Milli Gazete Yazarı Bilali Yıldırım, Hz. Mevlana'yı anma etkinlikleri hakkında eleştirilerde bulundu. Konya'nın İslam yapısı içerisinde her zaman özel bir durumu olduğunu ifade eden Yıldırım, Hz. Mevlana'nın köşeleri törpüleyen bir mübarek olduğunu belirtti. Her konuda olduğu gibi Hz. Mevlana konusunda da bazı yanlış anlamaların olduğunu belirten Yıldırım, “İnsan olarak biz bazı şeyleri anlamak istediğimiz gibi anlıyoruz. Hz. Mevlana büyük bir zattır. Onların nasıl bir hayat yaşadığını, nasıl bir rabıta yaptıklarını çok önemsemiyoruz. Her şeyi tanımlamaya çalışıyoruz. Durum böyle olunca şekilcilik sırf tanım olsun diye kaçınılmaz oluyor. Biz insanız. Bizimde bir sınırımız var. Her şeyi tanımlamak gerekli ve mümkün değildir. Hz. Mevlana ile Şems arasındaki irtibatı tanımlamak zorunda değiliz. Tanımlayınca hem tanım tam olmuyor hem de içeriği bozuyoruz. Yani başını eğip aşk ile dönen bir Mevlana'dan bugün ritüele gelmiş bir sema duruyor önümüzde. İşin elbette ticari kısmı da oluyor” dedi.
ABİ İLE KARDEŞ KONUŞAMAZ OLDU
“Kutlu Doğum Haftası sadece Diyanet tarafından ve bazı vakıflar tarafından kutlanırken, Şeb-i Arus'u bu kadar geniş kapsamlı kullanıyor olmamız bana sıkıntılı geliyor” diyen Yıldırım, şunları söyledi: “Kur'an-ı Kerim üç veya beş dile çevrilmişken, Mesnevi'nin daha fazla dile çevrilmesi sıkıntılı geliyor bana. Meal Kur'an-ı Kerim'i çok anlatan bir şey değildir. Ama yüce Allah'ın vaadi vardır. Sen öğrenmeye çalışırsan ben sana bilmediğini öğretirim diyor. O yüzden önemseriz biz. Biz şekilci değiliz. Mevlana'nın o büyük gönüllülüğüne ihtiyacımız var. Ne için ihtiyacımız var. Adım adım hoşgörüsüne ihtiyacımız var. Abi ile kardeş konuşamaz oldu. İşin içinden çıkılmıyor. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz. 140 karaktere sığınıyor öğreneceğimiz haber. O da sadece başlığını okuyabiliyoruz. 3 dakika da bir gündem değişiyor. Bizim aramızda kaybettiğimiz o muhabbeti yeniden bulabilmemiz lazım. Mevlana bunun için en güzel örnektir. Bazı şeylerin bu kadar şekil alması beni rahatsız ediyor. Tabi ki bu Hz. Mevlana'nın duruşuna, hissine, sözüne bir kıymetsizlik vermez. Bozarsak biz bozarız. Ayıp bizimdir. En azından ben insanların içinde soru sormayı bilen yanlarını öldürmemelerini isterim. Şeb-i Arus törenlerine bakınca içinde Kur'an ve sünnete uymayan çoğu şey görmek mümkün. Biz üzüleceğiz ve Hz. Mevlana'nın da kemikleri sızlayacaktır” şeklinde konuştu.
EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com