Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı’yı Niğde’de bulunduğum dönemde tanıdım… Kısa bir karşılaşmaydı… Samimi bir yemek yedik…
***
Gonyalılığı ve samimiyeti iz bıraktı zihnimde… Düzgün bir Gonya delikanlısı… Kıvırmıyor, inceltmiyor…
***
O çok konuşulan filme davet etti… Bütün Konya basını ile birlikte Fetih 1453’ü seyrettik…
***
İffet Dizisi’ndeki karaktersiz taksici tiplemesiyle karşımıza çıkan İbrahim Çelikkol’un ortaya koymaya çalıştığı Ulubatlı Hasan rolü kafamızda bir türlü oturmadı…
***
Heran birini bir yere kıstıracak hissiyle, Ulubatlı Hasan’ın ruhu ruhlarımıza dokunmadı…
***
Ulubatlı Hasan her çıktığında gözümüz İFFET’i aradı… Ulubatlı filmde, elini uçkurundan çekip kılıcına pek nadir uzattı…
***
Akşemseddin rolü için bulunan oyuncu tam bir hayal kırıklığı yaşattı… Yaşlı alkolikleri andıran tipleme tiksindirdi… Dünden beri ağzındaki salyalar gözümüzün önünden gitmiyor… Akşemseddin’den ziyade beyaz pijamalarını giymiş Noel Baba’yı andırıyordu…
***
Osmanlı’nın aksine Bizans tarafının kastı mükemmeldi… Oyuncular gösterişli ve role oturmuştu… Osmanlı tarafı özensiz -dikkatsiz bir kast hâkimdi…
***
O dönemin ressamları bile FATİH’in İstanbul’a girişini resmederken Akşemseddin’i atının üzerinde Fatih’in yanında gösterirler… Filmde İstanbul’a giriş sahnesinde Akşemseddin, Fatih’in atının kuyruğunun altındaydı…
***
Son taarruzdan önceki namazı Akşemseddin’in kıldırdığını yazar tarihçiler… Ancak filmde ki Akşemseddin namaz sahnelerinde yoktu…
Filmin ruhu yoktu…
***
Mehter yoktu… Hücum marşı yoktu…
***
Savaş meydanında ki aşk sahneleriyle de İFFETİ yoktu… Fatih’in peşine takılıp gidemedik… Yüzeysel bir anlatım…
***
Her neyse… Film işte… Ama emek harcanmış… Sinema tekniği açısından mükemmel bir yapım… Senaryo daha iyi işlenebilirdi…
***
Hamur, baklava ve böreğe müsaitken BAZLAMA yapılmış… Bu filmi de öyle değerlendirmek lazım…
***
Yine de emeği geçenlere teşekkürler… Meram Belediye Başkanı Kalaycı’ya da jestinden dolayı teşekkürler…
***
Gonyalılığı ve samimiyeti iz bıraktı zihnimde… Düzgün bir Gonya delikanlısı… Kıvırmıyor, inceltmiyor…
***
O çok konuşulan filme davet etti… Bütün Konya basını ile birlikte Fetih 1453’ü seyrettik…
***
İffet Dizisi’ndeki karaktersiz taksici tiplemesiyle karşımıza çıkan İbrahim Çelikkol’un ortaya koymaya çalıştığı Ulubatlı Hasan rolü kafamızda bir türlü oturmadı…
***
Heran birini bir yere kıstıracak hissiyle, Ulubatlı Hasan’ın ruhu ruhlarımıza dokunmadı…
***
Ulubatlı Hasan her çıktığında gözümüz İFFET’i aradı… Ulubatlı filmde, elini uçkurundan çekip kılıcına pek nadir uzattı…
***
Akşemseddin rolü için bulunan oyuncu tam bir hayal kırıklığı yaşattı… Yaşlı alkolikleri andıran tipleme tiksindirdi… Dünden beri ağzındaki salyalar gözümüzün önünden gitmiyor… Akşemseddin’den ziyade beyaz pijamalarını giymiş Noel Baba’yı andırıyordu…
***
Osmanlı’nın aksine Bizans tarafının kastı mükemmeldi… Oyuncular gösterişli ve role oturmuştu… Osmanlı tarafı özensiz -dikkatsiz bir kast hâkimdi…
***
O dönemin ressamları bile FATİH’in İstanbul’a girişini resmederken Akşemseddin’i atının üzerinde Fatih’in yanında gösterirler… Filmde İstanbul’a giriş sahnesinde Akşemseddin, Fatih’in atının kuyruğunun altındaydı…
***
Son taarruzdan önceki namazı Akşemseddin’in kıldırdığını yazar tarihçiler… Ancak filmde ki Akşemseddin namaz sahnelerinde yoktu…
Filmin ruhu yoktu…
***
Mehter yoktu… Hücum marşı yoktu…
***
Savaş meydanında ki aşk sahneleriyle de İFFETİ yoktu… Fatih’in peşine takılıp gidemedik… Yüzeysel bir anlatım…
***
Her neyse… Film işte… Ama emek harcanmış… Sinema tekniği açısından mükemmel bir yapım… Senaryo daha iyi işlenebilirdi…
***
Hamur, baklava ve böreğe müsaitken BAZLAMA yapılmış… Bu filmi de öyle değerlendirmek lazım…
***
Yine de emeği geçenlere teşekkürler… Meram Belediye Başkanı Kalaycı’ya da jestinden dolayı teşekkürler…