Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu (TASKK) Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Amatör Spor Kulüplerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Baykan, amatör futbol kulüplerine verdikleri destekler sayesinde daha önce 2 kategoride liglere katılan birçok kulübün üçüncü, hatta dördüncü kategorilere katıldığını gördüklerini, bunun oldukça sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi.
Baykan, yaptığı açıklamada, Türkiye’de 2 milyonun üzerinde lisanslı sporcu olduğunu, bunların 215 bin gibi büyük bir kısmının ise futbol branşında mücadele ettiğini belirtti. Futbolun dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük ilgi gören bir spor dalı olduğunu ifade eden Baykan, Türkiye genelinde halen 5 binin üzerinde amatör futbol kulübü ve 10 binin üzerinde futbol takımı olduğunu bildirdi. Amatör kulüplerde sporcu yetiştirmeyi hedefleyenlerin en büyük sorununun maddi sıkıntılar olduğunu dile getiren Baykan, “Bu kulüplerin en büyük giderlerini spor malzemeleri temini, deplasman giderleri, lisans giderleri, antrenman mekanı bedelleri oluşturuyor” dedi.
Baykan, belediyeler ve il özel idarelerin amatör spor kulüplerine yaptığı katkılar ile bu sorunların bir ölçüde giderildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Futbol Federasyonu olarak amatör futbol işlem bedellerinde 2 milyon 500 bin TL’ye varan indirimler yaptık. Yine birçok işlem bedelinde de indirimler yaptık, bazılarını da tamamen kaldırdık. Bu daha fazla insanın futbol yapmasını sağlamak, daha fazla insanın spor tesislerinden faydalanmasını sağlamak demektir. Amatör futbol kulüplerine verdiğimiz destekler sayesinde daha önce 2 kategoride liglere katılan birçok kulübün üçüncü, hatta dördüncü kategorilere katıldığını gördük. Bu gerçekten amatör spor kulüpleri adına sevindirici bir gelişme. Hedefimiz verdiğimiz bu destek ve diğer tedbirlerle 215 bin civarında olan lisanslı futbolcu sayısını uzun vadede 1 milyona çıkarmak.”
Avrupada, lisanslı sporcu sayısının ülke nüfusuna oranının yüzde 10-15, Türkiye’de ise binde 3-5’ler civarında olduğunu dile getiren Baykan, ancak amatör spor kulüplerine verilen desteklerle bu oranın Türkiye’de de artık ciddi anlamda yükseleceğine inandığını bildirdi. Merkezi hükümetlerin ve yerel yönetimlerin spora bugün olduğundan daha fazla yer, zaman, mekan ve imkan ayırması gerektiğine dikkati çeken Baykan, şöyle devam etti:
“Sporun kötü alışkanlıkların ilacı ve boş zamanları değerlendirme faaliyeti olduğu felsefesi artık bitmiştir. Sporu, insanımızın günlük kaygılarının çok üst seviyelere ulaştığı bir dönemde ideoloji olarak görmek durumundayız. Üstelik her türlü siyasal çizginin ve toplumun her kademesinin ortak paydası olan bir ideoloji. Bugün bakıyoruz, sağ görüşlüsü, sol görüşlüsü, farklı partilerin destekçisi herkes ortak bir payda olan sporda buluşuyor. Camiden çıkan yaşlı insanımız dahi kentin futbol takımından konuşuyor.” Baykan, bu anlayış içinde gelecek planlaması yapılmasının ülkenin menfaatine olacağını, bu şekilde amatör spor kulüplerinin sorunlarının çok daha hızlı bir gelişmeyle giderileceğine inandığını sözlerine ekledi.
Baykan, belediyeler ve il özel idarelerin amatör spor kulüplerine yaptığı katkılar ile bu sorunların bir ölçüde giderildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Futbol Federasyonu olarak amatör futbol işlem bedellerinde 2 milyon 500 bin TL’ye varan indirimler yaptık. Yine birçok işlem bedelinde de indirimler yaptık, bazılarını da tamamen kaldırdık. Bu daha fazla insanın futbol yapmasını sağlamak, daha fazla insanın spor tesislerinden faydalanmasını sağlamak demektir. Amatör futbol kulüplerine verdiğimiz destekler sayesinde daha önce 2 kategoride liglere katılan birçok kulübün üçüncü, hatta dördüncü kategorilere katıldığını gördük. Bu gerçekten amatör spor kulüpleri adına sevindirici bir gelişme. Hedefimiz verdiğimiz bu destek ve diğer tedbirlerle 215 bin civarında olan lisanslı futbolcu sayısını uzun vadede 1 milyona çıkarmak.”
Avrupada, lisanslı sporcu sayısının ülke nüfusuna oranının yüzde 10-15, Türkiye’de ise binde 3-5’ler civarında olduğunu dile getiren Baykan, ancak amatör spor kulüplerine verilen desteklerle bu oranın Türkiye’de de artık ciddi anlamda yükseleceğine inandığını bildirdi. Merkezi hükümetlerin ve yerel yönetimlerin spora bugün olduğundan daha fazla yer, zaman, mekan ve imkan ayırması gerektiğine dikkati çeken Baykan, şöyle devam etti:
“Sporun kötü alışkanlıkların ilacı ve boş zamanları değerlendirme faaliyeti olduğu felsefesi artık bitmiştir. Sporu, insanımızın günlük kaygılarının çok üst seviyelere ulaştığı bir dönemde ideoloji olarak görmek durumundayız. Üstelik her türlü siyasal çizginin ve toplumun her kademesinin ortak paydası olan bir ideoloji. Bugün bakıyoruz, sağ görüşlüsü, sol görüşlüsü, farklı partilerin destekçisi herkes ortak bir payda olan sporda buluşuyor. Camiden çıkan yaşlı insanımız dahi kentin futbol takımından konuşuyor.” Baykan, bu anlayış içinde gelecek planlaması yapılmasının ülkenin menfaatine olacağını, bu şekilde amatör spor kulüplerinin sorunlarının çok daha hızlı bir gelişmeyle giderileceğine inandığını sözlerine ekledi.