Hüda-par: Kobani Olaylarında Öldürülenlerle İlgili Tek Bir Tutuklama Yok

Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 6-8 Ekim olaylarında öldürülenlerle ilgili tek bir tutuklamanın bile olmadığını söyledi. Yapıcıoğlu, “Partililerimize, binalarımıza, üyelerimizin ev ve işyerleri ile...

Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 6-8 Ekim olaylarında öldürülenlerle ilgili tek bir tutuklamanın bile olmadığını söyledi. Yapıcıoğlu, “Partililerimize, binalarımıza, üyelerimizin ev ve işyerleri ile derneklerimize yapılan saldırılarla ilgili bu güne kadar tek bir tutuklama olmadı.” dedi. Yapıcıoğlu, Kurban eti dağıtırken öldürülen lise öğrencisi Yasin Börü ve arkadaşlarının da faillerinin hala yakalanmadığını dile getiren Yapıcıoğlu, “Bizim arkadaşlarımıza yönelik ölümle sonuçlanan olaylarla ilgili tutuklanan tekbir kişi yoktur. Arkadaşlarımızın işyerlerine ve parti binalarına yapılan saldırılarla ilgili yakalanan bir kişinin varlığına dahi bin bilgi elimizde yoktur.” ifadelerini kullandı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, partisinin Diyarbakır il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Kendilerine yönelik gerçekleştirilen saldırılarla ilgili adliyeye gidip suç duyurusunda bulunmaya gerek olmadığı düşüncesinde olduklarını anlatan Yapıcıoğlu, “Çünkü yaşananların büyük çoğunluğu kameralar tarafından kaydedildi. Hükümet yetkilileri tarafından beyan edildi. Valilik tarafından yapılan açıklama suçun itirafı niteliğindeydi. 10’dan fazla kişinin öldürüldüğünü açıkladıktan sonra bunların hiçbirinin polis ya da asker kurşunuyla ölmemesini çok büyük bir başarıymış gibi çok doğru bir şeymiş gibi sevinerek söylediler.” diye konuştu.

“HÜKÜMET KENDİ SORUMLULUĞUNDAN KURTULAMAZ”

Hükümetin sorumluluktan kurtulamayacağını anlatan Yapıcıoğlu, “Olaylarda vatandaş birbirini kırsın geçirsin, birbirini katletsin, hatta cesetler saatlerce sokakta kalsın, yaralanan insanlar hastanelere götürülmesin, kan kaybından ölsünler ve idari makamları işgal edenler, ili yönetenlerin de bundan kendilerine olumlu bir pay çıkarsınlar, bu kabul edilecek bir şey değil. Hükümet işi paralel yapılara havale ederek kendi sorumluluklarından kurtulamazlar. Burada tepeden tırnağı halkın can ve mal güvenliğini korumakla görevli idari makamlarda bulunan herkesin ciddi anlamda sorumluluğu vardır.” ifadelerini kullandı.

“HDP’LİLER BU DİLİ TERK ETMELİ”

HDP ile görüşülüp görüşülmediği sorusu üzerine Yapıcıoğlu, “Olaylardan hemen sonra bazı arabulucular oldu. Kendi sorumluluklarını kabul etmemeleri ve bunu belirtmemeleri halinde görüşmeyi kabul etmeyeceğimizi belirttik. Hatip Dicle şahsi olarak olayların doğru olmadığını belirttiği için arkadaşlarımız onunla görüşmede bulundular. Ancak bu görüşmeden bir gün sonra Karlıova’da bir arkadaşımız evinin önünde öldürüldü. 21 Ekim’deki menfur olay meydana geldikten sonra görüşme de son bulmuştur. HDP karar organları toplandığında partimize hakaret anlamına gelen cümleler kullanmaktadır. Bu dili terk etmeleri gerekir. Ekim ayı içinde bize 75 saldırı oldu. Daha önce de 110 saldırı oldu. Hepsini sayarsak 300’e yakın saldırı oldu. Bugüne pek çok kişinin arzuladığı şekilde tepki göstermedik. Bütün bunları toplumun huzuru için sükunetimizi muhafaza ettik. Karşı taraftan da benzer şeyleri beklemek en doğal hakkımızdır.” dedi.

“6 EKİM VE SONRASINDA YAŞANAN OLAYLAR FAİLİ MEÇHUL KALMAKTA”

Benzer olayların tekrar yaşanması tehlikesinin olduğunu anlatan Yapıcıoğlu, PKK ve bağlı kurumları kendilerine tabi ve teslim olmayanları düşman olarak tanımlamaya devam ettiğini iddia etti. 6 Ekim ve sonrasında kendilerine yönelik saldırıların da önceki olaylar gibi faili meçhul kaldığını anımsattı. Çözüm sürecine dair son birkaç günde sarf edilen olumlu cümlelere rağmen işlerin iyi gitmediğini, zeminin sağlam olmadığını ve her an yeni türbülanslar yaşanabileceğini düşündüklerini anlatan Yapıcıoğlu şunları söyledi: “Hem asırlık Kürt meselesinin çözülmesini hem de PKK’nın silah bırakmasını, çatışmaların sona ermesini HÜDA PAR olarak istiyor ve destekliyoruz. Ancak bu iki konunun birbirine karıştırılmasını istemiyoruz. İyimser olmak istiyoruz fakat gerçekçi de olmak zorundayız. Süreç boyunca yaşananlar hükûmetin Kürt meselesini çözmek için bir stratejisinin ve yol haritasının olmadığını göstermiştir. Kervan yolda düzülür mantığıyla hareket edilmektedir. Bu nedenle yaşanan her gelişmeden etkilenmeye açıktır. Yaşanan gel-git’lerin nedeni de budur. Hükümetin ve HDP’nin çözüm sürecine yükledikleri anlam ve bu süreçten beklentileri farklıdır. Bunun farkında oldukları halde tam bir mutabakat ile sürecin sağlam zeminde yürüdüğü kamuoyuna söylenebilmektedirler. Samimiyet ve şeffaflık yoktur.” CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri