Afganistan Türkleri Dayanışma Derneği (AFTÜRKDER), derneklerinin hem derneklerinin 1.kuruluş yılı hemde HZ. Mevlana'nın 742.Vuslat yıl dönümünü münasebetiyle Zindankale Kültür Merkezi Süleyman Şah Salonu'nda bir panel düzenledi. Panelin oturum başkanlığını Prof. Dr. Dilaver Gürer yaptı. Panelde Mevlana'nın tasavvufi yönü, Mevlana'nın insan anlayışı ve Belh'ten Konya'ya Mevlana konuları konuşuldu.
HEP BİRLİKTEYİZ
Panelin açılış konuşmasını yapan AFTÜRKDER Başkanı İzzetullah Zeki, "Bugün birlik ve beraberliğimiz için bir arada burada toplandık. Bugün AFTÜRKDER 1. kuruluş yıl dönümü. Hem derneğimizin 1.kuruluş yıl dönümünü kutlamak hemde Konya denilince akla ilk gelen isim olan Hz. Mevlana'nın 742.Vuslat yıl dönümünü kutlamak amacıyla toplandık. AFTÜRKDER olarak 1 senede eğitim, kültür ve çeşitli alanlarda sosyal aktiviteler ile birlikte organizasyonlar yaptık. Öncelikle amacımız Konya'da yaşayan Afganistanlı kardeşlerimize Konya'da sıkıntı çekmemeleri için yardım etmek. Sonra ki amacımız ise Türk,Tacik ve Afganların bir arada kardeşçe yaşamasını sağlamak. Birbirlerinin kültürlerini kolayca tanıması için yardımcı olmak. Biz bu yola 'Türk,Tacik,Afgan Bir Olmuştur Her Zaman' sloganıyla yola çıktık. Bugün burada bizleri yalnız bırakmayan Karaman'dan, Aksaray'dan, Ankara'dan ve Konya'nın ilçelerinden gelen bizleri burada yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ediyorum. Bugün İslam Coğrafyası bir savaş içerisinde Müslümanların bir arada ve kardeşçe yaşamasını istemiyorlar. Bizler hep birlikte kardeş olup ve birlik içerisinde yaşayacağız" dedi.
SEMA MEVLEVİĞİN SEMBOLÜ OLDU
Belh'ten Konya'ya Hz. Mevlana konusunu işleyen Yrd. Doç, Dr. Nasiruddin Mazhari, "Hz. Mevlana'nın çok güzel mesajları var. O mesajları herkesin okuması gerek. Şu anda İslam Coğrafyası büyük bir karmaşa içerisinde. Herkesin bu mesajları okuyup aydınlığa ermesi gerekiyor. Hz. Mevlana Konya'ya gelmeden önce bir damla su idi. Konya'ya geldikten sonra bir göl oldu. Hz. Mevlana'nın tasavvuf edebiyatında büyük bir öncü olmasında en önemli Şems ile buluşmasıdır. Hz. Mevlana Şems ile buluştuktan sonra ufku açılıyor ve bugün tasavvuf edebiyatının öncüsü oluyor" açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Dilaver Gürer ise Mevlana'nın tasavvufi yönünü anlatarak tasavvuf denilince akla ilk gelen isim Mevlana olmuştur dedi. Gürer konuşmasına şöyle devam etti: " Tasavvuf çok geniş bir kavram. Tasavvuf ile ilgili birçok tanım yapılabilir. Hz. Mevlana'nın her yönü tasavvufa girer. Çünkü Mevlana tasavvuf edebiyatının öncüsüdür. Mevlana'nın tasavvufi yönünü tam bir şekilde ele almak mümkün değildir. Mevlana tasavvuf edebiyatı üzerine birçok şey yapmıştır. Bunun sonucunda tasavvuf denilince akla Mevlana gelir oldu. Hz. Mevlana'ya Şems'in 'Sema et semada çok şey bulacaksın' demesiyle Hz. Mevlana semaya başlamıştır. Hz. Mevlana sema ederek tarikatının sembolü olmuştur."
MESNEVİ EN ÇOK OKUNAN KİTAP
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Doğan Kaplan da, "Bizim bir derdimiz var. Şu anda İslam Coğrafyası üzerinde birçok devletin kötü emelleri var. Bu savaş tehdidi bizim en büyük derdimiz. Hz. Mevlana Amerika'da en çok okunan yazar. Mevlana Türbesi ise Türkiye'den en çok ziyaret edilen 2.tarihi yer ve müze. Yabancılar Mevlana'dan bir şeyler kapıyorlar ki okuyorlar ve ziyaret ediyorlar. Hz. Mevlana ve İslam dininin insana bakış açısı aynıdır. Allah'u Teala her insanı önemsemiştir. İnsanlar üzerinde dil, din ve ırk ayrımı yapmadan her insanı değerli kılmıştır. Bütün verdiği nimetlerin hepsini insanlar için yarattım demiştir. Hz. Mevlana'da insanları aynı gözle bakarak aynı görüyor. Tüm her şey insanlar için yaratılmıştır. İnsanlarda Allah'a hizmet yapsın düşüncesi ile bakmıştır. Yunus Emre'de 72 millete bir gözle bakılmasını isteyerek hep birlikte yaşanılmasını söylemiştir"ifadelerini kullandı.
AHMET SÜTCÜ