İHL'ler güvenilir insanlar yetiştiriyor

Türkiyede İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipliler Algısı araştırması sonuçları açıklandı

TİMAV’ın yaptırdığı Türk halkının İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipli öğrenci ve mezunlarına bakış açıları ile bu konudaki algıları tespit eden “Türkiye’de İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipliler Algısı” araştırması sonuçları açıklandı

 

26 İl merkezinde toplam 2689 kişi ile yapılan araştırmaya göre çocuğu veya bir yakınının İHL’ye gitmesini katılımcıların yüzde 27,5’i çok istediğini, yüzde 21,1’i gitmesini desteklediğini,  yüzde 27,6’sı tercihine saygı duyduğunu ve yüzde 3,5’i de önemsemeyeceğini ifade etti.  Yüzde 20,3’lük kesim ise bir yakınının İHL’ye gitmesini olumsuz karşıladı.

8 bölümden oluşan araştırmada Türk halkının İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipli öğrenci ve mezunlarına bakış açıları ve bu konudaki algıları, dindar nesil, din eğitimi ve rejim tartışmaları bağlamında İmam Hatip Lisesi misyonu, bir eğitim kurumu olarak İmam Hatip Liseleri ve diğer kurumlar ile kıyaslama, siyaset ve ideoloji bağlamında imam hatip liseleri,  4+4+4 algısı ve değerlendirmesi  gibi konularda çok dikkat çekici sonuçlar bulunuyor.

PAYLAŞIMCI VE YARDIMSEVER BİREYLER

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) tarafından gerçekleştirilen, “Türkiye’de İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipliler Algısı” araştırmasının sonuçları, 13 Haziran 2012 Çarşamba günü İstanbul’da açıklandı.  Proje araştırma grubu üyeleri Doç. Dr. Ertan Özensel, Yrd. Doç. Dr. Mahmut Hakkı Akın, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Aydemir, Statü Araştırma Genel Müdürü Cenk Şener, Genar Araştırma Genel Müdürü Mustafa Şen ve TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz’ün  katıldığı basın toplantısıyla açıklanan araştırma sonuçları çok ilginç bulgular içeriyor.  Araştırma sonuçlarıyla ilgili basın toplantısında konuşan TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz, bir eğitim kurumu olmanın yanı sıra toplumda bulduğu karşılık ile İmam Hatip liselerinin (İHL) diğer eğitim kurumlarına göre farklılıklar barındırdığına dikkat çekti. Öksüz, “Türkiye’de İHL’lere atfedilen değer ve nitelikler ortak bir tanımlayan olarak hemen her kesimden insanın neredeyse üzerinde ittifak ettiği olumlu bir algıya kaynaklık etmiştir. Bu araştırmada tespit edildiği üzere, İHL’ler toplumun önemli bir kesimi için, milli ve manevi değerleri uhdesinde toplayan, uzlaşmacı ve insana saygıyı önceleyen, çalışma ahlakına sahip, paylaşımcı ve yardımsever bireyler yetişmesinde söz sahibi olan eğitim kurumları olarak önemsenmektedir. Bununla birlikte bir diğer genel algı ise İHL’lerin güvenilir insanları yetiştiren bir eğitim kurumu olmasıdır” dedi.

 “Türkiye’de İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipliler Algısı” araştırması, Doç. Dr. Ertan Özensel, Yrd. Doç. Dr. Mahmut Hakkı Akın ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Aydemir tarafından gerçekleştirildi. Ayrıca, Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, Prof. Dr. Abdülkadir Buluş ve Doç. Dr. Muhittin Okumuşlar proje danışmanı olarak araştırmada görev aldı. Araştırmada, Türk halkının İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipli öğrenci ve mezunlarına bakış açıları ve bu konudaki algıları tespit edilmeye çalışıldı Araştırmanın alan uygulaması, Türkiye’yi temsil ettiği düşünülen 26 İl merkezinde 24 Nisan - 18 Mayıs 2012 tarihleri arasında toplam 2689 kişi ile tesadüfî  örneklem yolu ile yüz yüze görüşme tekniğiyle gerçekleştirildi.

Araştırmadan çarpıcı veriler zocuğu veya bir yakınının İHL’ye gitmesini katılımcıların yüzde 20,3’ü olumsuz karşılarken, yüzde 27,5’i çok istediğini ve yüzde 21,1’i de gitmesini desteklediğini, yüzde 27,6’sı tercihine saygı duyduğunu ve yüzde 3,5’i de önemsemeyeceğini ifade  etti.  Katılımcıların “Dindarlık” durumunu belirlemesi beklenen bir soruda, kişilerin tamamına yakında dine inanmama durumunun olmadığı tespit edildi.

İMAM HATİPLİLER TOPLUMLA UYUMLU

 “İHL mezunları topluma uyum sağlayamamaktadır” yargısına ankete katılanların yüzde 56,6’sı karşı çıktı. İHL öğrencileri/mezunlarının milli manevi değerlere sahip oldukları (yüzde 53,8); geleneklere ve göreneklere bağlı oldukları (yüzde 53,3); devlet malına zarar vermeyecekleri (yüzde 61,8); vatansever oldukları (yüzde 61,9); kibar oldukları (yüzde58,8) kabul ediliyor. Milli ve manevi değerler olarak ifadelendirilen bu yargılara hemen her düzeyde katılımın yüksek olduğu, siyasi kimlik, siyasi tercih ve bölgesel dağılımlar itibariyle de yüksek düzeyde bir katılım, onaylama olduğu görülüyor.

İHL öğrencileri/mezunlarının kendilerinden farklı hayat tarzına sahip olanlara saygılı oldukları (yüzde59,4); insan haklarına saygılı oldukları (yüzde 60,6); uzlaşmacı bir kültüre sahip oldukları (yüzde54,3); başkalarının haklarına saygılı oldukları (yüzde51,5) katılım oranlarıyla vurgulandı. Araştırmaya katılanlara göre; İHL öğrencileri/mezunlarının “teröre bulaşmayacaklarını” düşünenlerin oranı yüzde 49,2; “suç işleme oranlarının İHL’liler arasında düşük’ olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 59,4.

DİNDAR NESİL, DİN EĞİTİMİ VE REJİM TARTIŞMALARI

Toplumun çok büyük bir kesimi (yüzde 70,1) İHL'lerde çocuklara ahlakî bir eğitim verildiğini düşünüyor. İHL'lerde sadece din eğitimi verilmesine yüzde 47,1'lik bir kesim karşı çıktı. yüzde 35,6'lık bir kesim ise İHL'lerin sadece din eğitimi vermesi gerektiğini savundu. İHL mezunlarının sadece din hizmetlerine yönlendirilmesini savunanların oranı yüzde34,7 iken savunmayanların oranı yüzde 39.  Araştırmaya göre İHL mezunlarının girdikleri fakültelerin sınırlandırılmasına toplumun yüzde 51,9'u karşı çıkıyor. yüzde 54,7'lik bir kesim ise İHL'lilerin bürokraside yer almasını savunuyor..Katsayı uygulamasını dindar ve muhafazakâr ailelerin çocuklarının eğitim haklarını engelleme girişimi olarak kabul edenlerin oranı ise yüzde 47,7.

SİYASET, İDEOLOJİ VE İMAM HATİP LİSESİ

Araştırmaya göre toplumun çok büyük bir kesimi İHL'lerin kapatılmasına karşı (yüzde62,0). İHL'lerde belirli görüşten insanların yetiştiği yargısına katılanların oranı yüzde 38,9; katılmayanların oranı ise yüzde 36,8. Din eğitimi verme konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın etkinliğini artırmasına katılımcıların yüzde 35,3’ü, din eğitimi konusunda tek söz sahibi olmasına katılımcıların yüzde 30,6’sı destek verdi. “Diyanet mevcut durumunu korumalıdır” diyenlerin oranı ise yüzde 30,6. “Dini cemaatlerin” din eğitimi konusundaki rolleri açısından da katılımcıların yüzde 40,8’i mevcut durumun korunması gerektiğini ifade etti. Din eğitiminin verilmesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın “etkinliğinin artırılmasını” katılımcıların yüzde42’si destekliyor.  Yeni zorunlu (4+4+4) eğitim sistemiyle İHL’ler dışındaki okullarda Kuran ve Hz. Peygamber’in hayatının seçmeli ders olarak konulması konusunda katılımcıların büyük bir bölümü olumlu bir gelişme olarak kabul etti. Katılımcıların yüzde 76,3’ü bu derslerin seçmeli olarak konulmasını olumlu buldu. Buna karşın olumsuz bulanların oranı ise yüzde 13,4 oldu. Bu konuda her hangi bir fikir belirtmeyenlerin oranı ise yüzde 10,3 olarak belirlendi.

HABER MERKEZİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri