Batık krediler nedeniyle 2023'de çok sayıda şirketin iflas edeceği belirtilirken, bekleyen icra dosya sayısı milyonlara ulaştı. Konya’da avukatlık yapan Recep Söyler, dosyaların hızla arttığını belirterek, “Türkiye’de yaşam standartlarının düzeltilmesi gerekiyor” dedi
Türkiye’de faize ve krediye bulaşmayan vatandaş kalmadı. Borçlarını ödeyemeyen 3 kişiden biri icralık oluyor.
Vatandaşlar, önümüzdeki ayın maaşıyla bu ayın harcamasını yapıyor. Büyük şirketler, neredeyse bütün işlerini kredi çekerek yürütüyor. Avukatlar, icralık dosyaların sayısındaki artışa gerekçe olarak ise ilgili kanunların bir bağlayıcılığının olmayışını gösteriyor. Ayrıca karşılıksız çekin suç olmaktan çıkarılması ve insanların kısa süreli düşünerek tefecilerin eline düşmesi de dosya artışındaki önemli hususlar arasında yer alıyor. İcralık ev ve arabaları takip edip; insanların zor anlarından faydalanarak, daha ucuza alım yapan ve yetmezmiş gibi bunu meslek haline getirenler ise toplumda varlığını sürdürüyor.
ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİLERİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Konya’da avukatlık yapan Recep Söyler, haciz meselesinin çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti. Gelir dağılımında yaşanan adaletsizliklerin, gün geçtikçe yaygınlaştığını ve sorunların kronik hale geldiğini söyleyen Söyler, "Haciz meselesi çocuklara psikolojik anlamda zarar veriyor. Bu meselenin çözüme kavuşturulması gerekiyor. Yasa bununla ilgili değişiklikler yaptı ama biraz yetersiz kaldığını düşünüyorum. El eşyalarının hacizciyle İlgili sınırlamalar getirildi. Yani evin içinde zorunlu olan eşyaları haciz edemezsiniz. Buna bütün icra avukatları riayet ediyorlar” dedi.
TÜM DÜNYADA HACİZ SİSTEMİ UYGULANIYOR
Haczin sadece Türkiye’de yaşanan bir uygulama olmadığını ifade eden Av. Söyler, “Tüm dünyada bu sistem kullanılıyor. Alternatif çözümleri düşündüğümüzde sorunlar yaşayabiliyoruz. Mesela icralık ailenin evine gidildiğinde yedek olan eşyası haciz edilir. Bu düzenleme Türkiye’de çok iyi sonuçlara yol açtı. Eskiden bunlar böyle değildi. Her eşya neredeyse haciz edilirdi. Bu yasanın girmesiyle insanların biraz daha rahatlaması söz konusu oldu. Öte yandan suiistimal kısmı da elbette var. Ama çocukların psikolojisini düşünülmesi ve bu meselenin üzerinde durulması kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
DOSYA SAYISI HIZLA ARTIYOR
İcralık dosyaların sayısının her geçen gün sayısının arttığını dile getiren Av. Recep Söyler, vatandaşın zor duruma girdiğini açıkladı. Söyler, "İcra meselesini kaldıramamalarının sebebi vatandaşın parasını veya altınını banka hesaplarına aktarmamasıdır. Elinde tutuyor. İcraya gidilmesinin en büyük etkeni altın veya para bulunursa eşyaya dokunulmaz diye yapılıyor. Elbette bunun da doğruluğunu tartışabiliriz. Şimdi sorabilirsiniz ‘Parası olan borcunu öder’ bazı vatandaşlarımız parası olmasına rağmen suiistimal ederek ödemiyorlar bunu bizler yaşadık. Elbette herkes bu şekilde değil. Bu sefer güven kaybı yaşanıyor ama bunun suiistimal edilmesi gerçekten önü çok açık. Kimisi gerçekten borcunu ödeyemediği için, parası olmadığı için borcunu ödeyemiyor. Kimi vatandaşımız ise ödemediği borcunu alışkanlık haline getiriyor. Yani biz böylesiyle de karşılaştık. Bu tür meselelerin sonu gelmesi gerekiyor. Vatandaşın zor duruma girmesini kimse istemez. İcralık dosyalıların sayısı her geçen gün artıyor. Elbette Türkiye’de yaşam standartlarının düzeltilmesi gerekiyor. İcralık dosyalarının önünün ancak ekonominin düzelmesiyle olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
ALİ GÖZEN