Kanuni Sultan Süleyman Devri
“Şeyhülislam ve Müftilenam” -9-
Kemal Paşazade İbn-i Kemal Ahmed Şemsüddin Efendi, Kanuni Süleyman devrinin en büyük simalarındandır. Edirne’de doğmuştur. Kemal Paşazade Süleyman Bey’in oğludur. (İbn-i Kemal) unvanıyla meşhurdur.
İbn-i Kemal, gençliğini tahsil-i marifetle / ilim ve irfanı tahsil etmekle geçirdi. Babası ümeradan (*) olduğu için kendi de ümera yoluna dâhil oldu.
II. Bayezid zamanında birçok seferlerde bulundu. Askerlikte büyük bir dirayet gösterdi. Bir gün, otuz akçe ile Filibe müderrisi olan Molla Lütfi’nin Evrenos Zade Ahmed Bey’e takdim ettiğini görünce ulema zümresinin / sınıfının ümeraya ne derece üstünlük sağladığını anladı. O tarihten itibaren ulema zümresine dâhil olmaya karar verdi.
O sene seferden dönüşünde derhal meslek değiştirdi. Hatip zade’den ve devrinin sair ulemasından ilimleri tahsil etmeye muvaffak oldu. Edirne’de Taşlık ve Halep Medreseleri’yle Üç Şerefeli Cami’e, Üsküp’te İshak Paşa Medresesi’ne müderris oldu. Bir müddet sonra Edirne Kadılığı’na, Anadolu Kazaskerliği’ne yükseldi (h.922). Üç sene sonra azledildi.
Bununla beraber Yavuz Sultan Selim zamanında şanı ve şöhreti yine ufukları tutmuş, her tarafa yayılmıştır. Sultan Selim’in bütün seferlerinde bulundu. Mısır seferinde kahraman Selim’in yanından ayrılmadı.
Seferden dönüşünde atının çamurları Yavuz’un elbisesine konduğu zaman, Sultan Selim, ulema ayağından sıçrayan çamurun medar-ı zinet (süse vesile ) ve badi-i mefharet (iftihara sebep) olacağını beyan ederek çamurlu elbisesinin vefatından sonra sandukası üzerine konulmasını vasiyet etmiş, İbn-i Kemal fazilet derecesini bir kat daha yükseltmişti.
İbn-i Kemal, Kanuni Süleyman devrinde güzel nam ve şöhretin uç kemaline ulaşmış oldu. 932 ‘de “Müftilenam” memuriyetine atandı. Şer’i meseleleri hal ve hükme bağlamada gösterdiği iktidardan dolayı “Müftissegaleyn” (**) unvanıyla meşhur oldu.
Vefatında İstanbul haricinde Mahmud Çelebi zaviyesine defnedildi. Vefatına tarih, (ebced hesabına göre, şu şekilde tarih düşürülmüştür:) “İrtihali el-ulum bil-Kemal 940” dır. Fetva müddeti / görev süresi sekiz senedir
İbn-i Kemal, Osmanlı ulemasının en büyüklerindendir. Âlim, fazıl / erdemli, şair ve müverrihtir.(***)
Eserlerinin tamamı iki yüze yakındır. Başlıca eserleri. Dekayık’ ıl- Hakayık, Yusuf ve Züleyha, İdrisî Bitlisi’nin Heşt Behişt Tercümesi, Tağyir ve Tengih, Islahu Mefatih, Keşafe Natemam Berhaşiye, Şerh u Mefatih, Mühimmat, Mühitulluğa ve Osmanlı Tarihi.
Eserlerinin en meşhuru Yavuz Sultan Selim’in vefatına yazdığı mersiye’dir.
………………
* Ümera, emîrin cemisi, manası, emirler, beyler, ask. Binbaşı, yarbay, albay rütbelerinde bulunan fermanlı subaylar. (Bu rütbelerin altında bulunanlara: “zab’tan,” üstündekilere: “erkân” denirdi) Emir-ül ümera: Beylerbeyilerin lakabı (Tanzimat’tan önce), (Tanzimat’tan sonra ıstabl-i âmire ile mir-miranların arasında sivil rütbe olup unvanı: “izzetlü Paşa”dır). Osmanlıca - Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ferit Develioğlu
** “Müftissegaleyn,” cin ve insin müftüsü. Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “Ey insan ve cin! Sizin de hesabınızı ele alacağız.”
“Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz.”
“Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin, gidin. Ama Allah’ın verdiği bir güç olmadan geçemezsiniz.” (Rahman: 31.32.33)
Müverrih, aslı müerrihtir. Tarih yazan, ebced hesabına göre manzum olarak tarih düşüren kimsedir.
Kaynaklar
İlmiye Salnamesi, S: 346
“Şeyhülislam ve Müftilenam” -9-
Kemal Paşazade İbn-i Kemal Ahmed Şemsüddin Efendi, Kanuni Süleyman devrinin en büyük simalarındandır. Edirne’de doğmuştur. Kemal Paşazade Süleyman Bey’in oğludur. (İbn-i Kemal) unvanıyla meşhurdur.
İbn-i Kemal, gençliğini tahsil-i marifetle / ilim ve irfanı tahsil etmekle geçirdi. Babası ümeradan (*) olduğu için kendi de ümera yoluna dâhil oldu.
II. Bayezid zamanında birçok seferlerde bulundu. Askerlikte büyük bir dirayet gösterdi. Bir gün, otuz akçe ile Filibe müderrisi olan Molla Lütfi’nin Evrenos Zade Ahmed Bey’e takdim ettiğini görünce ulema zümresinin / sınıfının ümeraya ne derece üstünlük sağladığını anladı. O tarihten itibaren ulema zümresine dâhil olmaya karar verdi.
O sene seferden dönüşünde derhal meslek değiştirdi. Hatip zade’den ve devrinin sair ulemasından ilimleri tahsil etmeye muvaffak oldu. Edirne’de Taşlık ve Halep Medreseleri’yle Üç Şerefeli Cami’e, Üsküp’te İshak Paşa Medresesi’ne müderris oldu. Bir müddet sonra Edirne Kadılığı’na, Anadolu Kazaskerliği’ne yükseldi (h.922). Üç sene sonra azledildi.
Bununla beraber Yavuz Sultan Selim zamanında şanı ve şöhreti yine ufukları tutmuş, her tarafa yayılmıştır. Sultan Selim’in bütün seferlerinde bulundu. Mısır seferinde kahraman Selim’in yanından ayrılmadı.
Seferden dönüşünde atının çamurları Yavuz’un elbisesine konduğu zaman, Sultan Selim, ulema ayağından sıçrayan çamurun medar-ı zinet (süse vesile ) ve badi-i mefharet (iftihara sebep) olacağını beyan ederek çamurlu elbisesinin vefatından sonra sandukası üzerine konulmasını vasiyet etmiş, İbn-i Kemal fazilet derecesini bir kat daha yükseltmişti.
İbn-i Kemal, Kanuni Süleyman devrinde güzel nam ve şöhretin uç kemaline ulaşmış oldu. 932 ‘de “Müftilenam” memuriyetine atandı. Şer’i meseleleri hal ve hükme bağlamada gösterdiği iktidardan dolayı “Müftissegaleyn” (**) unvanıyla meşhur oldu.
Vefatında İstanbul haricinde Mahmud Çelebi zaviyesine defnedildi. Vefatına tarih, (ebced hesabına göre, şu şekilde tarih düşürülmüştür:) “İrtihali el-ulum bil-Kemal 940” dır. Fetva müddeti / görev süresi sekiz senedir
İbn-i Kemal, Osmanlı ulemasının en büyüklerindendir. Âlim, fazıl / erdemli, şair ve müverrihtir.(***)
Eserlerinin tamamı iki yüze yakındır. Başlıca eserleri. Dekayık’ ıl- Hakayık, Yusuf ve Züleyha, İdrisî Bitlisi’nin Heşt Behişt Tercümesi, Tağyir ve Tengih, Islahu Mefatih, Keşafe Natemam Berhaşiye, Şerh u Mefatih, Mühimmat, Mühitulluğa ve Osmanlı Tarihi.
Eserlerinin en meşhuru Yavuz Sultan Selim’in vefatına yazdığı mersiye’dir.
………………
* Ümera, emîrin cemisi, manası, emirler, beyler, ask. Binbaşı, yarbay, albay rütbelerinde bulunan fermanlı subaylar. (Bu rütbelerin altında bulunanlara: “zab’tan,” üstündekilere: “erkân” denirdi) Emir-ül ümera: Beylerbeyilerin lakabı (Tanzimat’tan önce), (Tanzimat’tan sonra ıstabl-i âmire ile mir-miranların arasında sivil rütbe olup unvanı: “izzetlü Paşa”dır). Osmanlıca - Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ferit Develioğlu
** “Müftissegaleyn,” cin ve insin müftüsü. Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “Ey insan ve cin! Sizin de hesabınızı ele alacağız.”
“Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz.”
“Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin, gidin. Ama Allah’ın verdiği bir güç olmadan geçemezsiniz.” (Rahman: 31.32.33)
Müverrih, aslı müerrihtir. Tarih yazan, ebced hesabına göre manzum olarak tarih düşüren kimsedir.
Kaynaklar
İlmiye Salnamesi, S: 346