İhtilallerin sonuçları

Ahmet Güldağ

Osmanlı Devleti’nde ihtilal değil de yeniçerilerin ayaklanmaları oluyor bazı istekleri yanında kelle de istiyorlardı.

Sultan II. Mahmut yeniçeri ocağını kapatıverdi. Böylece uzun müddet ayaklanma görülmemişti.

Daha sonra askeri okullar açıldı bilhassa Selanik’te açılan Askeri Tıp Okulu talebelerini masonlar çeşitli yolla padişahlık değil halk idaresi isteği aşılamak isterken emellerinin olmasına da çalışmakta idiler.

***

Bu vesile ile siyasi parti kurulmasına sebebiyet verip “İttihat Terakki Fırkası”nı kurdurdular ama yönetimi kendileri dışarıdan idare edip yönetim heyetine girmediler.

Bu fıkraya Kazım Karabekir, Mustafa Kemal ve arkadaşları da üye olmuştu ama fırkanın amacının iyi olmadığını anlayıp istifa etmişlerdi.

***

Bir zaman sonra 31 Mart ayaklanmasını organize ettiler.

Hoca kılığındaki zabitler ayaklanmayı teşvik ediyor bazı önemli gazeteci ve kişilerin ölümüne sebebiyet veriliyordu.

Bu ayaklanmayı sözde durdurmak için Selanik’teki 2. Ordu’yu İstanbul'a çağırdılar.

Gelen ordu duruma kanlı da olsa da hakim oldu ama padişahın karşısında olduğundan Sultan II. Abdülhamid’in hal edilmesini de sağladılar.

Sağladılar da ne oldu? İttihat ve Terakki Fırkası idarecileri yaptıkları yanlışlıklarla önce Filistin’i sonra diğer yerleri verirken ve bilhassa petrol yataklarını “bulanların olur” kanunu çıkartıp yabancıların sahip olması faydasını getirdiler.

***

Almanya'nın hibe ettiği iki gemiyi Karadeniz'e açılmalarını sağlayıp ta gemiler Sivastopol’ü topa tutunca…

Osmanlı Devleti Almanlarla beraber Birinci Dünya Savaşı’na mecburen dahil oluverdi.

***

Netice malum…

Yedi düvel Osmanlı payitahtına oturuverdi.

Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa ve diğer paşaların ilk girişimleri ve sonra Fevzi Paşa ve İsmet Paşa’nın da iştiraki ile Kurtuluş Savaşı’nı başlattılar ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdular.

***

Tek parti cumhuriyeti devam ederken Cumhurbaşkanı Atatürk muhalefet fırkası kurdurmuştu ama irtica yaygarası ve doğu isyanları bahanesi ile kapatılmıştı.

Birleşmiş Milletler zorlaması, yeniden muhalefet kurdurmalar başlamıştı.

Bir zaman sonra muhalefet iktidar olunca demokrasi daha da gelişir gibi olmuş Türkiye’de yollar, barajlar, fabrikalar yapılmaya başlamıştı. Türkiye gelişiyordu.

***

Ne yazık ki 27 Mayıs günü askeri ihtilal oluverdi.

Radyoda defalarca Albay Alparslan Türkeş’in “Hiç kimseye karşı yapılmamıştır” sözleri ile halkın sessiz kalmasını sağlayanlar ne yazık ki

Hükumeti düşürmekle kalmadı.   

Mensupları ceza görürken Başbakan Rahmetli Adnan Menderes ve arkadaşları idam edildiler. Allah rahmet eylesin.

Yine Türkiye’de yatırımlar durdu hatta mevcut karayollarına ödenek verilmeyince yollar delik deşik oldu. O günleri bilenler bilir.

İhtilal yapanlar kendilerini daimi senatör yapıp menfaatlerini katmerlendirdiler.

***

İlk yapılan seçimde halk yine sağ gruba verip iktidar oluverdi.

Olmadı bir daha deyip 12 Eylül Askeri ihtilali geldi.

Pek çok kişi zindanlarda asıldı çürütüldü insanlıktan çıkarıldı.

Peki Türkiye’ye demokrasi mi geldi? Yatırımlar mı çoğaldı? Iııhhh

***

İlk yapılan seçimde sağ grup olarak Rahmetli Özal hükümet kurdu.

Türkiye’de bütün köyler elektriğe, otomatik telefona kavuştu yollar yapılmaya başlandı.

Türkiye ilerliyordu…

Bu işlemleri başaran Özal devreden çık(artıl)mış vefat etmişti. Allah Rahmet eylesin

***

Halk yine sağ gruba yöneldi ve Rahmetli Prof. Necmettin Erbakan hükumeti kurdu.

Kurdu ama mihraklar durur mu? Ekonominin düzelmekte olduğunu görünce bir ültimatomla indiriverdiler.

***

Yine seçimde yeni bir sağ grubu iktidara geçirdi halk…

Bu grup bütün yolları geniş ve çift yol yaparken tüneller açarak mesafeleri düşürdüler boğazda deniz altından geçişle kısa mesafe meydana getirdiler büyük yatırımlara el atıp dünya ile yarışırcasına uçak alanı, yeni köprüler yapmaya başladılar. Bilhassa IMF’nin borcunu silip ona borç verecek duruma geldiler.

Kısacası her yerde yatırım yapma çoğalıyorken devletler arasında ön plana geçmeye başladılar.

***

“Vay siz mi bize ulaşıp geçeceksiniz?” düşüncesinde ki düveller hemen kolları sıvadılar.

“Bu hükumet ve başı mutlaka düşürülmeli idi!”

Bunlara ram olan asker elbisesi giymiş hainler onların isteklerine uyup ihtilal yapmaya kalktılar.

Ama bir şeyi unuttular…

Bu güne kadar yapılan ihtilallerden hep zarar gören millet uyandı.

Canını siper ederek ihtilal başarısını başlarına yıktı.

Ne yazık ki caniler hayli vatandaşımızı kurşunladılar tankla ezdiler

Onlar şehit oldu demokrasi uğruna. İhtilalciler kaçacak delik aradı bulunanlar hapse tıkıldı.

***

Artık dünya bilmeli ki Türklerin demokrasisini yok etmeye çalışan düveller…

Bundan böyle ağızlarının payını verecek bu Millet.

Yaşasın vatanını ve demokrasiyi koruyan Milletimiz.

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.