İç Huzurun Anahtarı: Tevekkül ve Allah'a güven

Dr. Aziz Armutlu

Tevekkül, İslam'ın temel kavramlarından biridir ve Allah'a olan güven ve teslimiyeti ifade eder. Tevekkül, kişinin tüm çabalarını gösterdikten sonra sonuçları Allah'a bırakma ve O'na güvenme anlayışını ifade eder. Tevekkül, sadece kaderi kabul etmek değil, aynı zamanda kişinin elinden geleni yaptıktan sonra Allah'a güvenmektir. İslam’da tevekkül, Allah’a güvenmenin ve O’na teslim olmanın özüdür. Tevekkül, hem bireysel hem de toplumsal yaşamda huzur ve denge sağlamanın temel yollarından biridir.
Kur’an-ı Kerim’de tevekkülün önemi birçok ayette vurgulanmıştır. Bunlardan biri, “Ve kim Allah'a tevekkül ederse, O ona yeter” (Talak Suresi, 65:3) ayetidir. Bu ayet, Allah’a güvenmenin ve O'na teslim olmanın kişiyi tüm zorluklardan koruyacak ve ona yeterli olacak bir destek sağlayacağını müjdeler. Ali İmran Suresi 159. ayette Allah(cc) şöyle buyurmaktadır: "İş konusunda onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever." Bu ayet, Allah’ın tevekkül eden kullarını sevdiğini belirtir, bu da müminlerin tevekkül etmeye yöneltilmelerini sağlamaktadır.
Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse Allah’a güvenip O’na tevekkül ederse, ona O yeter.” (Tirmizi) Bu hadis, tevekkülün, kişinin Allah’a olan güvenini ve O'na olan teslimiyetini ifade ettiğini ve bu güvenin sonuç olarak kişinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir destek sağlayacağını vurgulamaktadır. "Siz Allah’a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz, kuşların rızıklandırıldığı gibi rızıklandırılırdınız. Onlar sabahleyin kursakları boş olarak çıkarlar, akşamleyin dolu olarak dönerler." (Tirmizî, Zühd, 33). Bu hadis, tevekkülün rızık konusunda Allah’a güvenmeyi içerdiğini anlatmaktadır.
Tevekkül, sadece dini bir kavram değil, aynı zamanda sosyal ve bireysel yaşamda da önemli bir yere sahiptir. Hz. Mevlana “Her şeyin bir hikmeti var, tevekkül et ve sabret” demiştir. Bu söz, tevekkülün sabır ve hikmetle birleştirildiğinde kişinin hayatında derin bir anlam bulacağını ifade etmektedir.
Ayrıca konuyla ilgili olarak Sadi Şirazi'nin “Tevekkül, en zor anlarda bile kalpten kalbe bir köprü kurmaktır” sözü, tevekkülün zor anlarda bile ruhsal bir destek ve umut kaynağı olacağını anlatmaktadır. İmam Gazali, tevekkül hakkında şöyle der: "Tevekkül, sebepleri kullanmayı terk etmek değil, sebeplere başvurduktan sonra Allah'a tam bir güven duymaktır." Bu söz, tevekkülün aktif bir çaba ve Allah'a güveni bir arada barındırdığını açıklamaktadır.
Tevekkül, aynı zamanda psikolojik sağlığı da olumlu etkilemektedir. Stres ve kaygı, modern insanın en büyük sorunlarından biridir. Tevekkül, bu sorunlarla başa çıkmada önemli bir rol oynamaktadır. İnsanlar, kontrol edemedikleri şeyler için endişelenmek yerine, tevekkül ederek Allah’a güvenmeyi öğrenirler. Bu anlayış kişinin içsel huzurunu ve mutluluğunu artırmaktadır.
Tevekkül, İslam’da Allah’a güvenmenin ve teslim olmanın bir ifadesidir. Tevekkül, insanın zorluklar karşısında güç bulmasını sağlayan ve Allah’a olan güvenini pekiştiren bir inanç ve davranış biçimidir. İnsanlar, günlük hayatlarında birçok zorluk ve belirsizlikle karşı karşıya kalırlar. Bu durumlarda tevekkül, kişiye iç huzuru ve sükûnet sağlar. Zira tevekkül eden kişi bilir ki, elinden geleni yaptıktan sonra gerisini Allah'a bırakmak en doğrusudur. Bu durum kişinin stres ve kaygı seviyesini azaltır ve daha sağlıklı bir yaşam sürmesine katkıda bulunur.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.