Hoş Geldin Eylül

Zehra Özdemir

Hoş geldin Eylül! Hoş geldin yeni başlangıçlar, yeni telaşlar, hoş geldin kış hazırlıkları…

***

Eylül, seni nereye koysam yakışırsın; sen hayalimdeki kız bebeğin ismi, sen kalemim, sen ki mutfağımın bereketi, yüreğimin ferahı, kelimelerimin yönüsün.

***

Şairin şiirinde nakarat, yazarın unuttuğu kalemi sayfalar üzerinde oynatırken kaybolan mısraların ilham filizlerisin…

***

Her eylülün bir hikâyesi, bir anlamı vardır ve bu anlamda nice yorgunluklar, ümitler, müjdeler vardır. Savrulan yaprakların sarımsı renklerle örttüğü topraktır, serinliktir Eylül. Ve ressamın tuvaline yansıyan fırça izleri ve doyumsuz renklerin armonisidir.

***

Yaprakları dökülen ağaçların, tekrar baharda yeşereceği vaadi ile kışa hazırlığın alıştırmasıdır

Eylül berekettir, huzurdur. Bahçelerde renk cümbüşünün hasadı ve bir emekle, zahmetle gelen rahmettir.

***

Eylül hamaratlıktır, marifettir. İmecenin tekrar tekrar her evde yoğunluğuyla kışa hazırlık ve tecrübeli annelerden istenilen tariftir.

***

Rengarenk, çeşit çeşit aromalı reçeller, en doğalından katkısız salçalar, soslar, probiyotik turşular, kurutmalıklar ve adını yıllara yaymış çorbalık tarhanalardır… Ve her uğraşma bir terapidir, her biri emektir, vakittir, gelenektir ve hepsi birlikte bir eylül festivalidir.

***

Her emek biraz da ”senin için de hazırladım” bahanesidir. Çünkü verilen emekler paylaşmaya, tattırmaya ve ikramlara adanmıştır.

***

Hediyenin adıdır Eylül, el emeğini sevdiklerinizle paylaşmanın zevkiyle yemekten de üstün oluverir bizim için.

***

Serinliğinde ve sağlıklı yiyeceklerin hazırlığında, vicdan rahatlığıdır aile sofralarında.

Yapılan salçalar, feri azalmış güneşte olgunlaştırırken, iplere dizilmiş biberlerin kırmızısıyla, yeşiliyle rüzgarın kuvvetiyle yaptığı dansın çıkardığı ses melodisidir.

***

Eylül; bereketi ve dolaplardaki turşuların, sirkelerin sarımsak kokusunu hissetmektir.

Eylül sen; nice şairlerin şiirleri, yazarların özlemleri, ressamların resimlerisin.

***

Ve nihayet Eylül sen; annelerin el becerilerine ve nice hikayelere tanıklık eden bir ay değil, bir yıl, hatta bir ömürsün..