Horlama hastalığı

Op. Dr. Hakan Çetinkaya, "Horlama aile yaşamını ciddi şekilde tehdit eder. Horlayan kişi alay konusu olur. Ailenin diğer bireyleri için uykusuz gecelerin sorumlusu tutulur. Horlayan kişi istenilmeyen oda arkadaşı olur" dedi

Özel Büyükşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Çetinkaya, horlamanın nedenleri hakkında detaylı bilgi verdi. Ağız ve burun arasındaki hava yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçimindeki sese horlama denildiğini belirten Çetinkaya, "Dilin arkası, yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya çıkmaktadır. Horlayan biri aşağıdaki problemlerden en az birine sahiptir. Dil ve boğaz kasları gerginliği azalmıştır. Gevşek kaslar sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel olamaz. Bu olay alkol yada ilaç alarak gevşemiş birinin uykusunda kas kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. Bazı insanlarda uykunun derin fazında gevşemeye bağlı olarak yine horlama görülebilmektedir. Boğazdaki dokuların aşırı büyük olması. Büyük bademcik ve geniz eti çocuklarda en sık rastlanan horlama nedenidir. Şişman insanlarda kalın boyun dokusu sebep olarak gösterilir. Kist ve tümörlerde nadir olarak bu yolla horlama yapabilmektedir. Yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkık ve uzun olması boğaza doğru hava yolunu daraltır. Hava yoluna sarktığı için bir valv gibi horlamaya neden olur. Burun tıkanıklığına neden olan tüm problemler: Septum deviasyonu, konka hipertrofisi, polip, alerji, lokal enfeksiyonlar" diye konuştu.

İSTENİLMEYEN ODA ARKADAŞI OLUR

"Horlama ciddi bir sorun mudur" sorusunu yanıtlayan Çetinkaya, şu cevabı verdi: "Sosyal ve tıbbi olarak evet. Aile yaşamını ciddi bir şekilde tehdit eder. Horlayan kişi alay konusu olur. Ailenin diğer bireyleri için uykusuz gecelerin sorumlusu tutulur. Horlayan kişi tatil ve iş gezilerinde istenilmeyen oda arkadaşı olur. Kişinin kendine verdiği zarar daha büyüktür. Dinlenilmeden geçirilen geceler vardır. Aşırı horlayan kişilerde yüksek tansiyon horlamayan kişilere göre daha sık görülür. Horlamanın en ağır formu 'tıkayıcı tipte horlama hastalığıdır.' Uyku apnesi diye bilinen bu hastalıkta şiddetli horlama nefessiz kalınan bir dönemle kesilmektedir. Bu sırada solunum tam durmuştur. 10 saniyenin üzerindeki nefessiz kalma nöbetlerinin bir saat içinde 7 den fazla görülmesi yaşamı ciddi şekilde tehdit eder.

HORLAMANIN TEDAVİSİ MÜMKÜN

"Horlamanın bir çok tipi tedavi edilebilir" diyen Çetinkaya, önerilerini şöyle sıraladı: "İyi bir adale tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi seçilmeli. Horlayan kişiler uyku ilaçları, sakinleştirici ve antihistaminik denilen allerji ilaçlarını uykudan önce almamalı. Fazla kilolar mutlaka verilmelidir. Uykudan 3 saat önce ağır yemekten sakınmalı. Aşırı yorgunluktan sakınmalı. Uykuda yana yatmak tercih edilmeli. Yatağınızın başı daha yukarıda olmalı. Evde horlamayan kişilerin sizden önce uykuya geçmeleri için onlara süre tanıyın. Hekim tarafından uygulanacak tedaviler ise şunlardır; Öncelikle üst solunum yolarında darlık yapan veya tıkayan  sebepler tedavi edilmelidir. Burundaki et veya kemik yapılar ameliyatla düzeltilebilir. Damak veya küçük dildeki sarkmalar yine ameliyatla düzeltilebilir. Damak veya küçük dile uygulanabilecek ameliyatlar klasik yöntemlerin yanı sıra, laser ya da son yıllarda daha fazla kullanılan radyofrekans ile yapılabilir. Radyofrekans burundaki et büyümeleri için de kullanılabilir. Ameliyata uygun olmayan veya ameliyatla iyi sonuç alınamayan hastalarda kullanılan ve başarı yüzdesi çok yüksek olan bir yöntem de CPAP adı verilen bir cihazın kullanılmasıdır. Bu cihaz uyku sırasında takılan bir maske ile basınçlı hava solunmasını sağlar. Bu basınçlı hava ile solunum yollarının uyku sırasında daralması önlenmiş olur. Nerdeyse bütün hastalar bu cihazdan fayda görür. CPAP'ın dezavantajları, bir maske takılmak zorunda kalınması, çok pahalı olması, cihazın çıkardığı gürültünün hastayı rahatsız etmesi sayılabilir."

KERİM ATICI

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri