Efendim “ideal öğretmen” konusuna bugün de devam etmek istiyoruz. Nasipse bu son yazımız olacak. Şöyle başlayalım;
İdeal öğretmen öğretmeyi, öğrenmeyi, öğrencileri ve yaşamayı sevmeli. Vatanını, bayrağını, dînini, milletini, içinde yaşadığı toplumu yâni insanını sevmelidir. Ancak milli ve mânevî değerlerini seven ve önemseyen bir öğretmen başarılı olur. Eğer bir öğrenci öğretmenini seviyorsa, evine gidince ev halkına öğretmeninden bahsediyorsa o öğretmen seviyor ve seviliyordur. Bu o öğretmenin başarılı olduğunun, iyiliğinin, güzelliğinin ispâtıdır.
İdeal öğretmen meslekî açıdan kendi branşıyla ilgili geniş donanımlı, çeşitli teknik ve metotları ders öğretiminde kullanan, her öğrenciyi derse katmaya çalışan, dersi en açık bir dil ile anlatan, konuyu zenginleştirebilen, anlatırken mümkün olduğunca hata yapmamaya özen gösteren bu arada da çevresini iyi analiz edebilen bir yetenekte olmalı. Sınıfın devamlı aktif ve canlı olması için öğretmenin de bu özellikte olması lâzımdır. Böylesi bir sınıfta başarı oranı yüksek olur.
İdeal bir öğretmen okuluna, idârecilere, mesleğine, öğrencilerine karşı sorumluluk sâhibi olmalı. Her gün anlatacağı dersi önceden hazırlanarak plan ve programını yapmalıdır. Derse girerken fiziksel özelliklerine kadar büyük bir dikkat ve titizlikle tebessümle, güler yüzle sınıfa girmelidir. Temiz ve sâde giyimiyle bu husustaki dikkatleri üzerine çekmemeli asil, saygın, nezâketli ve sevecen tavırlarıyla sınıfı doldurmalıdır. Dersini anlatırken ses tonunda kararlılık ve yumuşaklık bulunmalı asla sert, gergin, ilgisiz ve lakayt bir kişilik sergilememelidir.
İdeal bir öğretmen öğrencileri üzerinde gerçek dışı amaçlar üreterek baskıya girişmemeli. Hiç gülümsemeyen, sert, katı, stresli bir görünümde olmamalıdır. Ödülden çok cezâyı tercih eden öğretmenler maalesef kötü öğretmen profili çizerler. Böyle öğretmenler soru soran, meraklı öğrencileri sevmezler, onları susturmak için ellerinden geleni yaparlar. Bunlar daha çok pasif bir öğretim yaparlar. Onların derse girdiği sınıflar sanki ölü sınıf gibidir, dersleri sıkıcıdır, öğrenciler ise hep suskundur. Halbuki;
İdeal öğretmen tatlı-sert bir tarz belirleyen, ödülü cezâdan çok önceleyen, her soruya sabırla cevap veren, kendi sorduğu sorulara herkesin cevap vermesi için onları cesâretlendiren, branşında öncü, eğitiminde rehber şahsiyettir. Böylesi bir öğretmen müfredâtı önemser ama illa onu dayatmaz. O geniş ve engin bir kişilikle kendini ders saatine hapsetmez. Teneffüslerde veya kendine ait özel vakitlerde dahi öğrencisiyle fedâkarca meşgul olabilen onu ev ve aile ortamında tanımaya gayret eden bir fedâkarlık numûnesidir.
İdeal öğretmen öğrencilerinin yüreğine dokunabilen, onların duygularına inebilen, problemlerini paylaşabilen, onlara ufuk açan, empati yapan ama eğitimi de ihmal etmeyen bir konumdadır. Böyle bir öğretmen öğrencisine anne şefkati ve baba himâyesi ile yaklaşır. İdeal öğretmen öğrencinin kişiliğini âdeta nakış nakış dokur. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini keşfedip onları geliştirmek için ortam hazırlar.
İdeal bir öğretmen öğrencisiyle asla çatışmaz, onlara hep dostça yaklaşır, öğrencilerin kendi aralarındaki anlaşmazlıklara meydan vermez, olduğunda da derhal çözüm üretir. Ayni zamanda öğrenciler arası ayrım yapmaz. O küsenleri barıştırmalı, kavgayı ayırmalı, dargınların arasını bulmalı yâni dâima yapıcı ve olumlu bir kişilikte olmalıdır.
İdeal öğretmen anlayışlı, hoşgörülü, saygılı, liderlik kapasitesi olan, insan tabiatını anlayabilen bir sosyal özellikte bulunmalı. Yanı sıra kendine güvenen ve çevresine de güven telkin eden, dengeli ve tutarlı bir kişilik sergilemeli. O bu özellikleriyle âdeta herkesin dertlerini rahatlıkla anlatabileceği onlara dâima yol gösterebilen vasıflarda bulunmalıdır.
Hâsılı ideal öğretmen örnek tavırları ve güzel ahlâkıyla herkesi kendine hayran bırakan uyumlu ve geçimli bir kişilikte olmalıdır vesselam.