Birlik, beraberlik ve el ele verilerek kötü günlerin atlatılacağını vurgulayan Başaran, “Unutmayalım ki hepimiz aynı gemideyiz. Bilindiği üzere ülke ekonomisi zor günler geçirmektedir. Özellikle küresel ekonomide yaşanan gelişmeler, Türkiye ekonomisi oluşturan üretici, tüketici, ihracatçı, ithalatçı birçok kesimi olumsuz olarak etkilemiştir. Son dönemde yüksek seyreden döviz kuru, faiz oranı, enflasyon gibi veriler iş dünyası için fazladan yük getirmiştir. Ancak gelinen noktada sadece oturup döviz kuru takip ederek ya da mevcut tablonun vahametini tartışarak bu buhranlı günleri atlatmanın çok mümkün olmayacağından eminiz. Dolayısıyla öncelikle hükümet, bankacılık sektörü ve iş dünyasının taşın altına elini koyması gerektiğini kanaatindeyiz” diye konuştu.
“Öncelikle Merkez Bankası’nın yol haritası ile ilgili bir açıklama yapması gerektiği kanaatindeyiz” diyen Başaran, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ardından özellikle başta kamu bankaları olmak üzere tüm bankaların esnafın döviz cinsinden olan borçlarının TL’ye çevrilmesi gerektiğini ya da en azından döviz borçları ile ilgili döviz kurunu sabitlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son günlerde özellikle çokça dile getirilmeye başlayan özel bankaların kambiyo işlemleri yapmaması dedikodusu ile ilgili de hükümet kanadından ve Merkez Bankası’ndan bu dedikoduların asılsız olduğuna dahi bir açıklama yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle iş dünyasına düşen önemli bir görev söz konusu. Son günlerde sıkça dile getirilen çeşitli firmalar ve kişilerle ilgili olumsuz dedikoduların bir an evvel sonlandırılmasını, herkesin işine odaklanmasını ve bu olumsuzluktan çıkma ile ilgili en kısa zamanda somut adımlar atılmasını temenni ediyoruz. Unutmamalıyız ki çukurdan çıkmak için önce kazmaktan vazgeçmeliyiz.”