablo oluşturmak. Bunu oluşturduk zannediyorum. Bizim çalışmalarımızdan sonra gazeteci arkadaşların ilgisi artmaya başladı.

* Gazetecilerin, Saadet Partisi’yle ilgili düşüncelerinde bir değişiklik oldu mu?

- Tabiî ki değişiklik oldu. Biz seçimden bu yana çok yavaş ve içe dönük çalışmalarla süreci geçirdik. Bunu gazeteci arkadaşlara da açıkladık. Şimdi yeni bir hamle yapıyor, çıkış noktası arıyoruz. Bunu yaparken de gazetecilerin ne düşündüğü bizim için çok önemliydi. Bunu anladık ve gazeteci arkadaşlara şunu anlattık: Biz kamuya açık pek fazla faaliyet yapmadık ama teşkilat çalışmalarımız devam ediyor. Fikri birikim yapmaya devam ediyoruz. Bunları vakti geldiğinde ortaya çıkaracağız. Yılbaşından sonra 3 haftadır yoğun olarak basın toplantıları ve faaliyetlerle gündeme geliyoruz. Şimdiye kadar yavaş yavaş, durgun, durağan değil ama içe dönük kapalı çalışmaları yürüten Saadet Partisi, bundan sonra daha dışa dönük, toplumun meselelerine vurgu yapan çalışma yolunu benimsemiştir.

* Bu çalışma, genel merkezin Türkiye genelinde yaptığı bir program mı yoksa Konya il teşkilatına özel bir durum mu?

- Genel merkezde de seçimden sonra bir takvim belirlemiştik. Bu takvimde 3 aylık dönemde yani haziran ayına kadar olacak süreç birikim süreciydi. Yaz ayları mutfak çalışması süreci, sonbahardan sonra da mutfak çalışmalarının akademik çalışmalara dönüştürüp yılbaşından sonra milletle paylaşmaktı. Tabi gündem bu arada yoğun bir şekilde devam etti. Genel merkezimiz de ‘demokratik açılım’la ilgili çalışmasını biraz daha hızlandırdı, bu gündem maddesini öne aldı. Böylece ‘Demokratik açılım’la ilgili Türkiye’de somut şeyleri söyleyen tek parti Saadet oldu.

Bizim öncelikli gündemimiz, Türkiye’de devam eden sömürü düzeni nasıl ortadan kaldırılır, hem Türkiye hem bölge hem de dünyaya yeni bir ekonomik sistem nasıl oturtulur. Bunun hazırlıkları devam yapıldı. Sonbaharda bunun kamuoyuna deklare edilmesi gerekirken açılım meselesi gündeme geldiği için o konu tartışıldı. Şimdi genel başkan bu çalışmaların neticesi olarak ekonomik programımızı açıkladı. Saadet Partisi diğer partilerin dışında en net ve somut şeyleri söyleyen parti konumundadır. Meseleye böyle baktığımızda bizim planlamamızın ciddi bir çalışmanın ürünü olduğu görülüyor. Her gün çıkıp gündem oluşturan meselelerle ilgili fikir beyan etmek siyaset değildir. Siyaset planlı, programlı, ne yaptığını bilen, doğru zamanda doğru şeyleri yapabilen bir iradeyi gerektirir. Bu iradeyi biz gösterdik. Ekonomik programlarımızın yanında hak ve özgürlüklere ilişkin çalışmamız da vardı. Açılım meselesi nedeniyle biraz ötelenmiş oldu. Açılım ve darbe meselesinin tartışıldığı o yoğun günlerde siz en can alıcı meseleyi bile getirseniz gündem arasında kaybolup giderdi. Siyasette bunu iyi hesaplamak lazım. Biz bir şey söylemek için söylemiyoruz, sorunlar çözülsün diye bu çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalar da bir hayli olgunlaştı. Yakın zamanda genel başkanımız kamuoyuna açıklama yapacak. Seçimden sonraki süreç tamamen bilinçli belli bir plan dahilinde yapılan çalışmalardır. Bu çalışmaların etki ve faydasını görmeye başladık.

Bizim, Konya teşkilatı olarak düzenlediğimiz toplantılar her ilde yapılmıyor. Konya’nın burada şöyle bir özelliği var. Konya, ağırlığı olan bir il. Onun için pek çok meseleyi genel başkanla istişare ederek belli bir paralellikte götürüyoruz.

 

* Peki, yaptığınız toplantılardan hareketle, gazetecilerin Saadet Partisi’ne bakış açısıyla ilgili nasıl bir izleniminiz oldu?

- Saadet Partisi’nin iki tane aktörü var; birisi teşkilat, diğeri de genel başkan. Genel başkanla ilgili yakın zamanda bir de kamuoyu yoklaması yayınlandı. Herkesin, geleceğin başbakanı diye tarif ettiği ve iyi adam sıfatını yakıştırdıkları tek genel başkan. Bu bizim açımızdan çok önemli. Gazete ve televizyonların yeteri kadar yer vermediğini görsek de ilgilenmiyor değiller. Gazeteci arkadaşların ittifakla söylediği şey Numan Kurtulmuş geleceğin başbakanı ve iyi adam olduğudur.

Teşkilatla ilgili gazeteci arkadaşların bakışı şöyle; Saadet Partisi’nin oyu yüzde 2,5 da olsa fikriyatı, ideolojisi olan ve bu ideoloji etrafında örgütlenmeyi başaran tek parti.

Bu iki unsur bizim için bir özgüven meselesidir. Bizi rahatlatan, çalışmalarımızı biraz daha rahat yapmamızı sağlayan unsur. Bu toplantılar bizim için bu açıdan da verimli oldu.

 

* Saadet Partisi’yle ilgili önerileri oldu mu?

- Gazeteci arkadaşların hemen hepsi Türkiye’deki siyasetin banalleştiğini, ciddiyetten uzak, sadece kavgaya dönük siyaset anlayışı olduğunda hemfikirler. Bunun yerine çözüm üreten ve somut öneriler getiren siyaset anlayışının hâkim olmasını istiyorlar. Ancak hükümette de muhalefet partilerinde de bu nevi bir yaklaşım olmadığını söylüyorlar. Bizim için bunun şu anlamı var: Türkiye’de sürekli tartışmalar ve kavgalar yapılıyor. Darbeyi, Ergenekon’u tartışıyoruz ama bu tartışmalar uzadıkça insanlara sıkıntı vermeye başlıyor. Gazeteci arkadaşlar da bu gündemden artık sıkıldıklarını ve çözüm olması gerektiğini söylüyor. Bunun nasıl çözülmesi gerektiği noktasında hem ekonomik sorunların hem de özgürlük ve demokratik açılım meselesinin nasıl olması gerektiğini Türkiye’de ortaya koyabilen somut önerileri olan parti Saadet. Gazeteci arkadaşların hemen hepsiyle fikirlerimiz ortak noktada buluşuyor. Kısır kavga yapmadan, onun yerine somut öneri ve çözüm yolları isteniyor.

 

* Yaptığınız toplantılardan olumlu ya da olumsuz yönde bir tepki aldınız mı?

- Konya’da bizim teşkilat olarak sıkıntımız yok. Konya yüzde 90 itibariyle Saadet Partisi’ne kendisini yakın hisseder. Milletimiz konjonktürel sebeplerle AKP’ye oy verdi. Haklı sebepleri vardı, yoktu ayrı bir konu. Fakat biz şunu açık bir şekilde görüyoruz. Oy vermeyen vatandaşımız bile söylüyor; ‘Oy vermedim ama Saadet Partisi mecliste olmalı. Saadet mutlaka kendisini diri tutmalı çünkü gelecek Saadet Partisi’nin diyorlar.’ Bu bizim açımızdan çok önemli. Artık biz vatandaşımızla bu irtibatı sağlamış olduk. Yani bir bağımız oluştu. Bu bağın ve vatandaşın gözündeki Saadet Partisi’nin iktidara gelebilmesi oy vermesiyle mümkün. Peki, nasıl verecek? Suni gündem ortadan kalkıpta gerçek gündemle yüzleştiğimiz gün bu vatandaşlarımızın hepsi Saadet Partisine kendiliğinden dönüş yapacaktır.

 

* Yerel gazetelerin ardından sivil toplum kuruluşlarıyla görüş alışverişinde bulunacaksınız? Programlar bundan sonra da devam edecek mi?

- Haber editörleriyle sonra muhabir arkadaşlarla, köşe yazarlarıyla sürekli bir araya geleceğiz. Çok uzun yıllardan bu yana alışkanlık haline getirdiğimiz programlarımız var. Bir parti il teşkilatı genel merkezin programını halka ulaştırır. Kendisini gündemde tutmak için halkla ilişkiler çalışması yapar ve tanıtma faaliyetlerinde bulunur. Bunlar, bizim sürekli yapa geldiğimiz çalışmalar. Haftalık programlarımız hiç aksamadan mahalle teşkilatlarımıza kadar devam ediyor. Bundan sonraki süreçte geçmişte boşluk bıraktığımız, kamuoyuna çok fazla yansımayan mutfak çalışması olarak tanımladığımız programların artık vatandaşa ulaştırılması gerekiyor. Bununla ilgili olarak Mart ayından itibaren çok yoğun bir halkla ilişkiler ve tanıtma faaliyetimiz olacak.

 

* Yani, Saadet Partisi 2011 seçimlerine hazırlıklı olacak.

 

- Bugün itibariyle de hazırız. Pazar günü seçim yapalım derseniz biz hazırız. Seçime hazırlık olarak bir problemimiz olmaz. Fakat biraz önce ifade ettiğim gibi vatandaşla kurmuş olduğumuz bağın, irtibatının oya dönüşmesi için belli bir takım çalışmanın daha yapılması gerekiyor.

 

 

* Biliyorsunuz AKP İl Başkanlığına Ahmet Sorgun getirildi. Sizin bu husustaki görüşleriniz nelerdir?

- Bir kere şunu söyleyelim. Biz genel prensip olarak kişileri konuşmayız. AKP çıkış noktasında taban demokrasisi ve ortak akıl diyerek yola çıkmıştı. Şimdi ise tek kişilik akıl ve tek kişilik demokrasi ile yola devam ediyor. Konya’da yapılan atama şeklide bunun bir göstergesidir.

Ahmet Bey için bu aşamada şunu söyleyebiliriz, Konya’da yetişmiş ve bütün Konya’nın tanıdığı bildiği temiz bir isimdir. (hoş daha önceki il başkanı Sayın Çevik de temiz bir kişilikti, ama başına gelenleri hepimiz biliyoruz)

Ahmet beyin siyasette nasıl duracağını ve AKP politikalarını benimseyip benimsemeyeceğini kısa zamanda görürüz herhalde.

Ancak bu noktada biz çok açık bir şekilde ifade ediyoruz ki; yeryüzünde bir tek Milli Görüş hareketi ve bir tek temsilcisi vardır. O da Saadet partisidir.

 

* Son olarak ülke gündemine ilişkin neler söylersiniz?

- Türkiye’de artık siyasi partiler arasında hiçbir fark kalmamıştır. Bunu daha önce de deklare ettik. Meclis’te 4 tane siyasi parti var, bunun 3 tanesinin Konya’dan milletvekili var. Bu partilerin programları birbirinden farklı değil. Ben farklıyım diyen olursa, çıkar hangi konuda kimden ne kadar farklı olduğunu açıklar.

Mesela MHP, CHP ve AKP’nin ekonomik programları tıpatıp aynı. Çünkü bugün uygulanan ekonomik program Kemal Derviş’in Türkiye’ye getirmiş olduğu ve Türkiye’de sömürüyü kolaylaştıran uygulamaların başlangıcı olan ekonomik programdır. Kemal Derviş’i Türkiye’ye getiren hükümetin ortağı MHP idi. Yani bugünkü ekonomik programın ilk uygulayıcısı MHP’dir. AKP, MHP’den devralarak uygulamaya devam etmiştir. Şunu söyleyebiliriz; AKP ile MHP’nin ekonomik programı aynıdır. MHP de olsa bugün bu sömürüye dayalı faizci ekonomik programı uygulayacaktı. Bugün 60 milyar faize ödeyecekti. Bankacılık sektörü 15 milyar kar ederken çiftçi inlemeye devam edecekti, asgari ücret aynı olacaktı. Bir fark olmayacaktı.

CHP nasıl aynı oluyor? Kemal Derviş 2002 seçimlerinde CHP’den milletvekili seçilmişti. Demek ki, ekonomik programları aynı. Evet, ben iddia ediyorum, kim gelirse gelsin ekonomik programları tartışalım. Bir de bizim ekonomik programımız var. Tamamen yerli ve sömürüye kapalı, yerli ve kalkınmayı öngören bir ekonomik program. Diğerleri sömürüye açık programlardır. Çünkü hepsi Türkiye’de İMF’nin programını uygulamak istiyor.

Hak ve özgürlüklere ilişkin 7 yıldır Türkiye’de bir ilerleme olmadı. Özgürlükler hala kısıtlanmış olarak duruyor. Bu hususta da birbirlerinden de farkı yok. Sosyal yapının düzeltilmesiyle ilgili bir çalışmaları da yok. Sadece farklı oldukları konu açılım konusu. O da zaten suni bir kavga. Somut bir çözüm önerileri yok.

Biz diyoruz ki, Türkiye’de artık siyasi arena, siyasi partiler birbirlerinin aynısı olmuştur. Dolayısıyla Saadet Partisi fikri müktesebatı olan, yerli, maneviyatçı ve özgürlükten yana olan bir parti olarak diğer tüm partilerden farklı bir konumdadır. 



HAZIRLAYAN: ALİ ÖZCAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri