Prof. Cevat Akşit Hocaefendi herkesin sevip saydığı muhterem bir kişi. Bir İslam Hukukçusu olarak tebliğ ve emri bil maruf-nehyi anil münker görevini yapıyor ve Milli Gazete’deki son röportajında şöyle feryad ediyor:
“Bu milletvekilleri hep benim kardeşimdir. Ancak Avrupa’nın etkisiyle parmak kaldırıp zinayı serbest bıraktılar. Kötü bir çığır açarak ebedi vebal yüklendiler. Hem ülkenin aile yapısını, hem de kendi ahiretlerini mahvettiler.
Yeminle söylüyorum. Vallahi billahi, zina serbest oldukça, zinaya dur demedikçe başımıza lanet yağar!”
Prof. İhsan Süreyya Sırma gençlik yıllarımızdan beri kitaplarını zevkle okuduğumuz değerli bir İslam Tarihçisi. Uluslararası çalışmaları ile ülkemizin gurur kaynağı alimlerden. O da bir tesbit yapıyor:
“Ak Parti döneminde Müslümanlar çok konuda rahata kavuştular. Ancak seküler ve dünyevi hale geldiler. Bundan 15 sene önceki İslami şuur kalmadı” diyor.
Yine medyatik hocalarımızdan Cübbeli Ahmet İstanbul’da bir konferans vermek üzere hazırlık yapıyor, salon ayarlanıyor, her türlü organize yapılıyor. Son dakikada Hoca’nın Ak Parti’ye ağır tenkidler yapacağı tahmin edilerek, talimatla konferansın Ak Partili Belediye tarafından engellendiği iddia ediliyor. Bunun üzerine Hoca’nın ağzından Ak Parti hakkında -benim burada yazamayacağım-çok ağır sözler telaffuz ettiği rivayet ediliyor.
Şevki Yılmaz fanatik bir Ak Partili. Bugün itibariyle hala da öyle. Ama hem özel bir Tv kanalında yaptığı konuşmada hem de yine şiddetli AKP taraftarı olan gazetesindeki köşe yazısında aynen şu ifadeleri kullanıyor:
“İktidarlar, ‘hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim’ demek zorundadır. Elinde yetki olduğu halde bu dünyada hırsızdan hesap sormayandan, öbür dünyada vallahi hesap sorulur. Son zamanlarda Ak Parti’de kargalar ve dalkavuklar çoğaldı. Dikkat etmezlerse bu partiyi büyük bir tokat bekliyor!
Konferanslarım dolayısıyla gittiğim yerlerde görüp duyduklarımdan dolayı başımıza bela gelmesinden korkuyorum!”
Ve Abdurrahman Dilipak. O da aşırı Ak Partili bir yazar. Gazetesinde her gün Ak Partiyi savunur. Ama ne olduysa o da “Para, kadın ve makam” konusunda son zamanlarda büyük imtihanlar yaşandığını ve bir kısım partililerin bu hususlarda sınıfta kaldığından yakınıyor. “Ağaca kurt girdiğini” söylüyor. Ve Ak Partililere hem nasihat, hem de tehdit dolu sözler sarfediyor:
“Kimse yaptığı yanlışı savunmasın. Dün tenkit ettiği işleri bugün kendisi yapar vaziyete düşmesin. Cami, yurt, kurs arkasına saklanarak kamu malı yemeyin. Bu kadar günahı hacca da gitseniz silemezsiniz! Haram lokmalarla size güvenen çevrenize kötü örnek olmayın.
Şimdilik üstü örtülü yazdığıma da bakmayın, daha ileri giderseniz her şeyi açık açık da yazar dökerim!” diyor.
Evet 5 ayrı isimden 5 ayrı ikaz. Hepsi de birbirinden ağır ikazlar. Bu işin sonu nereye varacak düşünmek lazım. Söylenenler acı teşhisler. Dost acı söyler kabilinden. Bakalım ders alınacak mı?