Konyaspor’a sadece para vermekle olmuyor.
Konya, sadece para vermekle bir şey olmadığını kaç kere gördü, kaç göre yaşadı.
Kombassan döneminde bunun en canlı örneğini yaşandı. Konyaspor’un bir eli yağda bir eli balda olmasına rağmen, sonuç hüsranla bitti.
Olmadı, maya tutmadı işte..
Tarihinin en paralı döneminde Konyaspor uçurumun eşiğinden döndü. Yani, her şeyin para olmadığı bilinmeli.
Bugün için de geçerli bu düşünce.
Konyaspor borçludur, Konyaspor sıkıntılıdır, Konyaspor ayağa kalkma mücadelesi vermektedir, oda doğrudur. Ama, bütün bunlar sadece ve sadece paraya dayalı sıkıntılar değildir.
Öncelik sadece borç ya da para değildir.
Anlayacağınız tek başına paralı yönetim çare değildir.
Paranın silah olduğunu biliyoruz. Ama, parayı akıllı kullanırsanız, doğru kullanırsanız, isabetli transferlere yatırırsanız, para bir silahtır. Bu saydıklarımın tersini yaparsanız, o silah elinizde patlayan bir bombaya dönüşür.
O zaman da hem kendiniz hem de hizmet etmeye çalıştığınız kurum paramparça olur. Benim anlatmak istediğim şu; Akıllı yöneticiler, sektörü kendi çıkarları için değil, kurumun çıkarları için kullanmalı.
Konyaspor’u yönetenlerin, yönetecek olanların yapacağı en büyük iyilik, ona balık vermek değildir, balık tutmasını öğretmektir. 13 Temmuz’da yapılacak kongrede de, bunlar gündeme gelmeli ve tartışılmalıdır. Dahası bu şehrin ileri gelenleri bu anlamda sorgulanmalıdır.
Bugün, hem mali olarak hem de sportif olarak dibe vurmuş, ayağa kalkmaya çalışan bir kulüple karşı karşıyayız. Kongrede hem tecrübelerini hem parasını, hem kulübün çıkarlarını hem de zamanını harcayacak insanlar göreve gelmeli. Ve en önemlisi de Konyaspor yöneticisi olmaktan heyecan duyacak, meseleye kendi işi gibi sahip çıkacak kişiler listeye alınmalı.
Mehmet Ali Kuntoğlu’nun yönetimi neden başarılı olamadı?
Çünkü, işin içine para, heyecan, zaman katmayan bir yönetici topluluğu oluştu da onun için. Mehmet Oktut ve Mehmet Köseoğlu, bir dönem de Ahmet Şan başkanlığındaki yönetimler neden başarılı oldu?
Çünkü, o zamanki yöneticiler Konyaspor yöneticiliğini gönülden, heyecan duyarak yapıyorlardı. Konyaspor’a belki çok balık vermediler, ama daha çok balık tutmasını öğretmekle uğraştılar. Özellikle Oktut ve Köseoğlu, kulübe gelir getirici yatırımların yapılması için insanüstü gayret gösterdiler.
Sonra bunlar gündem olmaktan çıktı. Konya’dan fersah fersah geride olan şehirlerin kulüpleri şirketleşmeye, holdingleşmeye giderken, Konyaspor küçük bir işletmeciden öteye gidemedi. Sonuçta da kulüp bugünlere geldi.
Şimdi en azından 13 Temmuz’da yapılacak kongrede bunlar konuşulsun, bunlar tartışılsın. Aksi takdirde bir sonraki kongreye bile gideceğini düşünmüyorum Konyaspor’un. Mevcut borç aşağı çekilmez, gelir getirici varyasyonlar yapılmazsa, bu işin içinden ne Belediye Başkanı, ne şehrin kanaat önderleri ne de Konyaspor’u sevenler çıkamaz.
***
Konyaspor’daki son gelişmeler, özellikle teknik adam sorunun çözülmüş olması iyiye işaret. En azından Konya ve Konyaspor’u yakından tanıyan, hırslı, çalışkan ve hedeflerinin peşinden koşan Hüsnü Özkara ile birliktelik önemli bir gelişme.
Hüsnü Hocanın hırslı yapısının istenilen transferlerin de yapılması ile birlikte takıma ve sonuca mutlaka yansıyacağını düşünüyorum. Hüsnü Özkara’nın Konyaspor için bir artı olduğunu söylemek mümkün. Ancak, hocanın arkasında durabilmek, oyuncuların akitlerini yerine getirebilmek çok daha büyük bir artı.
Bank Asya’yı tanıyan, bu ligin psikolojisi bilen Hüsnü Özkara ile Konyaspor’un küllerinden yeniden doğacağına inanıyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi, heyecanlı ve Konyaspor’u karşılıksız seven yöneticilerin işbaşına gelmesi şartı ile.
Kombassan döneminde bunun en canlı örneğini yaşandı. Konyaspor’un bir eli yağda bir eli balda olmasına rağmen, sonuç hüsranla bitti.
Olmadı, maya tutmadı işte..
Tarihinin en paralı döneminde Konyaspor uçurumun eşiğinden döndü. Yani, her şeyin para olmadığı bilinmeli.
Bugün için de geçerli bu düşünce.
Konyaspor borçludur, Konyaspor sıkıntılıdır, Konyaspor ayağa kalkma mücadelesi vermektedir, oda doğrudur. Ama, bütün bunlar sadece ve sadece paraya dayalı sıkıntılar değildir.
Öncelik sadece borç ya da para değildir.
Anlayacağınız tek başına paralı yönetim çare değildir.
Paranın silah olduğunu biliyoruz. Ama, parayı akıllı kullanırsanız, doğru kullanırsanız, isabetli transferlere yatırırsanız, para bir silahtır. Bu saydıklarımın tersini yaparsanız, o silah elinizde patlayan bir bombaya dönüşür.
O zaman da hem kendiniz hem de hizmet etmeye çalıştığınız kurum paramparça olur. Benim anlatmak istediğim şu; Akıllı yöneticiler, sektörü kendi çıkarları için değil, kurumun çıkarları için kullanmalı.
Konyaspor’u yönetenlerin, yönetecek olanların yapacağı en büyük iyilik, ona balık vermek değildir, balık tutmasını öğretmektir. 13 Temmuz’da yapılacak kongrede de, bunlar gündeme gelmeli ve tartışılmalıdır. Dahası bu şehrin ileri gelenleri bu anlamda sorgulanmalıdır.
Bugün, hem mali olarak hem de sportif olarak dibe vurmuş, ayağa kalkmaya çalışan bir kulüple karşı karşıyayız. Kongrede hem tecrübelerini hem parasını, hem kulübün çıkarlarını hem de zamanını harcayacak insanlar göreve gelmeli. Ve en önemlisi de Konyaspor yöneticisi olmaktan heyecan duyacak, meseleye kendi işi gibi sahip çıkacak kişiler listeye alınmalı.
Mehmet Ali Kuntoğlu’nun yönetimi neden başarılı olamadı?
Çünkü, işin içine para, heyecan, zaman katmayan bir yönetici topluluğu oluştu da onun için. Mehmet Oktut ve Mehmet Köseoğlu, bir dönem de Ahmet Şan başkanlığındaki yönetimler neden başarılı oldu?
Çünkü, o zamanki yöneticiler Konyaspor yöneticiliğini gönülden, heyecan duyarak yapıyorlardı. Konyaspor’a belki çok balık vermediler, ama daha çok balık tutmasını öğretmekle uğraştılar. Özellikle Oktut ve Köseoğlu, kulübe gelir getirici yatırımların yapılması için insanüstü gayret gösterdiler.
Sonra bunlar gündem olmaktan çıktı. Konya’dan fersah fersah geride olan şehirlerin kulüpleri şirketleşmeye, holdingleşmeye giderken, Konyaspor küçük bir işletmeciden öteye gidemedi. Sonuçta da kulüp bugünlere geldi.
Şimdi en azından 13 Temmuz’da yapılacak kongrede bunlar konuşulsun, bunlar tartışılsın. Aksi takdirde bir sonraki kongreye bile gideceğini düşünmüyorum Konyaspor’un. Mevcut borç aşağı çekilmez, gelir getirici varyasyonlar yapılmazsa, bu işin içinden ne Belediye Başkanı, ne şehrin kanaat önderleri ne de Konyaspor’u sevenler çıkamaz.
***
Konyaspor’daki son gelişmeler, özellikle teknik adam sorunun çözülmüş olması iyiye işaret. En azından Konya ve Konyaspor’u yakından tanıyan, hırslı, çalışkan ve hedeflerinin peşinden koşan Hüsnü Özkara ile birliktelik önemli bir gelişme.
Hüsnü Hocanın hırslı yapısının istenilen transferlerin de yapılması ile birlikte takıma ve sonuca mutlaka yansıyacağını düşünüyorum. Hüsnü Özkara’nın Konyaspor için bir artı olduğunu söylemek mümkün. Ancak, hocanın arkasında durabilmek, oyuncuların akitlerini yerine getirebilmek çok daha büyük bir artı.
Bank Asya’yı tanıyan, bu ligin psikolojisi bilen Hüsnü Özkara ile Konyaspor’un küllerinden yeniden doğacağına inanıyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi, heyecanlı ve Konyaspor’u karşılıksız seven yöneticilerin işbaşına gelmesi şartı ile.