Hiç (Hiç Olmak) kendini değersiz hissetmek değildir.
Tam tersine içindeki zenginlikleri keşfedip, bedenli kimliğinin özüne göre bilgisinin hiçliğini fark etmektir. Bunu anlayan varlık küçüklüğünü anlar. Varlığın tekâmül seviyesine göre gösterdiği dirayet, özveri, sadakat gibi düşünceler artık onunla bir olmaya başlar.
Türkçede kullandığımız bu "hiç" kelimesi bir şeyin azlığını, önemsizliğini, değersizliğini ifade eder. Yokluğunu değildir.
Uzun zamandan beri yüzüklere karşı ilgim artmaya başladı internetten ve yüzük satan yerlerden araştırmaya başladım. Birçok firmanın tablolara ve yüzüklere hiç işaretli tararım yaptıkları gördüm ve aslında kendim olmak üzere çok az şey bildiğimin farkına vardım. Hiç tasavvufun köşe taşlarından biridir. Bazı insanlar sen bir hiçsin diye konuşarak ne söylediğini bilmiyor ve hiç kelimesi bambaşka bir anlam yüklüyor. Kimse kendini diğer insanlardan daha üstün görmesin; üstünlük takvadadır.
Daha fazla para, daha fazla güç ve maddi olarak mevcutta sahip olduklarından daha fazlasını isteme hali, insanın kendi farkında lığına varmadığının göstergesidir. Mutluluğu maddiyatta arıyoruz. İçinde bulunduğumuz ortamlar da, bizi bu yöne sürüklüyor.
Aslında gerçek mutluluk bizim içimizde, kafamızda oluşturduğumuz şekillerde ve duygularımızdadır. Mutluluğu yakalamak için ihtiyacımız olan ise kendi farkındalığımıza varmada.
Hz Mevlana ise hiçlik makamında olduğunu şöyle anlatmış. "Sen benim bu alemde ünümü duymadın mı hiç ? Ben bir hiçim, hiç!"
"Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen bir HİÇ ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl çömleği tutan dışındaki biçim değil içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir." Hz. Mevlana.
"Nasrettin Hoca'ya sormuşlar:
-Kimsin?
"Hiç" demiş Hoca, "Hiç kimseyim." Dudak büküp önemsemediklerini görünce, bu defa Hoca sormuş:
– Sen kimsin?
"Mutasarrıf" demiş adam kabara, kabara.
"Sonra ne olacaksın?" diye sormuş gene Nasrettin Hoca.
– Herhalde vali olurum.
– Daha sonra?
– Vezir
– Daha daha sonra ne olacaksın?
– Bir ihtimal sadrazam olabilirim.
– Peki, ondan sonra?"
Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş: "Hiç."
– Daha niye kabarıyorsun be adam! Ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: "Hiçlik makamında!"
Üç misafir habersiz gelir
Rızık, kader, ölüm; Allah rızkımızı helal kederimizi güzel ölümümüzü imanlı eylesin…