Hz. Mevlâna Vuslat ve Anısının Nostaljisi

Ahmet Güldağ
Konya, Hz. Mevlâna’nın vuslata ulaştığı güne doğru onu bilen ve sevenlerin gelişleri ile dolup coşuyor.
Bu gelişler, onun büyük bir mutasarrıf, Allah tutkunluğu ve insanlar için dostluğu aşılamasının anılması yanında. Yine onun Konya’ya bahşettiği bu gün turizm dediğimiz bu gelişler de ekonomiye yaptığı faydası ibrete değer.
Onun Vuslat gününde anımı, daha çok ellili yıllarda önem verilmiştir.
Her ne kadar gençliğim de gittiğim bu günkü Ordu evi giriş kapısı yanındaki yıkılan Halkevi’nde ilk defa Rahmetli Prof. Dr. Nafiz Uzluk tarafından Şeb-î Arus yani Hz. Mevlâna’nın vuslata erdiği düğün günü yıldönümü dolayısıyla yaptığı toplantıda bulunmuş olsak da.
Esas başlangıç 1953 de, şimdi Alaeddin Keykubat salonu olan bina önünde yakılıp mafiş olan Balkanların en güzel tiyatro binası niteliğini taşıyan Belediye Halk sineması sahnesinde olmuştu.
O gün hâlâ gözlerimin önünden gitmez. Sinema günü haricinde toplantılara katılmayan halk binleri içeri alan Sinema binasını doldurmuştu akşamleyin.
Sahnede Konya Belediyesi ileri gelenleri, Pakistan elçiliği ilgilileri yanında bilhassa kendisini Mevlâna’nın hayatını araştırma yanında onu yayınlamada ileri gelenlerden Alman Bayan Prof. Dr. Anna Maried Schimmel de bulunduğu bir masa etrafını çevrelemişlerdi.
Söz alanlar sırası ile Mevlâna’nın hayatı ve eserleri yanında yaşamını anlatırken insanlara dostluğu aşılamasını vurgulamakta idiler.
Söz sırası Alman Bayan Prof. Dr. Anna Maried Schimmel’le gelmişti.
Hayret edilecek şekilde Türkçeyi bir Türk’den bile iyi derecede konuşarak sunması üzerine. İzleyenler kendilerini tutamayıp alkışa boğarlarken…
Prof. Dr. Anna Maried Schimmel birden iki ellerini havaya kaldırarak alkışları sustururken “ Durun durun… Bu gün vuslat düğün günüdür. Alkış günü değildir. Alkışlamakla Mevlâna’yı incitirsiniz” demişti ama…
Yıllardır seyircilere alkış tahrikini uyandıran siyasi konuşmacılar ve verilen konser sonucu salonlarımızı alkışlara boğanlar…
Birde dervişlerin sahneye girişlerindeki karşılarında bulunan kırmızı Post seviyesinde eğilerek selam vermelerini bile kendilerine sayan seyircilerin(!) alkışa boğması. Mevlâna’yı ne kadar incitmektedir ayrı mesele…
Konuşmalar sonunda ney üfleyene uyarak bir Semâzenin dönüşü izlenmişti.
Bu dönüş bendenize, beş yaşımdan itibaren 1940lı yıllara kadar gördüğüm bir amcanın dönüşünü getirmişti göz önüne belleğim.
Rahmetli babamın öğretmenlik yaptığı Konya-Hadim-Gaziler köyünde oturan bu âmâ amca yıllar evveli Müze’de dervişlik yaparken, kapanınca ağlamaktan gözleri göremez olan dervişlerdendi.
Bu anma günü sonrası yapılan Vuslat günleri Şimdiki Vakıf iş hanının sol köşesinde ki Belediye Düğün salonunda, daha sonra sırası ile bu günkü Konya Devlet Tiyatrosu salonu, kapalı spor salonu ve Yüzüncü Yıl Spor salonlarının potaları altında devam etmişti.
1959 Yıllarında Eski Senatörümüz ve değerli yazar ve şairimiz Kimya Müh. Sayın Feyzi Halıcı tarafından kurularak geliştirilen Konya Turizm Cemiyeti ele almıştı.
Esas ve kendini Mevleviliğe veren yaşlı dervişleri toplayarak onların ücret almadan yaptıkları Semâ bambaşka idi.
Ne güzeldi o içtenlik vuslatı gecesini içinde duyup semâ’dan aldığını toprağa verirken parmaklarının ucunda dönüşleri!..
İnsan izlerken bile huşu içine girmekte iken birde Rahmetli Kani Karacanın davudi sesiyle okuduğu ilahi ve Kur’an…
Eski Kapalı spor salonunda üç gün yapılan törenlere TSMM Cemiyeti Konya şubesi Başkanı iken Ankara, Kırıkkale, Denizli, Kayseri ve İstanbul şubeleri üyelerini davetle yirmişer kişilerin salonu doldurduğu günler…
Gelenler çoğunluk olmaya başlayınca işi gelir teminine vurulması ile…
O Mevleviliğe bağlı semazenlerin ücretli olunca terkleri yerlerine gelenlerin…
Halen olduğu gibi semâ yapıyorum derken iki elleri de havada başları dik sema yapmalarını izlemeye mecbur kalışlarımız.
Konya turizm Cemiyetinin elinden alan bakanlık ve Konya belediyesinin devam ettirdiği günlerde başlayan siyasi otoriterlerin nutukları ile konser dinletilmeler yanında zamanın cumhur başkanına ne için anlaşılamayan ama pohpoh olabilen plaket verilmeleri…
İnsanı bir daha gitmemesine sevk ederken yüzüncü yıl spor salonu doldurulamayınca yeni tedbirler değişiklikler içinde olmalar…
Konyalıların yıllarca “Hâlâ potalar altında mı yapacağız” sızlanmalarına aldırış edilmeyip yirmi yıl temellerinde ot biten Kültür Merkezi için Kulakları çınlasın çalışkan Vali’lerimizden Sayın Ahmet Kayhan’ın Başbakana duyurması sonucu…
Başbakanın bizzat verdiği emirlerle bu günkü Mevlâna Kültür Merkezinin açılışı ve hayli izleyicinin istifade edebilmesi…
İşte Şeb-î Arus düğün günü anısı için yapılanları bir nostaljisini eksiği ile sundum sizlere.
Allah müsaade eder, yetkililer izin verirse izlemek istediğim Törenlerin son günü yani Vuslat Düğün gününde ki oluşumları da sunarım inşallah sizlere
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.