Efendim şu mübârek Şaban ayında O’nu yazmak O insan mübâreğini satırlarımıza misâfir etmek bizim için ne büyük şeref! O aleyhissalâtu vesselam ile olalım O’nun muhabbetiyle dolalım diliyoruz.
Hazreti Kur’an’dan O’nu okumaya ne dersiniz?
HZ. PEYGAMBER ALEYHİSSELAM İBRÂHİM PEYGAMBERİN DUÂSIYDI:
“Kâbe’yi, insanlar için toplanma ve güven yeri kılmıştık. İbrâhim'in makâmını namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyâret edenler, kendini ibâdete verenler, rüku ve secde edenler için temiz tutun, diye İbrâhim ve İsmâil'e ahd verdik. İbrâhim: ‘Rabbim! Burasını emin bir şehir kıl, halkından, Allâh'a ve âhiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır’, demişti. Allah’da: ‘İnkar edeni de az bir müddet geçindirir, sonra da onu ateşin azabına uğramak zorunda bırakırım, ne kötü sonuç’ buyurmuştu. İbrâhim ve İsmâil, Kâbe’nin temellerini yükseltiyordu: ‘Rabbimiz! Yaptığımızı kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen hem işitir hem bilirsin’ ‘Rabbimiz! İkimizi Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olanlardan bir ümmet yetiştir. Bize ibâdet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin.’ ‘Rabbimiz! İçlerinden onlara Senin âyetlerini okuyan, Kitabı ve hikmeti öğreten, onları her kötülükten arıtan bir peygamber gönder. Doğrusu güçlü ve Hâkim olan ancak Sensin." (Bakara, 125-129)
HZ. MUSÂ ALEYHİSSELAM PEYGAMBERİMİZİN GELECEĞİNİ HABER VERİYOR :
“Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; O, onlara mârufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.” (A’raf, 157)
HZ. İSÂ ALEYHİSSELAM’DA PEYGAMBERİMİZİN GELECEĞİNİ HABER VERİYOR :
“Hani Meryem oğlu İsâ’da: ‘Ey İsraâiloğulları, gerçekten ben, sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi ‘Ahmed" olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim’ demişti. Fakat O, onlara apaçık belgelerle gelince: ‘Bu, açıkça bir büyüdür’, dediler. (Saff, 6)
O HZ. ALLÂH’IN HAK ELÇİSİDİR :
“Muhammed Allâh'ın elçisidir. Onun berâberinde bulunanlar, inkarcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükua varırken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. İşte bu, onların Tevrat'ta anlatılan vasıflarıdır. İncil'de de şöyle vasıflandırılmışlardı: Filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler. Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendirmekle inkarcıları öfkelendirir. Allah, inanıp yararlı işler işleyenlere, bağışlama ve büyük ecir vaat etmiştir.” (Fetih, 29)
Şefaat niyâzıyla…