Öğretmenler milletlerin en temel sermâyesi olan gelecek yeni nesil kuşakları biçimlendirirken ayni zamanda toplumun maddi ve mânevî yönden olumlu yapılanmasına vesile olurlar. Öğretmenler toplumun pozitif gelişmesinde öncü şahsiyetlerdir. Yine menfi yapılanmada, ahlâkî bozulmada, körü körüne kendi değerlerini hiçe sayıcı yabancı kültürel özenti değişimlerinde de maalesef öğretmen model şahsiyettir. Bir öğretmen kendi neyse aynen öyle insan yetiştirir. Kendinde hangi ahlâkî birikimler varsa ancak onu öğrencilerine yansıtır yoksa bütün bir nesle yazık olur. Bu sebeple öğretmenlerimizin geniş donanımlı olması elzemdir. Zira onlar toplumu şekillendiren en değerli hazinelerdir.
Ancak öğretmenler toplumdaki bu kutsî konumlarının farkında olmalıdır. Tüm öğretmenlerimize ideal şartlar sağlansın ki, onlar da ideal öğretmen olsunlar. Bunu bir vatan sevdâlısı olarak yürekten arzu ediyoruz. Çünkü öğretmenlik sıradan bir meslek değildir. O ulvi bir meslektir. Eğer öğretmenlerimiz toplumun yapılanmasında pozitif rol oynarlarsa o zaman onlar bu toplumun geleceğini aydınlatan sönmeyen bir meşale ve etraflarını aydınlatan güzel bir rehber olurlar. Ve meslekleri de bu aşamada, ‘kutsal’ vasfına yükselir.
Doğrusu öğretmenlerimizi ideal öğretmen olarak görmek istiyoruz. -Af buyurunuz- Öyle uyduruk-kaydırık, kıytırık bir şekilde görevler icra edilmemeli. Herkes kendi kafasına göre eğitim-öğretim yapmamalı. Biraz da bu husustan bahsedelim diliyoruz. Aslında herkesin kafasındaki ideal öğretmen tanımı birbirinin ayni değildir ve bunun sınırı olmayabilir. Ancak eğitimi etkin ve verimli kılacak öğretmen tanımlamasının genel işlevsel çerçevesi çizilebilir. Şimdi de bunlara değinmek istiyoruz. Akademisyenlerin bu hususta yaptıkları araştırma çalışmalarından bahisle ‘ideal bir öğretmen’de şu vasıflar bulunmalıdır:
1-ALAN BİLGİSİ: Öğretmenin kendi branşıyla ilgili donanımı güçlü olmalıdır. Öğrencilerin sorabileceği her soruya cevap verebilecek kapasitesi bulunmalıdır. Öğretmen kendi alanındaki her türlü yeniliği tâkip etmeli, öğrencilere öğreteceğinden çok daha fazlasını bilmelidir. Günümüzde bilgi alım kaynakları çoğaldığı ve çeşitlendiği için öğretmenler kendilerini bilgi derinliği ve zenginliği yönüyle sürekli geliştirmeliler. Bu hususta öğrencilerini heyecanlandıracak bilgi kalitesi için öğretmen her zaman yoğun bir çaba sarf etmelidir. Tabi dersini verirken de en iyi şekilde işlemeli, gerektiğinde yeni öğretim teknikleri uygulamalı yeni materyaller kullanmalı yâni yenilikleri dersine katmalıdır.
2-DERİN DÜŞÜNME BECERİSİ: Öğretmen anlattığı konularda öğrencilerinin üst düzey düşünebilmesinin temin edecek soru ve yöntemlerle onlara kaliteli bir ders dinleme hâli yaşatmalıdır. Öğretmenin beyni düşünmeye sevk edici şaşırtıcı soruları öğrenciye heyecan verir. Bu sâyede öğrenciler beyin jimnastiği yapmış olurlar. Bu beyin fırtınası sâyesinde ders monotonluktan kurtulur çekici hâle gelir.
3-ÖĞRETMEN ÖĞRENCİSİNİ OLUMLU YÖNDE MOTİVE EDİCİ OLMALI: Öğretmenler öğrencilerin sorulara cevap verebilecek kapasiteye sıçramaları adına onları cesâretlendirmelidir. Bunun için sınıfta pozitif bir ortam oluşturulabilir. Sınıfın en sönük öğrencisine dahi başarı zevki tattırmalıdır. Kimse sınıfın bir köşesinde kalmamalı, öğrenciler derse katılma gayretine sokulmalıdır.
4-ESPRİ YAPMA KAPASİTESİ: Sınıf ortamları yoğun ilişki ve iletişimlerin bulunduğu ortamlardır. Öğretmen dersini anlatmadaki akıcılığı ve sınıf disiplin düzeninin ihlal etmeyecek şekilde espriler yapabilir. Bu dersi sıkıcılıktan kurtarır. Ama tabi bu durum dersi kaynatma veya laubâlilik oluşturmaya meydan vermeyecek şekilde ancak yerli yerinde olmalı, tatlı-sert bir yöntem uygulanmalı. Ancak tebessüm eden, gülümseyen yüzler her derste mutlaka bulunmalıdır.
5-İNSÂNİ DEĞER YÜKSEKLİĞİ BULUNMALI: Öğretmen öğrencileri gözünde doğru, dürüst, hakperest, âdil, net, sabırlı, saygılı, ayrım yapmayan bir kişilik profili çizmeli ve bu özellikleri şahsına yansıtmalıdır. Yine öğretmenin sınıf içi ilkeleri olmalı ve bunları öğrencileriyle paylaşmalıdır. İlkelerini onları sıkmadan zekice uygulamalı ve herkeste bundan hoşnut kalmalıdır.
6-KUVVETLİ ÖFKE KONTROLÜ OLMALI: Eğitmenlik gibi çok önemli bir kutsal meslekle iştigal eden öğretmenler öfkelerine hâkim olmak durumundalar. Bilindiği gibi sınıf içinde öğrencilere yönelik çeşit çeşit vakalar cereyan edebilir. Bunlar geniş bir hoşgörü, sabır ve tahammül gerektirir. Olay ânında hemen tepki vermek, öfkelenmek, sinirlenmek yerine öğretmen serinkanlı davranmalıdır. Pek tabi ki öfke de insana özgü bir haslettir. Ancak karşımızdakinin bizden şefkat, ilgi ve ihtimam bekleyen küçük bir birey olduğu unutulmamalıdır.
7-PRATİK ZEKÂYA SÂHİP OLMALI: Sınıfta ders anlatım sırasında veya herhangi bir faaliyet icra edildiğinde her an her şey olabilir. Öğretmen böylesi bir durumda kıvrak zekasıyla o an ki olumsuz durumu derhal olumlu hâle dönüştürebilir. Bu durum ânı yönetmede etkin bir güçtür.
Güzel günler temennisiyle şimdilik hoşça kalınız efendim.