Her şeye rağmen galibiyet güzel
Konuk ekibin durumu malum…
Bank Asya’nın onlar için lüks olduğu bir gerçek…
Konyaspor karşısında sergiledikleri futbol ve oyun anlayışları böyle düşünmeme neden… Gömülü savunma, bir olsun benim olsun anlayışı ve rakibin zaaflarından yararlanma düşüncesi ile yapılan atraksiyonlar…
Hepsi bu…
Sahaya bu futbol aklıyla yayılan bir rakip karşısında düz mantık şunu der; Göbekten delemiyorsan, topu kenarlara indireceksin, sağdan ve soldan gelecek yüksek toplarla da rakibin ayarını bozacaksın…
Eğer yüzü kaleye dönük oynayan, çabuk, manevra kabiliyeti olan, birebirler de adam geçen ya da adam eksilten bir uç santraforun yoksa, yukarıda da belirttiğim gibi, bu oyun anlayışını benimseyeceksin…
Yani, kenarlara ineceksin…
Ne yazık ki, Konyaspor sezon başından bu yana bunu bir türlü beceremedi…
Ya da Osman Hoca’nın futbol aklı benimle aynı paralelde değil…
Kadronun kısıtlı olması başka bir şey… Ama mevcut kadronun bunu yapacağını bilerek, bunu yapmaması ya da hayata geçirmemesi çok başka bir şey…
Anlayacağınız, ya herro ya merro ya da yel değirmenlerine saldıran Donkişot edasıyla bu takımın gol atmasını beklemek, pösteki saymak değil midir?
Ne diyorsun sevgili Hocam?
Dikine gidip, adam eksiltebilen, araya koşu yapabilme özellikli bir oyuncun olmadığı bir gerçek, ama kenarlardan gelecek toplara Fransız kalmayacak bir Robak’ın varsa, bu oyun anlayışını dikkate almakta yarar var…
“Hariçten gazel okumak kolay” diyebilir, ama bunu bir gazel okuma değil de, çoğunluğun bir sesi olarak algılayabilirse, bundan hem kendisi hem de takım kazançlı çıkacaktır…
Konyaspor Bahattin Karapınar, Ziya Doğan ve Mustafa Eraydın’la geçirdiği büyük travmayı hala atlatamamasına rağmen, göreve gelen yeni yönetimle bir sinerji yakaladığı, bunu da maçlara yansıttığı ayan beyan ortada…
Bu sinerjiyi Güngörenspor maçında da gördük…
Örneğin Gökhan Emreciksin…
Bahattin Karapınar döneminin en sorunlu oyuncusuydu haklı olarak…
Değil koşmak, yürümeye bile mecali olmayan bu oyuncunun geri dönüşünün altında yatan gerçektir, yeni yönetim…
Yeni yönetimin getirdiği özgüven ile geçmişteki Gökhan Emreciksin’den esintiler sundu tecrübeli futbolcu…
Attığı gol bir tarafa, saha içindeki liderlik vasfıyla da gelecek adına olumlu sinyaller verdi…
Tabi ki, diğerleri de…
Anlayacağınız “at sahibine göre kişner”den yola çıkarsak, Konyaspor hem yönetimiyle, hem teknik ekibiyle, hem de futbolcu topluluğu ile itibar kazanma adına dev adımlar atıyor…
İşleri kolay değil…
“He” deyince olmuyor…
Çünkü, ortada büyük bir enkaz var…
Emek ve destek gerekiyor…
Allah yardımcıları olsun.
xxx
Ben “Bu takım bu lige tutunsun büyük başarı” demiştim…
Hoş, hala aynı düşüncedeyim…
Sapma yok…
Eski başkan Mehmet Köseoğlu ise yeşil-beyazlı ekibin yeni yapılanma ile süper lige çıkacağını, üstelik, ligin en iyi takımlarından birisinin de Konyaspor olduğunun altını ısrarla çizdi…
Zaman Köseoğlu’nu mu, yoksa beni mi haklı çıkaracak, bekleyip göreceğiz…
Ancak, Köseoğlu başkanın engin tecrübesiyle bir adım öne geçtiğini itiraf etmek durumundayım…
Konyaspor, zembereği boşalmış saat gibi zirveye koşmaya devam ediyor…
Sanki, bu takım bunu başaracak gibi…
Eğer mevcut yönetim, herkesi kucaklar, küstürülmüş, itelenmiş, ötekileştirilmiş insanları bir araya getirmede çimento görevi yaparsa, hem Konya, hem de Konyaspor ayağa kalkar…
Yeter ki, herkes Konyaspor noktasında samimi olsun…
Sadece “biz” diyeceğiz…
Hepsi bu.
Bank Asya’nın onlar için lüks olduğu bir gerçek…
Konyaspor karşısında sergiledikleri futbol ve oyun anlayışları böyle düşünmeme neden… Gömülü savunma, bir olsun benim olsun anlayışı ve rakibin zaaflarından yararlanma düşüncesi ile yapılan atraksiyonlar…
Hepsi bu…
Sahaya bu futbol aklıyla yayılan bir rakip karşısında düz mantık şunu der; Göbekten delemiyorsan, topu kenarlara indireceksin, sağdan ve soldan gelecek yüksek toplarla da rakibin ayarını bozacaksın…
Eğer yüzü kaleye dönük oynayan, çabuk, manevra kabiliyeti olan, birebirler de adam geçen ya da adam eksilten bir uç santraforun yoksa, yukarıda da belirttiğim gibi, bu oyun anlayışını benimseyeceksin…
Yani, kenarlara ineceksin…
Ne yazık ki, Konyaspor sezon başından bu yana bunu bir türlü beceremedi…
Ya da Osman Hoca’nın futbol aklı benimle aynı paralelde değil…
Kadronun kısıtlı olması başka bir şey… Ama mevcut kadronun bunu yapacağını bilerek, bunu yapmaması ya da hayata geçirmemesi çok başka bir şey…
Anlayacağınız, ya herro ya merro ya da yel değirmenlerine saldıran Donkişot edasıyla bu takımın gol atmasını beklemek, pösteki saymak değil midir?
Ne diyorsun sevgili Hocam?
Dikine gidip, adam eksiltebilen, araya koşu yapabilme özellikli bir oyuncun olmadığı bir gerçek, ama kenarlardan gelecek toplara Fransız kalmayacak bir Robak’ın varsa, bu oyun anlayışını dikkate almakta yarar var…
“Hariçten gazel okumak kolay” diyebilir, ama bunu bir gazel okuma değil de, çoğunluğun bir sesi olarak algılayabilirse, bundan hem kendisi hem de takım kazançlı çıkacaktır…
Konyaspor Bahattin Karapınar, Ziya Doğan ve Mustafa Eraydın’la geçirdiği büyük travmayı hala atlatamamasına rağmen, göreve gelen yeni yönetimle bir sinerji yakaladığı, bunu da maçlara yansıttığı ayan beyan ortada…
Bu sinerjiyi Güngörenspor maçında da gördük…
Örneğin Gökhan Emreciksin…
Bahattin Karapınar döneminin en sorunlu oyuncusuydu haklı olarak…
Değil koşmak, yürümeye bile mecali olmayan bu oyuncunun geri dönüşünün altında yatan gerçektir, yeni yönetim…
Yeni yönetimin getirdiği özgüven ile geçmişteki Gökhan Emreciksin’den esintiler sundu tecrübeli futbolcu…
Attığı gol bir tarafa, saha içindeki liderlik vasfıyla da gelecek adına olumlu sinyaller verdi…
Tabi ki, diğerleri de…
Anlayacağınız “at sahibine göre kişner”den yola çıkarsak, Konyaspor hem yönetimiyle, hem teknik ekibiyle, hem de futbolcu topluluğu ile itibar kazanma adına dev adımlar atıyor…
İşleri kolay değil…
“He” deyince olmuyor…
Çünkü, ortada büyük bir enkaz var…
Emek ve destek gerekiyor…
Allah yardımcıları olsun.
xxx
Ben “Bu takım bu lige tutunsun büyük başarı” demiştim…
Hoş, hala aynı düşüncedeyim…
Sapma yok…
Eski başkan Mehmet Köseoğlu ise yeşil-beyazlı ekibin yeni yapılanma ile süper lige çıkacağını, üstelik, ligin en iyi takımlarından birisinin de Konyaspor olduğunun altını ısrarla çizdi…
Zaman Köseoğlu’nu mu, yoksa beni mi haklı çıkaracak, bekleyip göreceğiz…
Ancak, Köseoğlu başkanın engin tecrübesiyle bir adım öne geçtiğini itiraf etmek durumundayım…
Konyaspor, zembereği boşalmış saat gibi zirveye koşmaya devam ediyor…
Sanki, bu takım bunu başaracak gibi…
Eğer mevcut yönetim, herkesi kucaklar, küstürülmüş, itelenmiş, ötekileştirilmiş insanları bir araya getirmede çimento görevi yaparsa, hem Konya, hem de Konyaspor ayağa kalkar…
Yeter ki, herkes Konyaspor noktasında samimi olsun…
Sadece “biz” diyeceğiz…
Hepsi bu.