Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 396. Hafta basın açıklamasını Kayalıpark’ta gerçekleştirdi. Haftanın basın sözcülüğünü yapan Musa Kazım Yılmaz, Türkiye’nin inanç, fikir ve ideolojik açıdan karışıklıklar yaşadığı bir pozisyonda olduğunu söyledi. İnsanların hangi ideolojik sebeplerle hareket ettiğinin belli olmadığını belirten Yılmaz, “İçinde bulunduğumuz seçim atmosferi bu manzarayı en güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Bir bakıyorsunuz bir partinin sözcüsü, o zihin dünyasına en aykırı denilen gruptan aday olmuş; bir bakıyorsunuz muhalefetin en uç saflarına geçmiş. Kavmiyetçi partiler diğer kavimlerden üyeler almış. Sol sağa, sağ sola karışmış... Hükümet etmenin ya da bu istekte bulunmanın doğası böyle midir? Hükümet etmek isteği fikirleri, inançları zaman içerisinde bir kenara itivermeyi mi gerektirir? Dün ak denilenler, hükümet etme imkânı elinden alınınca neden aynı vakıalar onlar için kara oluveriyor? Değerler ve inançlar sahipleri, inançlarına ve değerlerine rağmen iktidara yakın olma hırsıyla nasıl da dün birer hakikat olarak söyledikleri şeyleri bugün ellerinin tersiyle itiveriyorlar? Allah'tan başka hüküm koyucuları reddedip, yönetmenin ancak Allah'ın sınırları içinde olacağını savunan kişiler, hangi sebeple hüküm koymanın parlementodaki parlamenterlerin yetkisinde olduğunu kabullenen demokratik anlayışlara yöneliveriyorlar?” dedi.
BÜTÜN KAVGA BUNUN İÇİN Mİ?
Ülke gündeminin çeşitli olaylar içerisinde kaldığını söyleyen Yılmaz, “Uğrunda mücadele ettikleri değerleri yasaklayan meclislere bu değerlerin benzeri değerler hala yasak olduğu halde bazı aktivistler hangi sebeplerle bu yasakların var olduğu meclislere gidiyorlar ya da gitmek istiyorlar? Kamu vicdanı onların vekil olma hırslarını görünce: "'bütün kavga bunun için miydi?" demeyecek mi? Zulmün ve zalimin her türlüsüne karşı olanlar ya da karşı olduğunu söyleyenler, meydanları adalet isteği ifade eden sloganlarla inletenler, İslam'ın ahkâmının hala yasak olduğu meclislerde neyin mücadelesini vermek için yer alacaklar? Allah'ın kitabının. Resulün sünnetinin referans kaynağı bile kabul edilmediği meclislerde ne için, kim adına, hangi sebeple oturacaklar? İleri sürdükleri maslahatlar kimin maslahatı acaba? Maslahatın kendisi Allah'ın dininin kendisidir. Maslahatın ulaştıracağı fayda Muhanımed A.S.'ın hak yoludur. Maslahatın gerçekliği şeriat-ı garraya uygunluktur. Bunlara muhalefet eden maslahat iddiaları dünyevileşme çabası ve iktidar hırsından başka ne ile ifade edilebilir?” diye konuştu.